Gıda israfı perakendeciler, gıda sağlayıcıları ve tüketiciler tarafından alınan kararlar ve eylemler sonucunda gıda miktarında veya kalitesinde meydana gelen düşüşü ifade ediyor.
Örneğin eve fazladan aldığımız tüketmeyip çöpe giden sebze ve meyveler veya tencerede kalan yemekler.
Gıda kaybı ise zincirdeki gıda tedarikçilerinin kararlarından ve eylemlerinden kaynaklanan ve üretimden perakendeye kadar (perakende hariç) gıda miktarında ve kalitesinde meydana gelen düşüştür. Mesela kötü hasat zamanlaması nedeniyle tarlada kalan gıdalar gıda kaybına örnek verilebilir.
Her yıl küresel olarak üretilen gıdanın yaklaşık yüzde 14’ü toptan satış pazarına dahi ulaşamadan kaybediliyor. Küresel gıda sistemindeki toplam enerji tüketiminin %38’i kaybolan ya da israf edilen gıdanın üretilmesi için harcanıyor.
Diyetisyen Dilara Koçak, Milliyet'te; 'Gıdaları erişilebilir hale getirmek, sera gazı emisyonlarını azaltmak, gıdalar, toprak ve su kaynakları üzerindeki baskıyı azaltmak için gıda kaybı ve israfının azaltılması şart. Dolayısıyla, tükettiğimiz gıdanın üretim, dağıtım ve tüketim aşamalarının daha etkin ve verimli hale gelebilmesi için gıda kaybı ve israfı konusunun ele alınması çok önemli.' diyor ve ekliyor:
'Pek çok ülke, gıdaya yönelik artan talebi karşılamak için tarımsal üretimi arttırmaya odaklanıyor ancak gıda kaybının ve israfının azaltılmasını dikkate almıyor. Bu durum ise giderek azalan doğal kaynakların üzerindeki baskıyı artırıyor.
Besinleri evde uygun şekilde saklamak gıda israfının önüne geçebilmek için atacağınız en önemli adım. Son tüketim tarihine dikkat edilmeli ve tavsiye edilen tüketim tarihi ile arasındaki fark iyi anlaşılmalı.'