Enerji ihtiyacını doğal ve kendi kaynaklarından karşılamak artık tüm ülkeler için gittikçe daha da stratejik olmaya başladı. Ülkeler, enerji stratejilerini geliştirirken özellikle yenilenebilir yatırımlara daha fazla ağırlık veriyor.
Son dönemde ise dünya enerji piyasasının güneş ve rüzgârdan sonra en fazla konuştuğu konulardan biri olarak hidrojen öne çıkıyor. Almanya, hidrojen dönüşümü için 9 milyar Euro’luk bütçe ayırdığını açıklarken Avrupa Birliği de (AB) Avrupa Hidrojen Stratejisi’ni kabul etti. Rusya, Japonya, Kanada gibi ülkeler de bu konudaki adımlarını hızlandırıyor. Hidrojen enerji sektöründe ağırlığını arttırmaya devam ediyor.
Türkiye ise bu alanda ilk adımlarını doğalgaz hattına hidrojen karıştırarak gerçekleştiriyor. Hürriyet'te yer alan habere göre, ilk etapta Konya’daki Temiz Enerji Merkezi Laboratuvarı’nda doğalgaza yüzde 20 oranında hidrojen karıştırılarak testlere başlandı. Böylece Türkiye’de ilk defa doğalgaz ile hidrojenin karıştırılarak evsel cihazların beslenmesi hayata geçirildi.
Hidrojen enerjisi nedir?
Hidrojen enerjisi, doğada bileşikler halinde bulunan hidrojen gazının işlenmesi ve dönüştürülmesi ile oluşan enerji kaynağıdır. Doğal enerji kaynağı olmamasına rağmen, sürdürülebilir ve alternatif enerji kaynakları arasında yer alır. Hidrojen bir doğal yakıt olmayıp, birincil enerji kaynaklarından yararlanılarak su, fosil yakıtlar ve biyokütle gibi farklı hammaddelerden üretilebilen sentetik bir yakıttır.
Üretilen hidrojen boru hatları veya tankerler ile büyük mesafelere taşınabilir. Hidrojenin taşınmasında engellerin olmaması, daha fazla kullanımı sağlayacaktır.
Kolayca ve güvenli olarak her yere taşınabilen, taşınmasında çok az enerji kaybı olan, her yerde (sanayide, evlerde ve taşıtlarda) kullanılabilen, tükenmez, temiz, kolaylıkla ısı, elektrik ve mekanik enerjiye dönüşebilen, karbon içermeyen, ekonomik ve hafif olan hidrojenin; diğer yakıtlara göre pahalı olmasına rağmen uzun dönemde teknolojik ilerlemelerle enerji kullanımında önemli rol oynayacağı düşünülmektedir.