Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken bazı tehlikelerin de kapısını açabiliyor. Uzmanlara göre özellikle çocukların fotoğraflarının, videolarının sosyal medyada ebeveynleri ve öğretmenleri tarafından kontrolsüzce paylaşılması gelecekte yaşanabilecek olumsuz gelişmelere davetiye çıkarıyor.
Bu olumsuzluklar arasında dünyada artan vaka sayılarıyla “dijital kaçırma” ön plana çıkıyor. Dijital kaçırma, birinin sosyal medya hesabı, kişisel bilgileri ya da fotoğraflarının dijital yolla kopyalanarak farklı şekilde paylaşması anlamına geliyor.
Siber Güvenlik uzmanı Osman Demircan tehlikenin boyutunu anlatırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:
Kontrolsüzce paylaşılan ses içerikli görüntüler ve fotoğraflar maalesef sanal kaçırma vakalarında kullanılıyor. Deepfake teknolojisiyle gerçeğinden ayırt edilemeyecek sonuçlar ortaya çıkabiliyor.
Deepfake nedir?
Deepfake, yapay zeka kullanılarak oluşturulmuş ses ve video dosyalarını tanımlayan bir terimdir. Bir kişinin yüzünün bir başkasıyla değiştirildiği dosyalar, konuşan kişinin ağzının orijinalinden farklı bir ses parçasına ayarlanabildiği dudak senkronizasyonları, kişiye söylemediği şeyler söyletmek için kullanılan ses klonlama tekniği örnekler arasında.
Çocukların her anı paylaşılmamalı
"Çocuklarının her saniyesini sosyal medyada paylaşan anneler bu konuda çocuklarını ciddi risk altına sokuyor. Hem sanal kaçırılma hem de sanal kopyalanma konusunda en büyük risk grubunu ise tanınmış kişiler oluşturuyor."