Doğayla temas eden çocuklar daha sağlıklı!

Çocukların üzerinin kirlenmemesi için sakıdığımız çamur ya da toprak aslında onların gelişimi ve sağlığı için oldukça faydalı.

Ayakkabı giydiklerine ve giysilerinin rengine bakmaksızın, çamurlu su birikintileri mıknatıs gibi çeker çocukları. Aslında kirlenmenin sağlıkları üzerinde de çok büyük bir etkisi olur.

Anne ve babalar, çocuklarının en güzel kıyafetleri kirlenmesin diye kızarlardı. Bugünse birçok anne ve baba içten içe çocuklarının biraz kirlenmesini istiyor. 

Kentleşmenin artması ve bilgisayar oyunlarıyla sosyal medyanın çekiciliği nedeniyle, doğayla temasları geçmişe kıyasla çok daha kısıtlı. Hatta birçoğunun üzerlerini çamura bulama fırsatı bile yok.

Alerjiden korunmak, bağışıklığı güçlendirmek

Geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmaya göre, dışarıdaki çamur ve toprak, bağışıklık sistemini eğiten dost mikroorganizmalarla dolu. Bu durum, aralarında alerjiler, astım hatta depresyon ve kaygı bozukluğunun da bulunduğu birçok hastalığa karşı direnç sağlıyor.

Çocukların dışarıda oynamasının psikolojik faydaları biliniyor. 

Bir başka araştırmada, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların, 20 dakika boyunca bir parkta yürüdüklerinde, 20 dakika şehir ortamında yürüdüklerinden daha iyi odaklanabildiklerini gösterdi. 

Çamur ve kum gibi malzemeleri yoğurmak ve şekil vermenin, çocukların duyularını ve duyu motor gelişimi olarak bilinen hareket etkileşimlerini geliştirdiği vurgulanıyor. Bu, çocuğun yavaş yavaş beden dilini anlamasına yarıyor.

Sınıf ve ev dışındaki bu tür faaliyetler aynı zamanda, çocukların diğer ortamlarda karşılaşılması zor duygularıyla başa çıkmasına da yardımcı oluyor.

Dışarıda oynayan çocuk hem mutlu hem enerjik

Çocuğun fiziksel sağlığı düşünüldüğünde ise, dışarıda oynamanın başlıca yararı egzersiz. Çocuğun, büyük açık alanlarda gücünü ve dayanıklılığını geliştirmesi daha kolay ve bu da obezite riskini azaltıyor.

Şehirleşmenin yaygınlaşması ve dışarıda oynamanın azalmasıyla, birçok çocuk şu anda enfeksiyona yol açmayan organizmalara maruz kalmıyor. Bu da bağışıklık sistemlerinin herhangi bir tehdide karşı daha duyarlı olması ve aşırı tepki verebilmesi anlamına geliyor.

Bağırsaklarımızdaki dost mikroplar sağlığımızı iyileştirebiliyor ve derimize temas yoluyla da faaliyete geçebiliyorlar.

Çiftliklerde büyüyenler, astım, alerjiler gibi bağışıklık sistemi rahatsızlıklarıyla çok daha az karşılaşıyor. Bu da görünüşe bakılırsa, çocukluklarında kırsal ortamda, bağışıklık sisteminin daha etkin düzenlenmesini sağlayan çok daha çeşitli organizmalarla karşılaşmaları sayesinde oluyor.

Bu mikroplar; bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde uyarılmasını sağlıyor ve bunu büyük ölçüde sindirim sistemi sayesinde yapıyor. Bağırsaklardaki dost mikropların birçok açıdan sağlığımızı iyileştirdiği iyi biliniyor. 

BBC