Türkiye’de kene vakalarında bu yıl önceki yıllara oranla 5-6 kat artış var. Üstelik vakalar her zamankinden erken görülmeye başlandı.
Dünya genelinde 30’dan fazla ülkede görülen ve kene ile temas sonucu ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Türkiye’de İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşıyor. Diğer ülkelerde hastalığa yakalananların ortalama dörtte biri hayatını kaybediyor. Bazı ülkelerde bu oran yüzde 80’lere kadar çıkıyor. Türkiye’de ise, uygulanan tedbirler, sürveyans sistemi ve etkin tedavi yaklaşımıyla ölüm oranı yüzde 4’lerde seyrediyor. Bu yıl 10 Haziran itibarıyla Türkiye genelinde KKKA vaka sayısı 480 olarak kayıtlara geçerken 15 kişi ise hayatını kaybetti.
Dr. İlhan Çetin, normalde nisan sonu itibarıyla görülen, kene vakalarını bu yıl daha erken görmeye başladıklarını belirtti.
“Geçen senekilerin 5-6 kat daha fazla vaka ile karşı karşıyayız. Normalde KKKA ile mücadelenin en temel yolu kene popülasyonun azaltılması. Bu da özellikle ilaçlamalar yapmak suretiyle oluyor. Bir tane kene 10 bine yakın yumurta bırakıyor. Bunların yüzde 30’u ancak canlı kalabiliyor. Karıncalar bunları yiyorlar.
Kene ile mücadelede doğal mücadelemiz var. Keklik gibi, tavuk gibi, bazı kuş çeşitleri. Bunlar tabiattaki düşmanları olmasından dolayı kene popülasyonunu azaltıyor. Özellikle ikinci mücadele şeklimiz yayılımdan gelen hayvanların ilaçlanması, ahırların, hayvanların toplu bulunduğu alanların ilaçlanması. Bu sene kene ile mücadelenin hayvanlarla ilgili kısmını Tarım ve Orman Bakanlığı yapıyor.
Milliyet