Hibrit modelle farklı günlerde uzaktan ve yüz yüze sürdürülen sürecin ardından okullar 6 Eylül’de tam zamanlı olarak eğitim vermeye hazırlanıyor. Öğrenciler ve veliler heyecanlı. Peki bu heyecan nasıl yönetilmeli? Yaklaşık iki yıl sonra okula geri dönüş sürecinde nelere dikkat edilmeli?
Bazı kademeler 1.5 yıl boyunca hiç yüz yüze eğitim yapamadı. Öğrenciler bu süreçte akranlarından uzak kalarak sosyal ve duygusal anlamda etkilendi. uzaktan eğitim gören öğrencilerin okula uyum sorunu yaşayabileceğine dikkat çeken uzmanlar, öğrencilerin ilk kez okula başlıyormuş gibi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle ilkokul seviyesindeki çocukların uzun süre okuldan uzak kaldıkları için bazı uyum problemleri yaşayabileceği belirtiliyor.
Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ayşe Bilge Selçuk, okula geri dönüş sürecinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
“Aileler olumsuz konuşmalardan kaçınmalı. Çocuğun belirli bir miktar kaygı duyması, gerekli hijyen ve korunmayı sağlaması açısından önemli. Buna ihtiyaç duyuyoruz. Ancak ebeveynler ve çocukların kaygıları bunu aşıyorsa bu durum kontrol altına alınmalı.
'Kayıp nesil' denmemeli
İkinci konu ise diğer insanlarla konuşurken ‘Bu nesil kayıp nesil, bir buçuk yıldır bu çocuklar hiçbir şey öğrenemediler” gibi cümleler kurulmaması. Zira çocuk bunu duyduğu zaman kendini eksik hisseder. Zaten her yıl bir üst sınıfa geçtiğinde öğrenmek için çabalar. Ancak bu tarz olumsuz konuşmalar çocuğun kendisinden beklentisini düşürmesine neden olur, kaygısını artırır ve iyimserliğini azaltır. Diğer yandan eğer çocuk akademik olarak zorlanarak okula başlıyorsa öğrenme süreci kaygı verici olabilir. Bu sebeple öğretmeye yavaş yavaş başlamalı.