‘Sağlık Okuryazarlığı’ üzerine yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, sağlıklı kalabilmek için yapılması gerekenler hakkında ülkemizde farkındalık düzeyi yüksek ama bu bilgileri hayata geçirenlerin oranı düşük.
2.004 kişinin katıldığı araştırmada, her dört kişiden üçü daha önce sağlık okuryazarlığı kavramını duymamış. Katılımcıların yarıya yakını, sağlıkla ilgili doğru ve yanlış bilgileri birbirinden ayırt etmekte zorlandığını ifade ediyor. Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğunun sağlık durumlarına etkisi olabilecek konular hakkında bilgi sahibi olduğu gözlemleniyor. Ancak sağlık için yararlı ve zararlı olan ürünler ve davranışlar hakkında bilgi sahibi olsalar da bunu hayatlarına yansıtma oranlarının düşüklüğü dikkat çekiyor.
Haftada bir veya daha fazla egzersiz yaptığını ifade edenlerin oranı ise yüzde 50’nin altında kalıyor.
Milliyet'teki habere göre, her 10 kişiden yedisi sağlık durumunu iyi olarak değerlendirirken, katılanların yüzde 75’i beden sağlığına, yüzde 70’i de ruh sağlığına önem verdiğini kaydetti.
Bir başka öne çıkan bulgu ise, yüzde 62’lik bir kesimin uyku düzenine dikkat ettiğini belirtmesine rağmen katılımcıların yüzde 47’sinin uyku kalitesini ‘kötü’ olarak değerlendirmesi oldu. Uyku düzenini etkileyen olumsuz faktörlerin başında ise telefonda ve televizyonda vakit geçirmek, kafein ürünleri tüketmek olduğu belirtiliyor. Araştırmaya katılanlar uyku kalitesini düşüren nedenlerin farkında olduğunu söylüyor fakat her 10 kişiden altısı, sıklıkla uyku kalitesini bozan alışkanlıkları devam ettirdiğini ifade ediyor.
Sosyal medyadan sağlık bilgisi alınıyor
Araştırma sonuçlarına göre, kişiler sağlık ile ilgili bilgileri en çok internet sitelerinden ve sosyal medyadan ediniyor. Ancak bilgi kaynağı olarak en çok tercih edilen internet, güvenilirlik açısından alt sıralarda kalırken, aile hekimleri en güvenilir bilgi kaynakları arasında ilk sırayı alıyor. Katılanların yüzde 68’i internetten, yüzde 33’u televizyondaki sağlık ve gündüz kuşağı programlarından sağlıkla ilgili bilgiye ulaştığını belirtiyor.