İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:14 İkindi16:45 Akşam19:32 Yatsı20:53 İmsak05:16 Güneş06:43 İşrak07:23
Hava - Hava durumuAçık 14°C Nem %78
Türkçe
19 Ramazan 1445 29 Mart 2024 Cuma
19 Ramazan 1445
İşrak
07:23
Öğle
13:14
İkindi
16:45
Akşam
19:32
Yatsı
20:53
İmsak
05:16
Güneş
06:43
Giriş Yap

Gönül dostlarının diyarı: Buhara - 2

Özel Haber
Özel Haber
01.11.2021    |

Buhara’da mânâ büyüklerini ziyâretle geçirdiğimiz bir günün ardından civar köy ve kasabalarında ziyaretlere ve bir nebze aşina olduğumuz Özbek kültürünü mutfağıyla birlikte tanımaya devam ediyoruz. 

Buhara şehrinin kuzey ve batı tarafındaki yerleşim yerlerini geride bıraktık. İlk durağımız şehir merkezinin doğusunda, 15 km mesafede bulunan Yangikhayat semti.

Mir Külâl Semtine İsmini Veren Gönül Dostu

Emâr Külâl (ks.) 1284 yılında Buhara’nın Sûhârî köyünde doğan, baba tarafından Peygamber Efendimiz (SAS)’in soyundan geldiği için “Emîr” lakâbı ile anılan gönül dostu mürebbî. Babası Medîne’den gelip, Buhara’nın Efşene köyüne yerleşmiş olan Seyyîd Hamza’dır. Bütün hayatını orada ve Buhara’nın diğer bazı köylerinde geçirmiş, Sûhârî’den beş fersah -30 km kadar- uzakta bulunan ve hocasının ikâmet ettiği Semmas’a gidip gelmiş, ilmini tamamlamış. Onun vesilesiyle gençliğinde pehlivanlıkla meşgulken kendini mânâ ilimlerine vermiş.

Buhara’nın Farsça veya Tacikçe lehçesinde “çömlekçi” mânâsına gelen “Külâl” mesleğiyle anılmış; köyünün ismi kendisine nisbetle Mîr Külâl diye tanınmaya başlamış. Türbesi 1370 yılında vefat ettiği bu yerde bulunuyor. 

Emir Külâl (k.s) kabri 

Birbirini tamamlayan ilim silsîlesinin bir sonraki halkasını ziyâret etmeye gidiyoruz. Buhara’nın şehir merkezine 5-10 km mesafede, ismi önceleri Kasr-ı Hindûvân iken Kasr-ı Ârifân’a tebdil olan köyde Şâh-ı Nakşıbend (ks) medfun.

Şâh-ı Nakşıbend (ks) ve Vâlideleri’nin Türbe ve Külliyeleri

İnancını kalbine nakşettiği, kalpleri ilmem ilmek işlediği için Farsça “Nakş-bend” ünvânıyla anılan gönül dostu Şâh-ı Nakşibend Muhammed Bahaüddin (ks)’nin türbesi 14. asırda inşâ edilmiş. Özbek halkı bu büyük âlime hürmeten seyir halindeki araçlarıyla türbenin önünden geçerken yavaşlarlar.  Kabri, ahşap oyma kapının ardında, etrâfı da ahşap sütunlarla destekli eyvanlarla çevrili havuzlu bir avlunun ortasında.

İnsan boyundan yüksekçe mermerlerle çevrili, emektâr bir dut ağacının gölgesinde yer alan, kubbesi bulunmayan üzeri açık, mütevâzı bir kabir. Mermerden yapılmış büyük mezarın yanında, kabrin dört küçük minareli asıl hali de korunuyor. 

Kabrin önünde mermer mezar taşının kitâbesinde şu bilgiler yer alıyor:  “1318’de Kasr-ı Ârifân köyünde doğan, Muhammed Baba Semmâsî ile Emîr Külâl tarafından yetiştirilen, ilmi hakikatleri keşfeden ve Hakk’ın yolunu halka gösteren, 1389’da vefat eden Seyyîd Muhammed oğlu Muhammed Bahaeddin’in nurlu kabridir.”

Nakşibend Türbesi’nin içerisinde medreseler de bulunuyor. Burada Orta Asya’nın meşhur işlemeli ipek örtülerinin üzerinde bakır tabakların içine Arapça güzel sözler işlemekte olan sanatkârlar da seyredilebiliyor. Bu sanatkârlar bir rivâyete göre geçimini nakkaşlıkla sağlayan Şâh-ı Nakşibend (ks)’in mesleğini icrâ ediyorlar. Oldukça sâde bir mekân olan bu türbeyi ziyâret etmek ruhunuza sükûn verebilir.

 Şâh-ı Nakşibend (ks) kabri

Mübâreğin vasiyeti üzerine 500 metre yürüyerek Vâlidesinin türbesini ziyâret etmek de mümkün. 

Bu mânâ ikliminden kendimizi biraz sıyırıp Buhara eski şehir merkezine hareket ediyoruz. Gün boyu yaptığımız ziyâretlerle gönül kabımızı doldurmaya, mânevi doyumu yakalamaya çalıştık; şimdi ise sırada mide kabımızı doldurmak var. 

Farklı lehçelerde aynı dili konuştuğumuz, ortak değerlere sahip olduğumuz Özbek kardeşlerimiz öyle sıcak karşılıyor ki misafirlerini!.. Anadolu’dan önceki diyârımızın burası olduğunu hatırlatıyor, aşinâlık hissettiriyor ve muhabbet duygumuzu perçinliyor âdetâ.

Bu diyârda konaklama, ulaşım, yeme-içme fiyatları da nisbeten mâkul. Damak zevkinize hitap eden zengin çeşitli Özbek mutfağını tatma imkânı sağlayabilir. 

Meşhur Özbek mutfağında ne yenir?

Özbek mutfağı çok zengin, Orta Asya’daki yörük komşularının aksine Özbek milleti yerleşik bir yaşam sürmüşler; sebze-meyve yetiştirmiş ve besicilik yapmışlar. Dolayısıyla yemekleri hem et, hem süt ürünleri,  hem de sebze ve baharatlar yönünden bereketli. 

Kimimizin “Özbek Pilavı”, kimimizin “Buhara pilavı” olarak bildiği Plov (pilav) bol etli, sebze ve baharatlarla çeşnilenmiş hâliyle ana yemeği oluşturuyor. Yâni sofraların tâcı. Bu enfes lezzetin kaynağı, Harezm bölgesinin çeltik pirincinin kuzu tandır etiyle odun ateşinde pişirilmesi ve sebzelerle harmanlanması değil sadece! Özbek pilavı usulünün himâyesindekileri tok ve zinde tutmak için bizzat Timur tarafından tesbit edildiğine inanılıyor. Bu pilava İbni Sina’nın eserlerinde de rastlanıyor. Her yöreye göre farklı şekillerde yapılabilen pilavın 100’den fazla çeşidi var.

Özbek kültüründe ikrâma önce küçük tabaklarda salata ve turşu çeşitleri ile başlanıyor. Sofrada bol miktarda taze ve kuru meyve bulunuyor. Taze kişniş ve sarımsak gibi sebzeler; anason, kimyon, çörekotu ve safran gibi baharatlar yemeklerde sıklıkla kullanılıyor. Menüler oldukça çeşitli; onlarca yemek bir sofrada buluşabiliyor. 

Bazı yemek adlarını sıralayalım: plov (pilav), et, lepeshka (ekmek), shurpa (çorba), mantı, lagman (erişte), shashlik (şiş kebap), samsa (börek), non (ekmek). Bunlar arasında âşina olduğunuz “shurpa” adında patatesli, havuçlu ve etli, kişnişli sebze çorbasını, “non” adında tandır ekmeğini, “şaşlık” adında şiş kebabı, “manti” adında büyükçe Özbek mantısını, “samsa” adında kıymalı üçgen böreği tadabilirsiniz. “Maş horda çorbası” ve “ayvalı pilav” farklı tatlar arayanlar için güzel bir tecrübe olabilir. 

Özbek mutfağında içinde kuru meyvelerin olduğu şerbetsiz bir “baklava” da bulunuyor. “Kök çay” nâmında yeşil çay her sofrada öğünlerden sonra mutlakâ yerini alıyor. Oldukça yağlı yemeklere eşlik eden yeşil çay hazmı kolaylaştırıcı ve rahatlatıcı etkiye sahip. Hattâ Ahmed Yesevî’ye atfedilen bir menkîbede yeşil çayın bu özelliğinden dem vuruluyor.

Buhara’da eski yerleşim yerlerinde târihî hayâtın izlerini ararken bize iştirâk etmek istiyorsanız bir sonraki yazımızda buluşalım.

 

© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Canlı Yayın
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Canlı Yayın
Canlı Yayın Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close