İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Akşam17:47 Yatsı19:14 İmsak06:47 Güneş08:20 İşrak09:03 Öğle13:07 İkindi15:25
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 11°C Nem %82
Türkçe
20 Cemaziyelahir 1446 21 Aralık 2024 Cumartesi
20 Cemaziyelahir 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
06:47 08:20 09:03 13:07 15:25 17:47 19:14
Giriş Yap

Bir Eser İncelemesi: Makâlât-ı Hacı Bektâş-ı Velî

Özel Haber
Özel Haber
16.12.2021    |

Yüz yılları aşıp günümüze gelen kıymetli miraslardan biri, Hacı Bektâş-ı Velî’nin kaleme aldığı Makâlât eseri…

Makâlât'ın muhteviyatı nedir? Hacı Bektâş bu eserde neler anlatmaktadır? Makâlât üzerinde titiz bir çalışma yapan ve doçentlik tezi olarak eseri günümüze ulaştıran Prof. Dr. Mahmud Es'ad Coşan, Makâlât'ı nasıl hazırladı?

Hocamız, Gönül Dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan, bu süreci şöyle anlatıyor:

“Hacı Bektâş Velî’nin en geniş ve fikirlerini en net görebildiğimiz eseri, Makâlât.

Makâlât-ı  Hacı Bektâş-ı Velî el Horasanî. Makâlât, makaleler demek. Makale de gazetenin baş yazısı manasına değil, fikir yazısı manasına makale değil bir konuda söylenmiş bazı sözler demek, fikirler demek.  Makâlât da Hacı Bektâş-ı Velî’nin çeşitli konulardaki fikirlerini toplayan bir eser ama toplama değil eserin bir bütünlüğü var. Çünkü bazı bölümlerde, ‘şimdi şu konuda bunu kısaca söylüyorum ileride anlatacağım’ diyor, demek ki eserin müellifin, yazarın kaleminden çıkmış bir bütünlüğü var. Makâlât’ın iki şeklini görüyoruz, Türk edebiyatında, kütüphanelerde incelediğimiz zaman. Birisi aslı Arapça imiş, Türkçe tercümesi birisi manzum tercüme. Denizli’nin Honaz kasabasından gelip İznik’e yerleşmiş olan Hatipoğlu Muhammed’in nazma çektiği manzum olarak şiir olarak yazdığı  Hacı Bektâş-ı Velî Makâlât’ı bir de düz yazı yani nesir halinde mensur olan  Makâlât-ı  Hacı Bektâş-ı Velî. Düz yazı halindeki Makâlât’ın nüshaları çok. Her kütüphanede birkaç tane bulabilirsiniz ama hepsi güvenilir durumda değil. Tabi biz hangisi güvenilir durumda, hangisi ilaveli, hangisi tam, hangisi doğru onu araştırdık, 4-5 senemizi harcadık onu ortaya koymaya çalıştık.” (27.04.1993)

Makâlât, adından da anlaşılacağı gibi, makaleler demektir. Hacı Bektâş-ı Velî’nin en tanınmış, en yaygın ve hacimli eserlerinden biridir. Aslı Arapça olan eser, güzel ahlâk sahibi, Allahın sevdiği kul olma yolunda  yazılmış risaleler şeklindedir...

Makâlât’ın tarihsel süreci içerisinde ilk olarak Hatiboğlu Muhammed’i görüyoruz.

II. Murad zamanı âlimlerinden olan ve Fatih’ten önceki devirde yaşayan Hatiboğlu Muhammed, bu kıymeti kültürümüze kazandıran ilk âlimlerden. Eser, yakın tarihte de 1954 yılında basılmıştır. Lakin bu basım ilmî usullere uygun bulunmadığı için yeniden incelenmiş, aslına uygun olarak tekrar basılmıştır…

Mahmud Esad Coşan’ın Makâlât üzerine çalışmaları

Hocamız, Gönül Dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Esad Coşan, Makâlât üzerinde yıllar süren dikkatli ve titiz bir çalışma yaptı. XIV. asır Türkçesi ile yapılan tercümelerini, Arapça aslı ile de karşılaştırmalı olarak doçentlik tezi olarak hazırladı ve eseri her seviyeden insanın idrak edeceği bir dille okur dünyasına kazandırdı.

Makâlât’ı okurların istifadesine sunarken, amacına uygun olarak anlaşılır bir üslup ve akıcı bir anlatım tercih etti. Anlaşılması zor konuları sohbet havası içerisinde somut örneklerle daha açık ve anlaşılır hâle getirdi.

Mahmud Es'ad Coşan Hocamız, hazırlık ve basım sürecini şöyle anlatıyor:

 “Yeniçerilerin pîri olmuş, gazilerin serdarı ‘kutb-u âlem’ diye tanınmış, ‘Hünkâr’ diye nam almış bu şahıs, acaba nasıl bir kimse idi? Hangi zihniyetten bir insandı? Ben yazılı belge aradığım için eserlerine baktım. Eserlerinin cinslerini, yazma eserleri, ona ait olup olmadığını ve içeriklerini inceledim.  Dört sene, beş altı sene, az bir zaman değil... Uzun araştırmaların sonunda tezimizi ortaya çıkardık, münakaşaları yapıldı.  Sonradan çok büyük teveccüh gösterdiler, alevi kardeşlerimiz bu kitabın basılmasını istediler. Sonunda eserimiz basıldı...” (07.11.1992)

Çeşitli dini, insani ve ahlaki meselelerin açık bir şekilde ele alındığı Makâlât eseri; Hacı Bektâş Velî’nin İslam’a sımsıkı bağlı bir âlim olduğunu da açıkça gözler önüne serdi.

Bunu daha eserin başında görmek mümkündür. Zira Makâlât, klasik eserlerde olduğu gibi besmele ile başlamaktadır.

Besmele, genel anlamda hayırlı her işin başında Allah’ın adını hatırlamanın, özelde “Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla” anlamına gelen “Bismillâhirrahmânirrahîm”  cümlesinin adıdır.

Her meşru ve anlamlı işin öncesinde besmele çekmek, peygamberler vasıtasıyla nesilden nesile aktarılan bir prensiptir. Âlimlerimiz de bu prensibe bağlı kalarak, eserlerine daima besmele ile başlamışlardır.

Hacı Bektâş-ı Velî, besmelenin ardından hamdele ile devam etmiştir eserine.

Hamd; iyilik, güzellik ve üstünlükle niteleme, övme anlamına gelmektedir.

Hamdele; Yüce Allah’a yönelik şükür ve her türlü övgüyü ifade etmektedir.

Hacı Bektâş-ı Velî, Makâlât’ın ilk bölümünü işte bu niyet ve bilinçle hazırlamıştır.

Besmele ve hamdelenin ardından eser, bu kez salvele ile taçlanır.

Dua, rahmet ve mağfiret anlamına gelen ‘salât’ ile esenlik ve barış anlamındaki ‘selâm’ kelimelerinden oluşan ‘salât-ü selâm’; salâvat getirme yahut kısaca salvele tabiriyle ifade edilir.  

Hacı Bektaş’ın Makâlât’ına besmele, hamdele ve salvele ile başlaması; onun Kur’an’a, Hz. Peygamber’e ve sünnet-i seniyyeye duyduğu derin sevginin ve kuvvetli bağlılığın bir göstergesidir.

Bu hassasiyetleri üzerinde taşıyan eser; ‘dört kapı kırk makam’ tertibi üzerine kurulmuştur.

Dört kapı;  İslâm’ı temel alarak, iyi ve kâmil insan olma yolunda tasavvuf, marifet ve hakikatle gidişi temsil etmektedir.

“Kul Allah-u Teâlâ hazretlerine erecek…

Erenlerden olacak, evliyadan olacak. Nasıl olacak?

Dört kapıyı aşacak, kırk makamdan geçecek, el-vâsıl ilallah olacak…”

Makâlât da geçen bu sözler, Allah-u Teâlâ’nın has kulu olmak için, kırk makamdan geçmek gerektiğine işaret etmektedir.

“Pes kırk makam budur kim...”

Peki bu kırk makam nedir diyor ve Hacı Bektaş bunların hepsini eserinde tek tek sıralıyor. Sonra da, şu sözleri söylüyor:

“Pes kırk makam budur kim dedük; eğer sen dahi yiğrek bilürsen iyüdür ve eger nî bu kırk makâmun birisi eksük olurısa, hakâkatlık tamam olmaz; zirâ kim şartı eksük olur.”

Kırk makamı anlattık, söyledik. Bu kırk makamdan birisi eksik olsa, iş tamam olmaz. Çünkü şartlardan birisi noksan olduğundan, diğer şartlar da yerine gelmez, diyor.

Bu düşünce ve anlayış, Ahmed Yesevî’nin Fakr­nâme’sinde de hemen hemen aynı şekilde izah edilmiştir. Dolayısıyla Makâlât, bu özelli­ğiyle Fakrnâme’nin bir açıklaması gibidir.

Yunus Emre de şiirlerinde, dört kapı kırk makamı oldukça geniş olarak tarif etmiştir. Bu da bize göstermektedir ki; Türkistan’da Ahmed Yesevî ile başlayan tasavvuf anlayışı,  Anadolu’da Hacı Bektaş Velî ve Yunus Emre ile hayat bulmuştur.

Bu üç gönül insanı, fikirleri itibariyle adeta birbirini takip eden ve bütünleyen bir zincirin halkalarıdır…

Mahmud Es'ad Coşan hocamız şöyle anlatıyor:

 “Yunus Emre’yi, Hacı Bektâş-ı Velî’nin Makâlât’ını okumadan anlamadan anlamak mümkün değildir, anlayamazlar. Yunus Emre’yi anlamak kolay değil, İslâm’ı bilecek, tasavvufu bilecek, Türkçe’yi, Farsça’yı, Arapça’yı bilecek bir de Makâlât’ı bilecek. Bir şartım daha var benim,  Makâlât’ı bilmeden Yunus’u doğru bilemezler, bilemediler. Şerh de edemezler yani şiirlerinin gerçek manasını tam anlayamazlar. Bu eski Yunus dört kapıdan bahsediyor, 40 makamdan, 360 menzilden bahsediyor, vücut şehrinden bahsediyor, tam Hacı Bektâş-ı Velî Hazretlerinin kitabının konularıdır.” (07.11.1992)

Makâlât eserinin mevcut tüm nüshalarını incelemek, edebî ve tarihî vesîkalar eşliğinde değerlendirmek suretiyle eleştirel sağlam aslî neşri Prof. Dr Mahmud Esad Coşan tarafından 1972 yılında yapılmıştır. Kendisinin yıllar süren araştırmaları neticesinde derlediği bilgilerle günümüz Türkçesine uyarlanarak sadeleştirilmiş Makâlât eseri de 2020 yılında Server yayınları tarafından 6 ciltlik bir kitap serisi halinde basılmıştır.

Doçentlik tezi olarak Hacı Bektaşi Veli’nin Makâlât eserini seçen Prof.Dr. Mahmud Es’ad Coşan şöyle devam ediyor.

"Bu eserin bir kısmını inceledik. Eserde; “Hacı Bektâş-ı Velî hazretlerinin Hz. Ali Efendimiz’in soyundan geldiğini, Seyyid olduğunu kabul etmek için şartlar müsaittir.” deniliyor. Kendisi Makâlât’ı Arapça yazmış. Demek ki Arap soyundan da onun için Arapça yazmış. Açık, çok net olarak onun öyle olduğunu gösteriyor.

Sıradan bir insan olmadığı muhakkak, çünkü sıradan bir insan, etrafında bu kadar sevgi ve saygı halkası, asırlara uzanan bir hareket meydana getiremezdi. Olağanüstü meziyetleri olan bir kimse olduğunu buradan çıkarabiliriz.

Araştırmamızın önsözünde:

‘Biz edebiyat tarihçisiyiz. Makâlât’ını ortaya koyduk. Öbür eserleri şüphelidir. Çünkü ona isnat edilmiş eserler olabilir ama Makâlât onun... Bunu okursanız, Hacı Bektâş-ı Velî hakkında çeşitli kanaatleri oradan çıkarabilirsiniz. Bu çalışmaların yapılması lâzım.’ dedik. Böylece altı yıllık araştırma ve çalışma süreci de tamamlanmış oldu."

Makâlât Eserinin Bölümleri

Makâlât on bir konudan oluşmaktadır. Birinci konuda; âbid, zâhid, ârif ve muhiblerin özelliklerinden bahsedildikten sonra “dört kapı kırk makam” olarak bilinen makamlar detaylı bir şekilde anlatılmıştır.

Akabinde, Allâh-u Teâlâ’nın varlığını, tekliğini, eşi ve benzeri olmadığını ifade eden tevhid inancı açıklanmıştır.

Hz. Âdem’in yaratılışı, şeytanın halleri gibi konular da eserde yer alan farklı konular arasındadır.

İslâm, itikad, ibadet ve ahlâka ait hususlarda yüz elli yedi ayet ve yirmi üç hadisle desteklenerek, ferdi ve toplumsal ahlâka ait unsurlar, eserde açıkça ortaya konulmuştur. Özellikle güzel ahlâkın önemi her fırsatta vurgulanmıştır.

Çeşitli dini ve ahlaki meselelerin oldukça geniş biçimde ele alındığı Makâlât’ın en önemli özelliklerinden biri de, Hacı Bektaş’ın fikirlerinin tespitinde kullanılacak asıl kaynak olmasıdır.

Makâlât ayrıca; din, ahlâk kuralları, davranışlar ve hoşgörü konularını ele alan en nadir kaynaklar arasındadır.

­

 

 

 

 

© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Aynadaki İnsan
AKRA CANLI
 / 
player image icon close icon
AKRA CANLI
Aynadaki İnsan
Aynadaki İnsan Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close