Geçen hafta Senegal'in başkenti Dakar'da düzenlenen "Afrika'yı Besle Zirvesi" kıtanın zengin kaynakları ve iş gücüne rağmen gıda konusunda dışa bağımlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall, zirvede yaptığı konuşmada, Afrika'nın ekili arazi bolluğuna dikkat çekerek kıtanın kendisini doyurmayı öğrenmesi gerektiğini dile getirmişti.
Zirvede, kıtanın kalkınma ortakları Afrika'da gıda egemenliğinin sağlanabilmesi için gelecek 5 yıl için finansman sözü vermişti. Bu kaynakla Afrika'daki tarım projelerinin desteklenmesi ve gıda ithalatının azaltılması hedeflense de rakamlar kıtanın gıda ithalatının her geçen yıl arttığını ortaya koyuyor.

Tek ürün yetiştirme alışkanlığı
Afrika'da ekilebilir araziler ve verimli topraklara karşın yaşanan gıda sorununun temel nedenlerinden birisini, sömürge döneminden kalma alışkanlıkla devamlı aynı ve tek ürün üzerinden tarım yapılması oluşturuyor.
Bağımsızlık öncesi Afrikalı çiftçilere kendi ihtiyaçları doğrultusunda tek ürün dayatılması ve bu alışkanlığın bugün hala sürdürülüyor olması kıtanın tarım alanında kalkınmasının önüne geçiyor.

Bunun yanı sıra hızla artan nüfus, alt yapı ve tarım alanında yatırım eksikliği de Afrika'daki gıda sorununu derinleştiriyor.
Kendi üretebileceği ürünleri ithal ediyor
Afrika en çok tahıl, sıvıyağ, şeker, et ve süt ürünleri gibi temel gıda maddelerinde dışa bağımlıyken kakao, kahve, çay ve baharat gibi ürünleri ihraç ediyor.
Oysa uzmanlar, Afrika'nın, dışarıdan satın aldığı temel gıda maddelerinin neredeyse tamamını üretebileceğini ve bu tarımsal üretimin önemli bir istihdam oluşturabileceğine işaret ediyor.

Kıta 9 milyar insanı beslemeye yetecek ekilebilir araziye sahip olmasına karşın 100 milyon tondan fazla gıda ithal ediyor.
AA