Depremlerde tamamen yıkılan Hatay’daki Antakya Ulu Camii’nin enkazında kurtarma çalışması başlatan sanat tarihçileri, yapının nitelikli eserlerini moloz yığınına dönüşen alandan çıkarmaya çalışıyor.
13. yüzyılda inşa edildiği değerlendirilen tarihi cami için, çalışma başlatıldı.
Doç. Dr. Muhammet Arslan, tarihi yapının sadece bir cami olmadığını anlatarak şöyle devam etti:
“Medresesi, yazlık mekanı, çeşmesi, türbeleri ve haziresiyle büyük bir külliyeyi teşkil eden yapılar topluluğu mevcut. Ulu caminin kesin inşa tarihini bilmiyoruz ancak özellikle minaresindeki satranci kufi hattıyla ele alınmış bir kitabesinde, 1271 yılı ve Memlükler’den Sultan Baybars’ın adı geçer. Buradan hareketle ilk inşayı 13. yüzyıla tarihlendirebiliriz. Caminin doğu ve batısındaki avlu taç kapılarında, minaresinde, harim mekanının kuzeyinde çok sayıda kitabesi bulunuyor. Plastik bezemeli ve süslemeli taşları ile harim mekanında minberi var. Caminin güney batısının köşesinde güzel bir mezarlığı mevcut.”
Arslan, “Caminin kitabeleri, taç kapıları, şadırvanı ve mezarlığı tamamen enkaz haline dönüşmüş. Cami ve külliyedeki nitelikli malzemenin tamamına ulaşıp koruma altına almayı hedefliyoruz. Ulu Camii, Antakya’da kültürel mirasımız içinde en çok hasarı alan yapı oldu. Nitelik malzemenin sayısal olarak en fazla olduğu tarihi yapılardan biri olduğu için buradaki çalışma bizi oldukça zorlayacak gibi görünüyor. Ortalama 20-25 gün çalışmaların süreceğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
AA