Sosyal etkileşim içinde sağlıklı, dengeli ve uyumlu bir birey olarak yaşamak için kritik ve analitik düşünme, bize gerekli bir dizi yetenek ve tutum kazandırır.
Kritik analitik düşünmeyle etrafımızdaki insanların pozisyon ve iddialarını/argümanlarını doğru tanımlayabiliriz. Olaylar ve sonuçlarıyla ilgili alternatif bakış açılarını geliştirebiliriz.
Önümüzde duran bir argümanın tutarlılığını ve sağlıklı olup olmadığını doğru değerlendirebiliriz.
Olayları doğru okuyabilir; satırlar arasında verilenleri, madalyonun arka yüzünü, saptırma ve şaşırtmaları sezebiliriz. Meseleleri ele alırken sistemli, bilinçli ve bilimsel davranabiliriz.
Kritik analitik düşünme yetişmiş meslek erbabı insanların, münevverlerin, mütehassısların, eğiticilerin, tüccar ve sanayicilerin, neticede aklı eren her iyi niyet sahibinin dünya gidişatını yönlendirmeye çalışan sistem ve organizasyonları daha iyi tanıyıp politikalarını ve neticelerini hesap edebilmelerini sağlayan bir disiplindir.
Gelişmeleri doğru değerlendirme ve anlama yeteneği geliştikçe iyi insanların dünya politikalarında daha aktif ve belirleyici rol almaları ve iyiliği ön plana çıkarma fırsatları doğar.
Böylece iyilerin, gidişatı kendi istikballeri açısından kavrayıp gelişmeleri doğru olan yöne yönlendirmeleri mümkün olur.
Analitik ve kritik düşünmeyi öğrenmek üzere kitaplar okumak, araştırmalar yapmak, günlük hayatta analitik ve kritik düşünme ilkelerini uygulamak muazzam derecede önemlidir.
Kritik ve analitik düşünme doğruya ulaşmada sorgulayıcı, kuşkucu; ancak önyargısız, sağlıklı ve kapsamlı bir düşünme biçimidir. Duyduğu hiçbir şeye inanmamayı amaçlayan, öngörülerin sıklıkla önyargıya dönüştüğü yalın septik/kuşkucu düşünmenin aksine doğruyu bulmayı amaçlar. Kritik ve analitik düşünmede önyargı bulunmaz; bunun yerine sağlıklı öngörülerde bulunulur.
Kritik ve analitik düşünme doğru yargılamalar yapmayı gerektirir. Doğru yargılama için doğru sorular sormak kaçınılmazdır. Hayatta karşılaştığımız birçok durumda doğru soruları sormak; diğer bir ifadeyle soruları doğru sormak ve doğru düşünüp doğru cevaplar bulmak durumundayız. Mesela bir konuda iki farklı uzman farklı görüş bildirdiğinde ne yapmamız gerektiğini belirlemede önümüzde iki yaklaşım seçeneği vardır: Bir seçenek, her neyle karşılaştıysak ve her kim söylediyse kabul etmektir. Kritik analitik düşünenlerin tercihi olan ikinci seçenek ise karşılaştığımız durumun değeri ve önemi konusunda doğru sorular sormak, cevaplarını bulmak ve ondan sonra bir karar vermektir.
Kritik düşünme yeteneği duygusal önyargıları ortadan kaldıracak bir düşünme süreci sağlar. Bu önyargılar, belli bir konu hakkında net ve doğru düşünebilme yeteneğimize engel olabilir.
Duygularımız gereksiz önyargıları değerlendirmelere katabilmek için bize oyun oynayabilir, hâlbuki bir ifadenin geçerli olup olmadığının araştırılmasında önyargı ve duygusallığın hiçbir rolünün olmaması gerekir. Duygulara kapılmak sonuca varma sürecini olumsuz olarak etkiler. Bize sunulan bilgiye karşı önyargılarımızın farkına vararak onlara karşı koyabilmeyi öğrenebilir ve böylece mantıklı sonuca ulaşabiliriz.
Kritik düşünme becerisinin anahtarı mantık yürütmek, duygusal değil duygulu hareket etmektir.