Türkiye, farklı dönemlerde yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan tarihi eserlerin ait olduğu topraklara getirilmesi için hukuki ve diplomatik mücadelesini sürdürüyor.
Özellikle 17'nci ve 18'inci yüzyıllarda Avrupa ülkelerinin arkeoloji alanında zirveye ulaşan ilgisinin ardından zengin arkeolojik rezerve sahip coğrafyalardaki eserler adeta yağmalandı.
Bu coğrafyalar, kökünü arayan veya birtakım topraklar üzerinde hak iddia etmek için arkeolojik verilere güvenen dönemin Avrupa'sının son derece dikkatini çekti.
Ülkelerin ve kaçakçıların ilgisiyle başta Anadolu olmak üzere Osmanlı toprakları içinde bulunan Mısır gibi zengin tarihe sahip ülkelerden birçok tarihi eser farklı yollarla yurt dışına çıkarıldı.
Anadolu ya da dünyanın farklı yerlerinden kaçırılan çok sayıda eseri bugün İngiltere'deki British Museum, Fransa'daki Louvre Müzesi, Almanya'daki Bergama Müzesi, Amerika'daki New York Metropolitan Müzesi gibi yerlerde görmek mümkün.
Arşivlerde tasnif edilen evrak kanıt olarak sunuluyor
Türkiye, yasa dışı yollarla kendi topraklarından çıkarılan eserlerin tespit edilerek iadesinin sağlanması için ilgili ülkelerle hukuki ve diplomatik ilişkiler çerçevesinde çalışmalarına devam ediyor.
Kaçırılan eserlerin bu topraklara ait olduğunu kanıtlamak için Devlet Arşivlerince tasniflenen Osmanlı dönemine ait evrak, hem araştırmalara ışık tutuyor hem de muhatap ülke yetkililerine kanıt olarak sunuluyor.
Hukuki süreçlerin tükendiği eser iadelerinde, muhataplara etik kurallar hatırlatılarak karşılıklı geliştirilen iyi niyetli ikili ilişkilerle iade süreçlerinin tamamlanması hedefleniyor.
2022'de 11 farklı grupta 1121 eserin iadesi sağlanarak, ait oldukları topraklarda sergilenmeye başlandı.
AA