Pek çok bitkiye gen merkezi teşkil eden Bereketli Anadolu toprakları, %30’u aşan yöreye özgü-endemizm oranı ve zengin bitki çeşitliliğiyle adeta bir kıta hüviyeti taşıyor.
Avrupa-Sibirya, Akdeniz ve İran-Turan’dan oluşan üç bitki coğrafi bölgesinin kesişim noktasında yer alan ülkemiz, kendine has bitkiler bakımından dünyanın en zengin ülkeleri arasında. Ülkemizde yetişen 12 bin 450 civarı bitki arasında endemik- yerel-yalnızca ülkemize has olan 2651 bitki türü bulunuyor.
Türkiye’nin incisi, dünya üzerinde iki kıtada toprağı bulunan tek şehir, Asya ile Avrupa arasında coğrafi bir köprü niteliğindeki İstanbul ise Türkiye’ye özgü 62 bitki taksonunun kendine has 24 tanesini bünyesinde barındıran nadide bir şehir.
Modern hayatın keşmekeşinden, trafiğin gürültüsünden, betonarme yapılaşmanın gölgesinden sıyrılıp hoş kokular teneffüs etmek, hoş renkler temaşa etmek üzere İstanbul’un nadide bitkilerini seyre buyrun.
İstanbul bitkileri canlı ve üretken
İstanbul, iklim çeşitliliğinin bereketini toprak ve akarsu rejimiyle birlikte tarımsal ve hayvansal ürün çeşitliliğine aksettiren Marmara bölgesinde yer alıyor. Bir bölgenin bitki çeşitliliği açısından değerlendirilmesinde barındırdığı endemik, yayılışı sınırlı bitkiler önemli bir kıstas. Sulak alanlar, kıyı kumulları, fundalık ve ormanlık alanlarda doğal olarak yetişen Türkiye’ye özgü 56 taksonun 17 tanesi sadece İstanbul’da yaşıyor. İstanbul canlı ve üretken bitki örtüsüyle dikkat çekiyor.
İstanbul’un il sınırlarında doğal yaşam alanında 2360 bitki türü ve 2512 bitki çeşidi bulunuyor. Türkiye’nin bitki örtüsü zenginliğini Avrupa gibi bir kıta ile, İstanbul şehrinin zenginliğini de ülkelerle kıyaslamak mümkün. Yüzölçümü 5110 km2 olan İstanbul, zengin bitki çeşitliliği ile Polonya, İngiltere, Hollanda gibi ülkeleri geride bırakıyor.
İstanbul’un konumu bitki zenginliğine katkı sağlıyor
İstanbul’un muazzam bitki zenginliğinin nedenleri; toprak çeşitliliği, iki deniz ve iki kıta arasındaki coğrafi konumu, büyük iklim değişimlerinin yaşandığı dönemlerde bitkiler için önemli bir göç yolu olması, Karadeniz’in nemli ve soğuk iklimi ile Marmara denizinin sıcak Akdeniz iklimi etkisi altında olması, topografyası ve yüzyıllara dayanan geleneksel arazi kullanımı olarak sıralanıyor.
Hem ismi hem cismi İstanbul’a has
Botanik adını İstanbul’dan alan 12 tane bitkinin on tanesi yalnızca İstanbul’da yetişebiliyor. Kilyos’taki peygamber çiçeği, Kilyos moru, İstanbul düğünçiçeği, Hoşkangal, İstanbul çiğdemi, İstanbul kardeleni, İstanbul nazendesi.. İstanbul’un endemik hazineleri.
İstanbul’un çiçekleri; açık alanlardaki kayalık yamaçlarda, orman kenarlarında ve ormanlık alanların içinde yaşıyor. Kayalık, taşlık ve üzerinde ağaç olmayan yer yer de makiliklerle kaplı olan alanlar aslında İstanbul’un doğal bitki çeşitliliğini temsil eden en önemli alanlar.
İstanbul’da belirlenen 7 önemli alan ve 17 nadir ve endemik türün yetiştiği ortam; bizler için korumak ve yeşertmekle yükümlü olduğumuz kültürel miras niteliği taşıyor. Bu alanların büyük kısmı İstanbul’un kuzeyinde, Terkos, Kasatura Kıyıları, Ağaçlı kumulları, Kilyos kumulları ve Şile Sahilköy kıyılarında, diğerleri ise Batı İstanbul meraları, Kuzey Boğaziçi ve Ömerli Havzasında yer almakta.
Kaybolmaya yüz tutan bitki hazineleri
Nüfus yoğunluğu ve yapılaşma sebebiyle tehlike altında olan bitkileri de var İstanbul’un. Mesela 2006’da keşfedilen "Sultan pelemiri". Sadece Başakşehir çevresinde bulunan 11 noktada küçük parçalar halinde yayılış yaparken 3 yetişme alanı yapılaşmayla kaybolmuş durumda. Bitki tohumlarının başka alanlara götürülerek yetiştirilmesi mümkün olsa da oluştuğu doğal ortamda korunarak doğasında devamlılığının sağlanması önemli. Hakeza boğazda eskiden yaygın yayılışa sahip orkideler bugün sadece kuzeydeki çayırlıklarda ve Anadolu yakasında görülebiliyor.
İstanbul’un simgesi niteliğini taşıyan, Bahçeköy-Kilyos arasında yol kenarlarında görülebilen, nesli tükenme tehlikesi altında fasulyegillerden nazlı çiçek “İstanbul nazendesi” görülmeye değer.
“Sütleğen” gibi bazı bitkiler de nüfus ve yapılaşma baskısına karşı oldukça dirençli, yüksek rekabet gücüne sahip. Kent içinde kalmış kaldırımla bina arasında yaygın biçimde yeşerebiliyor.