Pek çok öğrenci, “Ben yapamam” diyerek matematiğe ön yargıyla yaklaşıyor ve başarılı olamıyor. Oysa hayatın her alanında var olan matematiği sevmek için oyunla öğrenmek, gerçek yaşamdan problemler çözmek çok etkili.
Öğrencilerin büyük çoğunluğunun okul hayatı boyunca anlamakta zorlandığı ve akademik başarılarının düşük olduğu derslerin başında matematik geliyor. Bu durum öğrenci değerlendirme programlarına da yansıyor.
Prof. Dr. Murat Tosun, “Bu olumsuz duyguları bir kenara itip günlük yaşantı rutinlerine kısa bir göz atsalar zannettikleri kadar güç ve çözümsüz bir problemle karşı karşıya kalmadıklarını fark edecekler” dedi.
Çocuklarda ön yargıları yıkmak ve matematik becerilerini geliştirmek için ihtiyaç durumlarını gerçekçi kılmanın önemine değinen Tosun, bu konuda şu noktalara dikkat çekti:
* Okullarda öğretilen matematik becerilerinde oyunlaştırma yoluyla yapılacak zenginleştirmeler korku ya da kaygının yıkılmasında işlevsel bir yük azaltıcı olacaktır.
* Gerçek hayattan çocukların yaşadığı ya da yaşaması olası ihtiyaç durumları seçilmeli. Örneğin kendi için bir oyun evi kuracak olan çocuk, uzunluk birimlerini, uzunluk ölçme araçlarını, alan ve hacim ölçümlerini deneyimleyerek öğrenecek, problem kendi ihtiyacından doğduğu için süreçte etkin kalarak yöntemler geliştirecek böylece hem bilgiyi edinecek hem de analitik düşünme becerisi gelişecek.
* Günlük yaşam ortamında deneme yanılmalara izin verip belki de gizil olarak gerçekleştirdiğimiz öğrenmelerin okul ortamında ortaya çıkmasına izin verilmeli.
* Bir iletişim aracı olarak matematik dilini, yani sayıları, sembolleri bilmek ve anlamak hayatımızı kolaylaştırıyor.
* Harita uygulamalarında, fiyat karşılaştırmasında sonuca matematiksel modeller götürüyor.
* Pozitif bilimlerin yanı sıra sosyal ve beşeri bilimlerde de matematiği kullanıyoruz. Örneğin bir toplumun sosyolojik ve psikolojik eğilimlerini tespit etmek için matematiksel modellemelerden yararlanıyoruz.
Sanat ve mimaride de var
Matematik gibi geometrinin de hayattaki önemine değinen Dr. Hülya Kılıç ile Oğuzhan Doğan, bu konuda da şu örnekleri verdi: “Dün dünyanın çevresini hesaplamada kullandığımız geometriyi bugün bir kuyruklu yıldıza uzay aracı indirebilmek için kullanıyoruz.
Mimar Sinan’ın camilerinin güzelliğinde, Mısır piramitlerinin gizeminde geometrinin payı var. ‘Güzel ve etkileyici’ diye isimlendirdiğimiz sanat eserlerinde ‘altın oran’ dediğimiz matematiksel bir oranı ve geometrik dönüşümleri görüyoruz.”
Milliyet