Tayland'ın başkenti Bangkok bir yarı su kenti. Suya kültürel olarak büyük önem atfedilen şehrin kentsel tasarımını kanallar şekillendiriyor.
Şehrin kalbinden geçen Chao Phraya Nehri, namı diğer Krallar Nehri dört ana koldan oluşuyor: Ping, Yom, Wang ve Nan Nehirleri.
Kadim ismi bölgeye damgasını vuran Müslüman Sultanlığına atfen Çampa Denizi olan bugünkü Güney Çin Denizi’ne kadar uzanan 230 deniz mili uzunluğunda bir nehir Chao Phraya.
Şehri okyanusa ve dış dünyaya bağlayan; 15. Yüzyılda bölgenin uluslararası bir ticaret merkezi haline gelmesinde önemli rolü bulunan bir nehir.
16. Yüzyıl itibariyle ticarette namının Asya’dan Avrupa’ya yayılmasıyla birlikte deniz ulaşımını iç kesimlere uzatmak için kanallara başvurulduğu belirtiliyor. Açılan büyük kanallarla nehrin akışı değişiyor; şehir dört büyük kanal ağıyla örülüyor.
Bangkok kanalları, yerel tabirle “klong”lar; kuruluşundan bu yana şehrin gelişiminde ve kültüründe büyük önem taşıyor. Yüzyıllardır Chao Phraya nehri deltasının çevresinden ziyade içinde inşa edilen bu kanal yapıları; yalnızca içme, sulama, taşkın önleme hizmeti görmekle kalmıyor. Su kanalları; kenarlarına inşa edilen çarşılar, okullar, ibadethaneler ve evler arasındaki ulaşımı sağlayan şehrin can damarları.
Şehrin yerel mahallelerine açılan kanallardan birinde on beş dakikalık bir feribot seferi esnasında mütevazı ahşap mimarileri, iskeleleri ve renkli kubbeleriyle göz dolduran üç farklı iskele camisi şehrin bütününü oluşturan simgelerden.
Bunlar Camiul Islam Klongan Cami, Darul Muhsinini Cami, Goowatin Islam (İslamın Kuvveti) Cami. Ton Son Cami, Bangkok Camii ve Bang Luang Cami de nehir yolculuğunda temaşa ve ziyâret edilebilen diğer camilerden yalnızca birkaçı.
Camilerin tabelalarında üç farklı yazım dili Tayca, Latince ve Arapça kullanılması da kültürel zenginliği yansıtmakta.
Kanal kıyısında Darul Muhsinin Cami
Günümüzde özellikle son otuz yılda şehir genişledikçe kanal ağları kesintiye uğrayarak bazı kanallar asfaltla doldurulmuş; yeni mahalleler, yollar ve köprüler inşa edilmiş olsa da bugün halen teknelerle dolaşan sessiz topluluklar, özgün yüzen pazarlar ve kanala bakan tarihi yapılar varlığını sürdürüyor.
Günlük hayatta feribot yahut tekne ile ulaşım sağlayan yerli halk pek düzenli olmayan akış içinde hangi teknenin hangi durakları kullandığı ve ne kadar mesafe yol aldığına dair tecrübeye sahip. Tesettürlü üniformalarıyla şehrin feribotlarında haftasonu medreselerine giden liseli kız öğrencilerle karşılaşmak mümkün.
Renkli pazarlar ve çehreler
Camilere ve çarşılara hem kara yoluyla hem de cami önündeki iskeleden nehir yolula ulaşmak mümkün. Tekneden ziyade tramvayla hızlı ulaşılabilen bir rota ise Chatuckah semtinde kurulan haftasonu pazarı. Ülkenin bu en büyük pazarında Çarşamba ve Perşembe günleri taze çiçekler satışa sunulurken Cuma günü toptan eşya satışı yapılıyor. Haftasonları ise otuz beş dönümlük alanda envai çeşit ürün içinde kültürel bir deneyim yaşanabiliyor.
Bir dizi leziz helal dostu Tayland sokak yemeği; pamuklu renkli desenli yahut keten kumaştan yöresel kıyafetler, çeşitli yayınlar, işlemecilik, oymacılık ve boyamacılık eseri el yapımı ev eşyalarının bulunduğu, yöresel hayvanların sergilendiği bu pazar gözde bir turizm mekanı.
Pazarın hemen yanı başında aynı ismi taşıyan bir cami ve çarşı içinde küçük bir mescit de bulunmakta.
Güneydoğu Asya'nın en çok ziyaret edilen ülkesinde, yerli halk için turizm önemli bir geçim kaynağı. Chao Phraya Nehri boyunca seyreden uzun kuyruklu tarihi ahşap tekneler görülmeye değer. Müslümanlar da yemek sektörünün yanı sıra tekne yahut tur operatörü, kayıkçı ve otel çalışanı gibi sıfatlarla turizm sektöründe istihdam alanı buluyor.
Nehir üzerinde her iskelede duran turuncu bayraklı yahut önceden belirlenmiş iskelelerde duran mavi bayraklı tekneler de yaygın kullanılmakta.
Nehirde yol alırken kanal içine kazıklarla bina edilmiş çardaklı yöresel evler, iskelelere kurulan çarşılar, rengarenk kubbeleriyle iskeleli ahşap camiler, tropik meyve ağaçları, Pak Khlong çiçek pazarı gibi simge yapılar ve orkide bahçeleri temaşa edilebiliyor.
Ayakta seyahat eden tekne çalışanlarının başını eğerek altından geçtiği nice alçak zeminli köprüyle birlikte Tayland'ın ilk askılı köprüsü olan tarihi Rama IX Köprüsü de teknelerin güzergahında.
Lam Phaya yahut Damoen Saduak yüzen pazarı gibi muhitlerde teknelerinde hem kürek sallayıp hem satış yapan bambu şapkalı mütevazi esnaftan taze hindistan cevizi yahut bambu yelpaze gibi günlük ihtiyaçlar temin edilebiliyor. Bu esnada yöresel kıyafetini tamamlayan başörtüsü ile kürek çekerken yüzünden gülümsemeyi de eksik etmeyen bir Tayland Müslümanı hanım esnaf görmek şaşırtıcı değil.
Bu yaygın kano gezintileri ve kanal turları arasında yerliler için kısa mesafeli şehir içi ulaşımda rengarenk Tuk Tuk minibüsler ve kanal botları ön plana çıkıyor.
Gün batımında, Chao Phraya nehri ve ışıklandırılan tekneler ile bir renk cümbüşü oluşmakta tıpkı Bangkok sokaklarının sakini olan renkli insan çehreleri gibi...
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.