Cep telefonları hayatımıza 1990’larda girse de tam anlamıyla bir dijitalleşme 2000’lerden itibaren oldu. Araştırmalara göre ise 2000’li yılların başından bu yana göz kuruluğu yaklaşık 10 kat arttı.
En sık görülme sebebi uzun saatler ekran maruziyeti olan göz kuruluğu artık çocuklarda dahi görülmeye başladı.
Dr. Gülşah Tezcan, “Gözyaşı, gözü nemli tutmanın yanı sıra tozdan, rüzgârdan da koruyor. Dijital ekran kullanımı artışına bağlı olarak artık çocuklarda dahi görülmeye başladı” diyerek ekran bağımlılığına karşı şöyle uyardı:
“Dijital ekranlara bakarken dikkatimizi verdiğimiz için göz kırpma sıklığı düşer. Çocuklarda yaygın olarak karşımıza çıkan alerjiler, kirpik dibi iltihapları da bu durumun yaşanmasına yol açabilir. Kapalı ve havalandırılmamış mekânlarda bulunmak, yetersiz su tüketimi, kuru ve soğuk hava koşulları, gözlerin doğal nemini kaybetmesine neden olabilir. En yaygın tedavi yöntemi suni gözyaşı damlalar veya jellerin kullanılmasıdır. Bunun dışında çevresel faktörlerin düzenlenmesi en önemli yöntemlerin başında gelmektedir. Çocuğun bulunduğu ortamda bir nemlendirici kullanmak faydalı olabilir.”
Sık sık göz kırpılmalı
* Dijital ekran kullanım süresi kısıtlanmalı, her 20 dakikada bir en az 6 metre uzaklıktaki bir nesneye bakılarak gözün dinlenmesi sağlanmalı.
* Göz kırpma sıklığının artırılması hatırlanmalı.
* Ekran en az 60-70 cm mesafede, göz hizasının biraz aşağısına yerleştirilmeli ve ortam aydınlatılmasına dikkat edilmeli.
* Ayrıca Omega-3 yağ asitleri içeren gıdaların tüketilmesi kuruluğu azaltabiliyor.
* Çocuklarda göz kuruluğu tedavi edilmediğinde görme konforunu ve sağlığını olumsuz etkileyebiliyor.
Hürriyet