İvedilikle müdahale etmeyi ve acil yardım faaliyetlerini yürütmeyi gerektiren durumu ifade eden acil durum, olay esnası ve sonrasında olağanüstü tedbirlerin alınmasına ve faaliyetlerin yürütülmesine gerek duyulan, yerel imkânlarla baş edilebilen geçici bir durumdur.
Afet ise, etkilenen toplumun yalnızca kendi kaynaklarını kullanarak başa çıkma yetisini aşan, yaygın insani, maddi ya da çevresel kayıplara sebebiyet vererek toplumun işlevini ciddi şekilde aksatan olay anlamına gelir.
Tektonik oluşumu, jeolojik yapısı, meteorolojik ve topografik özellikleriyle her zaman doğal afet riski ile karşı karşıya olan ülkemizde başta deprem olmak üzere, sel, erozyon, heyelan, çığ ve kuraklık başlıca doğal afetler olarak gözlenmektedir. Doğal afetlerin yanı sıra insan kaynaklı ve teknolojik afetlerde günümüzde yaşamsal tehdit oluşturmaktadır.
Dünyanın hiçbir ülkesinde sağlık, itfaiye, arama kurtarma ekipleri gibi birimlerin, olası büyük bir afet ve acil durumda tüm bireylere anında ulaşması mümkün değildir. Dolayısıyla afet ve acil durumların ilk zamanlarında bireyleri hayatta tutacak olan, bu durumlara karşı hazır bulunuşlukları olacaktır.
Afetlere hazırlıklı olmak için…
Afetlerin önlenmesi mümkün değilse de afetten önce gerekli eğitimi alarak riskleri en aza indirmiş, afet anında doğru davranışları sergileyen ve afetten sonra iyileştirme çalışmalarına katkı sağlayabilen organize bir toplumda can ve mal kaybının en aza ineceğini unutmayalım.
Hastanelerin acil servislerine yapılan başvuruların % 30‘unun evde meydana gelen kazalardan kaynaklandığını göz önüne alırsak, başta yaşam alanlarımız da olmak üzere her an karşı karşıya kalabileceğimiz acil durumlara karşı gerekli tedbirleri ve tıbbi müdahaleler için ihtiyaç duyulacak temel ilkyardım eğitimini alalım.
Karşılaşabileceğimiz tüm acil durumlara karşı bize yardımcı olabilecek 112 acil durum numarasından ulaşabileceğimizi bilelim, çocuklarımıza öğretelim.