Hicret; inanç ve değerlerin yaşatılabileceği bir imkân arayışı, İslam toplumunun inşasının başlangıç noktası, tebliğe hız kazandırma süreci, İslâm'ın izzet, kudret, kuvvet ve hâkimiyetinin bir dönüm noktasıdır.
Hz. Peygamber (SAS) ve Müslümanların Medine'ye hicretiyle dünya tarihinde yeni bir sayfa açılmış, tarihin akışını değiştirecek olan İslâm hicretle kendine bir yurt bulmuştur. Hicretle Medine önemli bir yaşam merkezi haline gelmiş, tarihi olaylar hicretten sonra ağırlık kazanmıştır. İnancımız Medine’de yeni bir ivme kazanmış, İslami nizam Medine’de hayat bulmuştur. Yeni bir çevrede, yeni bir dostluk ve kardeşlik muhitinde yeni mü'minlerle kısa zamanda yayılma imkânına kavuşmuştur.
Yanına yalnızca inancını ve teslimiyetini alarak göç etmek anlamına gelen hicretin İslâm tarihinde yeri büyüktür. Hicret eden mü'minlere "Muhacirler" ismi verilmiş ve çeşitli faziletlerinden bahsedilmiştir. Herkes bu fazilete sahip olma arzusunu içinde taşımıştır. Peygamber Efendimiz (SAS) hicretin sadece Mekke'den Medine'ye göç eden mü'minlere bağlı bir fazilet olarak kalmadığını, tüm ümmeti muhatap alan önemli bir İslâmî kavram olduğunu açıklamıştır.
"Gerçek muhacir; Allah'ın yasakladığı şeylerden kaçınan, onları terk eden kimsedir."
"Hicret, kötülüğü terk etmendir."
"Gerçek muhacir; hata ve günahları terk edendir."
Bir seferinde hicretin en faziletlisinin hangisi olduğu sorulduğunda, Resûlüllah (SAS)’in verdiği cevap şu olmuştur: "Rabbimin hoşlanmadığı şeyleri terk etmendir."
Hicret mü'minlerin hayatında sadece belli bir tarih olayından ziyade bir irşad kavramı olmuştur. Sahabiler doğal olarak tarih tespitinde Hicret üzerinde görüş birliği yapmışlardır. Müslümanlar o günden bu güne yılbaşını bu eşsiz olaya dayandırarak gelmişlerdir.
Kur’an-ı Kerim’in mesajları Hicrî-Kamerî takvime göre düzenlenmiştir.
Müslümanlar için mânevi bahar mevsimi olan üç ayları, Ramazan orucunun ve Hacc’ın başlangıç vaktini, “Eyyamı biyz” oruçları ve kandiller gibi feyiz ve bereket açısından diğerlerinden üstün olan gün ve geceleri haber veren Hicrî takvim her zaman ve zeminde önemini korumaktadır.
Hayatımızda yer teşkil eden önemli tarihler Hicrî Takvim’e göre düzenlenir, dualar ve hediyeleşmeler bu günlerde artırılır.