Bir üniversite bünyesinde gönüllülerle yürütülen çalışmanın sonuçları dikkat çekici. Buna göre vitamin ve mineraller açısından zengin, özellikle ilave şekeri az içeren bir beslenme tarzıyla hücresel düzeyde daha genç bir biyolojik yaşa sahip olmak mümkün.
Üstelik şeker haricinde tercih edilen besinlerin sağlıklı olması şekerin hücrelerimize etkisini bertaraf etmiyor.
Uzmanlar, araştırmanın şekerin sağlık için neden zararlı olduğunu daha iyi anlamamıza yardımcı olduğunu; ilave şeker tüketimini azaltmanın bizleri sağlıklı bir beslenmeye teşvik edebileceğini belirtiyor.
Nedir bu ilave şeker?
Serbest şeker ya da ilave şekerler çoğunlukla paketli yiyecek ve içeceklerde bulunuyor ya da sofrada çayımıza, mutfakta tatlılarımıza onları bol miktarda ekliyoruz.
Uluslararası sağlık kuruluşları günlük beslenmemizde güvenli serbest şeker miktarını %5 kalori ile sınırlandırıyor. 5-6 küp şekere denk gelen bu miktar birkaç sene önce düşürüldüğü gibi, olumsuz sağlık etkileri ispatlandıkça yine aşağı çekilmesi söz konusu olabilir. Paketli gıda tüketirken yahut bir misafirlikteyken ölçüyü kaçırmak oldukça kolay. Şeker; meyve konsantresi, bal, pekmez, kaya şekeri gibi rafine edilmemiş doğal kaynaklardan da gelse ilave edilen miktarı sağlık açısından önem arz etmekte.
Yaşam tarzı değişiklikleriyle ömrümüzü zinde ve kaliteli geçirmek mümkün!
Şeker alımı ayrı ayrı incelendi ve şeker tüketimi haricinde sağlıklı bir diyette dahi hızlandırılmış biyolojik yaşlanma ile ilişki bulundu.
Araştırma ekibinden bir profesör sonuçları şöyle değerlendirdi: “Epigenetik modeller tersine çevrilebilir. Günde 10 gram, 2 küp şeker kadar ilave şekere veda etmekle işe başlayan ve bu alışkanlığı sürdürülebilir hale getiren bireyler, biyolojik saatlerini 2,4 ay geri çevirmiş gibi olurlar.” dedi ve ekledi: “Temel besin maddeleri bakımından yüksek ve ilave şeker bakımından düşük gıda tercihlerine yönelerek, uzun ömür için iyi beslenmeye motive olalım.”