Geçtiğimiz günlerde Marmara Denizi ile ilgili olarak, ısınma, kirlilik, oksijen değerleri, akıntı yönleri gibi birçok parametrenin incelendiği seferlerde bulgular paylaşıldı.
Prof. Dr. Mustafa Yücel, Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi projesi kapsamında özellikle müsilaj krizinden beri artan sıklıktaki deniz seferleriyle, Marmara Denizi'nin oşinografik durumunu takip ettiklerini belirtti.
Açıklamasında, ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı tespit edilen Marmara Denizi'nin koma halinde olduğunu, sıcaklık, oksijensizleşme ve kirliliğin birbirini besleyen kısır bir döngü oluşturduğunu söyledi.
Yücel, "İlk bulgularımızda özellikle oksijende durum iç açıcı değil, hala Marmara ilk 30 metresi hariç ciddi oksijen azlığı çeken, komada bir yer. Oksijen özellikle ilk 30 metreden sonra 'hipoksi eşiği' dediğimiz, bir balığın giremeyeceği seviyede düşük. Ardından 150-200 metreye eriştiğinizde neredeyse ölçmekte zorlandığımız, çok çok az seviyelerde oksijen var." dedi.
Daha önce, özellikle Doğu Marmara'da 600 ila 800 metre bandındaki Akdeniz suyunun Marmara'ya az da olsa bir nefes verdiğini ve oksijen değerlerini bir nebze de olsa artırdığını belirten Yücel, son seferde buna rastlamadıklarını, denizlerdeki ısınmanın bu sonucu doğurmuş olabileceğini ifade etti.
Marmara'nın sorununun azot ve fosfor yükü olduğunu hatırlatan Yücel, bu yükün önemli bir kısmının tarımsal girdiler ve şehirlerin arıtılmamış, az arıtılmış veya en ileri seviyede arıtılmamış atık sularının Marmara ile buluşmasından kaynaklandığını, acil olarak harekete geçilmesi gereken konuların başında da bu iki sorunun geldiği değerlendirmesini paylaştı.
AA