Çevre Vakfı, ÇEKUD, Akademik Perspektif ve çeşitli üniversitelerin iş birliğinde gerçekleştirilen 7. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu İstanbul'da başladı.
Önceki yıllarda, Gaziantep, Adıyaman, Alanya, Saraybosna, Yalova gibi şehirlerde düzenlenen uluslararası katılımlı sempozyumun bu yılki teması ise “Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik”.
21 Kasım 2024 Perşembe günü açılışı yapılan sempozyum, İstanbul Teknik Üniversitesi Ayazağa Kampüsünde 3 gün boyunca 12 oturum halinde katılımcılara sunuluyor.
Açılış bölümünde konuşan Çevre Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İsmail Koyuncu; insanoğlunun yaşam standartlarını gözden geçirip; aşırı tüketim ve israftan sakınmasının verimliliği ve sürdürülebilirliği artıracağını vurguladı. Koyuncu, "Burada konuşacaklarımızın naif hareketler olsa da bir kelebek etkisi gibi büyük sonuçlar elde edeceğimize inanıyoruz" dedi.
ÇEKUD Başkanı Prof. Dr. Eyüp Debik, "Kalbi doğayla birlikte atan çevre dostları" hitabıyla yaptığı konuşmada, "Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik temalı sempozyumumuz, çevresel zorluklarla başa çıkarken ahlaki prensiplerin korunmasını her şeyin temeline koyuyor. Üretim süreçlerinde doğa dostu yöntem ve teknolojiler kullanmak, bireylerin çevreye duyarlılığını artırmak, doğal kaynakları verimli kullanmak giderek daha önemli hale geliyor." ifadelerini kullandı.
Debik konuşmasının devamında, Dünya üzerinde türlerin azaldığını, tarım arazilerinin erozyondan ciddi anlamda etkilendiğini, kişi başına düşen su miktarının azaldığını vurguladı.
İnsanın doğayla olan ilişkisine dair bazı alıntılar da paylaştı:
"Aliya İzzetbegoviç şöyle der: 'Doğa, insanın hem fiziksel hem de ruhsal olarak bağlı olduğu bir varlıktır. Doğayı tahrip eden insan, aslında kendi varoluşunu tahrip eder.'
İmam Gazali ise yüzyıllar öncesinden seslenmektedir: 'Yeryüzü, Allah’ın insana bir emanetidir ve bu emanete saygı göstermek, insanın kulluk görevinin bir parçasıdır.'
Konuşmasının sonunda "Tek tek bireyler olarak, toplum olarak; dünyanın son gününü yaşıyor olsak dahi o fidanı diktirecek bir anlayışla hareket etmedikçe istenilen amaca, arzu edilen sonuca ulaşamayız." değerlendirmesinde bulundu.
Açılış bölümünde konuşma yapan bir başka isim olan Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu; yeşil dönüşüm ve teknolojik dönüşüm kavramları üzerinde durdu. Değişim için dönüşüm yolunda bireylere, üreticilere ve topluma büyük görevler düştüğünü belirtti. Sofralarımıza ulaşan bir damla su ve bir yudum yiyeceğin bu aşamaya kadar gelinen süreçteki tarladan sofraya uzanan yolculuğunda israf ve kaybın önlenmesinin hayati ödem taşıdığını vurguladı.
Sürdürülebilirlik kavramının aslında Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanıncaya dek kültürümüzün her aşamasında var olduğunu hatırlatan Karaosmanoğlu, toprağın, suyun her daim kıymetli olduğunu, israfın, aşırı tüketimin önlenmesi için bu bilincin okul öncesi dönemden başlanarak toplumun her kesimine yaygınlaştırılması gerektiğini dile getirdi.
23 Kasım Cumartesi günü tamamlanacak olan, alanında uzman akademisyenler ve çevre dostlarının bir araya geleceği sempozyumda; "Sürdürülebilirlik Yönetimi", "Yeşil Dönüşüm", "Çevre Hukuku", "Çevre ve Sağlık", "Doğal Afetler ve Çevre", "Göç ve Çevre", "Atık Yönetimi", "Enerji", "Su Yönetimi" gibi birçok konu ele alınacak.
Sempozyum programı ve ayrıntılı bilgiler https://i-sem.info/tr adresinde yer alıyor.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.