Öğrencilerin özellikle sınav dönemlerinde gece boyunca ders çalışmasının öğrenmelerini daha da zorlaştırdığı bunu alışkanlık haline getiren bireylerde uzun vadede bilişsel bozukluklar, anksiyete ve depresyon gibi sorunlara yol açabileceği bildirildi.
Prof. Dr. Gökhan Malkoç, insanın biyolojik ritmi olarak hayati bir işlev gören uyku ile öğrenme arasında bağlantı olduğunu söyledi.
Uyku sırasında beynin gün içinde öğrenilen bilgileri işleyip belleğe yerleştirdiğini aktaran Malkoç, "Bu süreç, öğrendiklerimizi pekiştirmek ve hatırlama becerimizi güçlendirmek için kritik bir öneme sahiptir. Uykunun yeterince alınmaması, dikkat ve hafıza süreçlerini olumsuz etkiler. Buna rağmen, öğrenciler genellikle gece boyunca ders çalışmanın daha verimli olacağını düşünür. Oysaki bu durum öğrenme kapasitelerini sınırlayan ciddi bir hatadır." İfadelerinde bulundu.
Malkoç, bireysel farklılıkların bu konuda bazı istisnalara neden olabileceğini ancak bilimsel çalışmaların düzenli uykunun öğrenme üzerindeki olumlu etkilerini net şekilde ortaya koyduğunu belirtti.
Ders çalışmak için uykudan feragat etmek, kısa vadeli bir çözüm gibi görünse de öğrencilerin uzun vadeli başarılarını sekteye uğrattığı değerlendirmesinde bulunan Malkoç sağlıklı bir uyku düzeninin, belleğin güçlenmesi, dikkatin artması ve motivasyonun korunması için temel bir gereklilik olduğunun altını çizdi. ‘’Öğrenciler, çalışma programlarını uyku ihtiyaçlarını da göz önüne alarak düzenlemelidir." Tavsiyesinde bulundu.
"Uyku alışkanlıklarına gereken önemi vermek hayati gereklilik"
Uykusuzluğun genel sağlık üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Malkoç, uyku düzeni bozulduğunda hem zihinsel hem de fiziksel sağlığın risk altına girdiğinin altını çizerek, "Uzun vadeli uykusuzluk, kalp hastalıklarından bağışıklık sistemi zayıflığına kadar birçok sağlık problemine yol açabilir. Bu nedenle, uyku alışkanlıklarına gereken önemi vermek hayati bir gerekliliktir." Açıklamasıyla uykunun öneminin altını çizdi.
Konu ile ilgili AKRA’ya konuk olan Prof.Dr. Mehmet Yücel Ağargün, uykunun önemi ile ilgili değerlendirmelerde ve öğrencilere uyku ile ilgili tavsiyelerde bulundu:
"Bilişsel becerileri ciddi şekilde zayıflatır"
İnsan vücudunun biyolojik olarak gündüz aktif, gece ise dinlenmeye programlandığını aktaran Malkoç, şöyle devam etti:
"Melatonin hormonu gece saatlerinde artış gösterir. Bu, vücudun uyku moduna geçmesini sağlar. Ancak gece ders çalışmak ritmi bozar ve öğrenci fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak yerine kahve, enerji içeceği gibi yapay uyarıcılarla ayakta kalmaya çalışır. Bu durum, kısa vadede performansı artırıyor gibi görünse de uzun vadede REM uykusu kaybına yol açarak bilişsel becerileri ciddi şekilde zayıflatır." İfadelerinde bulundu.