Adını, ilk ayetinde geçen “Gece yürütmek ve götürmek” anlamına gelen İsra kelimesinden alır.
Ayette, Peygamber Efendimiz’in Miraç için geceleyin Mekke’den Kudüs’e götürülüşü anlatılmaktadır. Sûrenin ilk kelimesi olduğu için “Sübhan”, sûre içinde İsrailoğullarından bahsedildiği için “Benî İsrâil Sûresi” isimlerini kullananlar da olmuştur.
İsrâ Sûresi Mekke döneminde inmiştir ve “İsrâ” ayetiyle başlar. Sûrede bütün ayetler elifle biterken, sadece ilk ayet râ ile biter. Bu giriş, hem anlam, hem de ses açısından vurucudur:
“Kulu (Muhammed aleyhisselâm’ı bedeniyle,) geceleyin Mescid-i Haram’ dan, çevresini bereketli kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren (Allah’)ın şânı yüce (ve her türlü noksanlıktan uzak)tır. (Bunu,) kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (yaptık). Şüphesiz O, (evet) O, hakkıyla işitendir, görendir.”
İsrâ Sûresi'nde neler anlatılır?
İsrâ Sûresinde; İsrâ hadisesi, İsrâiloğulları’nın fesatçılıkları, insana sorumluluk yüklenmesi, anne-babaya iyi muamele, insanın can ve malının kutsallığı, günahtan kaçınmanın gereği, mahlûkâtın Allah’ın azametini ilan etmesi, vahyin hakikati, yeniden dirilmenin hak oluşu, kötülüğün kaynağı şeytan, üstünlüğün sorumluluk gerektirdiği, hakkın daima gâlibiyeti, rûhun mâhiyeti, Kur’an’ın eşsizliği, üslûbu, Allah’ın güzel isimlerinin anılması konuları anlatılmaktadır.
Kur’an-ı Kerîm’de üç yerde, anababa ve evlat ilişkileri ile ilgili öğütler geçmektedir. Bu sûrelerden iniş zamanına göre ilki İsra Sûresidir. Diğerleri ise Lokman ve Ankebût Sûreleridir. İsrâ Sûresinde geçen o ayetler 23 ve 24. ayetlerdir ve ayetlerde şöyle der:
“Rabbin, kendisinden başkasına kulluk etmemenizi ve anaya babaya ihsanı (iyiliği ve güzel davranmayı) emretti. Eğer onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlığa erişirlerse onlara “öf” (bile) deme! Onları azarlama ve onlara çok nazik (ve tatlı) söz söyle.
Onlara merhametten dolayı alçakgönüllülük kanadını indir ve: “Ey Rabbim! (Bunlar) küçükken beni (acıyıp) yetiştirdikleri gibi (sen de şimdi) onlara acı (ve esirge).” de. “
Hadis-i Şerif rivayetlerinden öğreniyoruz ki; Peygamber Efendimiz her gece İsrâ ve Zümer sûrelerini okumaktadır.
Sûre, son âyetlerinde Allah için samimi dua, hamd ve tekbir getirerek yalnız O’na yönelmeyi öğütleyerek biter:
“De ki: “İster ‘Allah’ diye dua edin ister ‘Rahmân’ diye; hangisi ile dua etseniz, nihayet en güzel isimler O’nundur.”
Namazda sesini pek yükseltme, pek de (duyamayacak kadar) kısma, bu ikisinin arasında bir yol tut.
“Hiçbir çocuk edinmeyen, mülkünde (hâkimiyetinde) ortağı olmayan, acizliği olmadığından dolayı da bir yardımcıya ihtiyacı bulunmayan Allah’a hamdolsun.” de ve O’na tekbir getir (büyüklüğünü ilan et). “
İsra Sûresi'ni dinlemek için:
Maher Al Muaiqly
Mishary Rashid al Afasy