Marmara Denizi’nde Nisan ayından itibaren yoğun şekilde su altında gözlemlenen müsilaj, artık yüzeyde görülür hale geldi. Deniz suyu sıcaklıklarının artması, kirlilik ve kuraklık gibi etkenler, müsilaj oluşumundaki riski yükseltiyor. Uzmanlar, özellikle güney sahiller başta olmak üzere her geçen gün daha fazla noktada görülen müsilaj için Haziran ayının kritik olduğunu ve bu aydan itibaren müsilajın yoğunlaşacağını vurguluyor.
Müsilajın Marmara’nın güney sahillerinde yüzeyde daha fazla görülmesine dikkat çeken Prof. Dr. Barış Salihoğlu, özellikle bu bölgedeki körfezlerde kirliliğin hapsolduğunu ve yeterli deniz akıntısı olmadığından Susurluk Havzası’ndan gelen yoğun kirliliğin baskısının arttığını ifade etti.
Müsilajın çarpan etkisi
Deniz kirliliğine dikkat çeken Salihoğlu, şu bilgileri paylaştı:
"Denizdeki kirlilik durumu, denizdeki oksijen azlığı durumu aynen devam ediyor. Ama müsilaj oluştuğu zaman ekosistem için kritik olan canların üstünü kaplayabiliyor. Bunların oksijensiz kalmalarına sebep olabiliyor. Hatta bu müsilaj çürüdükçe oradaki oksijeni daha da azaltarak oksijende ekstra bir düşüşe neden oluyor. Bu da biyoçeşitliliği daha kötü yönde etkileyen bir durum oluşturuyor. Müsilajın ekstra çarpan etkisinin ana sebebi bu."
Salihoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Boğazdan giren sudan bahsediyoruz, 'kuraklık' diyoruz, 'iklim değişikliği' diyoruz ama şunu unutmayalım; bunun ana kaynağı kirlilik. Bu sürdüğü sürece bu kadar yoğun bu farklı fitoplankton türleri besin bulacak. Şimdi yazla birlikte ışık seviyeleri ve sıcaklıkla sudaki katmanlaşma artacak. Özellikle 15-20-25 metredeki küçük fitoplankton türleri daha da fazla üreyecek. Hem oksijen azlığı konusunda hem de müsilaj konusunda bunlar risk oluşturmaya artarak devam edecek."