Prof. Dr. Emine Özmete, yaşlı bireylerin yapay zekâyı giderek daha fazla benimsediğini ve çoğunlukla sohbet etmek amacıyla kullandıklarını söyledi. Özmete, “Bazı yaşlılarımız yapay zekâyı bir arkadaş yerine koyarak konuşmak istiyor, hatta adeta bir ‘psikolog’ olarak tanımlıyorlar.” dedi.
Uzmanlar, yaşlıların sosyal, psikolojik, sağlık, eğitim ve ekonomik durumlarını inceleyen araştırmalar yaparak politika geliştirilmesine rehberlik ediyor.
Pandemi süreciyle birlikte 65 yaş üzeri bireylerin dijital araçlara ilgisinin hızla arttığını vurgulayan Özmete, dijitalleşmenin bazı riskleri de beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Yaşlıların sosyal medya platformlarında paylaşım yapmak yerine içerik üretmeye yöneldiklerini, bunun da sosyal hayattan uzaklaşma tehlikesi doğurduğunu ifade etti. Ayrıca internet ortamında dolandırıcılık ve bilgi kirliliğine karşı yaşlıların korunması gerektiğini belirterek, dijital okuryazarlığın önemine vurgu yaptı.
Özmete, “Yapay zekâ ve dijital mecralar sağlık alanında büyük kolaylık sağlasa da bilgi güvenliği konusunda dikkatli olunmalı. Araştırmalar, 40 yaş üzerindeki her 5 kişiden 1’inin dijital bilgi güvenliği konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığını gösteriyor.” dedi.
Özmete, yaşlılık sürecinin toplumun her alanında dikkate alınması gerektiğini vurgulayarak, “Yaşamın her döneminde yaşlılığa yatırım yapmalıyız. Bakım sadece kurumlarda değil, aile içinde de desteklenmeli; yaşlılarımızın yaşam kalitesini artırmak hepimizin görevi.” ifadelerini kullandı.