Kurban gerek fert, gerekse toplum açısından çeşitli yararlar taşıyan mali bir ibadettir. Kurban insanlar arasında sevgi ve dayanışma ruhunu güçlendirir.
Kurban toplumda kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhunu canlı tutar, sosyal adaletin gerçekleşmesine katkıda bulunur. Özellikle et satın alma imkânı bulunmayan veya çok sınırlı olan yoksulların bulunduğu ortamlarda kurbanın bu rolünü daha belirgin biçimde görmek mümkündür.
Ülkemizde kişi başına et tüketimi sadece kurban bayramlarında gelişmiş ülkeler düzeyine çıkabilmektedir. Ülkemizde hayvan kaynaklı gıda üretiminin yetersiz ve üretilenlerin de son derece pahalı, toplum katmanlarını oluşturan gruplar arasında gelir dağılımının son derece adaletsiz ve böylece satın alma gücünün çok zayıf olması sebepleriyle, çoğu insanımız için kurban beklenen bir müjdeci gibidir.
Çevre sağlığının bilincine varılmış olan günümüzde, kurbanlık hayvanların sokaklarda dolaştırılmaları, meydanlarda bekletilmeleri, satın alınan hayvanların evlerin bahçelerinde, balkonlarda tutulmaları ve bu yerlerde kesilmeleri halk sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturmaktadır. Bu durum halk sağlığı açısından büyük sorumsuzluktur.
Ülkemizde, uzun yıllar kurbanlık hayvanların alımı, satımı, kesimden önce ve sonra muayenesi yasal uygulamaların dışında bırakılmıştır. Bu nedenle Kurban Bayramında pazarlanan ve kesilen hayvanlar, hastalıkların yayılması bakımından önemli bir sakınca oluşturmaktadır. Ancak Bakanlar Kurulu’nca 24/10/2001 tarihinde “Kurban Hizmetlerinin” Diyanet İşleri Başkanlığınca Yürütülmesi kararlaştırılmıştır. Bu karar ile; Kurban Bayramında ibadet maksadıyla kurban kesmek isteyen vatandaşların kurbanlarını dini hükümlere, sağlık şartlarına ve çevre temizliğine uygun bir şekilde bizzat kesmelerine veya vekalet yoluyla kestirmelerine yardımcı olmak ve kurban kesilecek yerleri belirlemek için gerekli usul ve esasları düzenlenmiştir.
Bu yıl kurban bayramı boyunca yaklaşık 2 milyon adet büyük ve küçükbaş hayvan kesilmesi beklenmektedir. (12 milyon aileden %17’lik bölümünün kurban kestiği tahmin ediliyor) Sadece kurban satışında yaklaşık 300 trilyonluk bir iş hacmi oluşuyor.
Kesim sırasında elde edilen kan, mide ve bağırsak içeriği ile sakatatlar yönünden önemlidir. Bu maddelerin gelişi güzel bir şekilde çevreye atılmaması; akar sulara dökülmemesi gerekir. Atıkların taşıyabilecekleri çeşitli hastalık etkenleri ile bu ortamlar kirletilebilir ve bulaştırılabilir. Parazitli karaciğer, akciğer gibi organlar köpek, kedi gibi hayvanlara verilmemelidir. Kan, mide-bağırsak içeriği ve tüketilmeyecek karaciğer, akciğer gibi organ veya organ kısımları toprak altına derin bir şekilde gömülerek imha edilmelidirler.
Kurban bayramından önce alınması gereken tedbirler nelerdir?
Şehirleşme ve apartman hayatının getirdiği sorunlar sebebiyle, kurbanın bilhassa sağlık yönü kentlerde daha fazla önem kazanmıştır.
Hayvanların kesilmeden önce muayenesi etlerin insan gıdası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceklerini saptamak amacıyla yapılır. Bazı hastalıkları tanımlayabilmek ancak hayvan canlı iken gösterdikleri topallık, felç, belirli vücut hareketleri ve durumları veya genel durumlarında görülen değişiklikler ile belirlenebilir. Kurbanlık hayvan satın alırken hayvanın genel durumu ve genel görünüşü iyice gözden geçirilmelidir. Çünkü çeşitli hayvan hastalıkları ette fazla değişiklik yapmadıkları halde, canlı hayvanda klinik belirtilerle daha kolay teşhis edilirler.
Kesim öncesi muayene hayvan ayakta dururken , hareket halindeyken ve sakinken yapılmalıdır. şu noktalara dikkat edilmelidir:
Eğer hayvanda yüksek ateş, iştahsızlık, öksürük, nefes güçlüğü, yutmada zorluk,ağız burun akıntısı, kısmı veya genel felç, vücutta şişlikler, cinsiyet organları ve memede kötü kokulu akıntılar varsa hastalıktan şüphe edilmelidir. Bu ve benzeri durumlarda böyle hayvanlar satın alınmamalı veya kesin karar veteriner hekim kontrolünden sonra verilmelidir.
Hayvan nevileri ve davranışları , hasta ve hasta olduklarından şüphelenilen hayvanların yaşına dikkat edilmelidir. Ayrıca aşağıdaki konulara da azami dikkat edilmelidir.
Ayakta durma ve hareket tarzına,
Beslenme durumuna
Çevreye uyumuna,
Hayvanların postunun, kılının ve yününün durumuna,
Sindirim sistemine (salgı çıkarmasına, geviş getirmesine, dışkının kıvamına ve rengine )
Ürogenital sisteme, vulva ve meme bezlerine,
Solunum sistemine (burun salgısına, solunum durumuna ),
Yara, şişlik veya ödemlere,
Vücut hareketine,
Kanın bulaşmasına,
Belirli hastalıkların ve semptomların farklı tip hayvanların farklı uzuvlarında, organlarında gözükmesine
Ayakta yapılan muayene ve kontrollerde;
Sığır tüberkülozu Sığır vebası, şarbon, Sığır brusellozu yanıkara, şap, kuduz, ateşli hastalıklar ve danalarda dizanteri, Uyuz, kuduz, Mavi dil, Koyun ve keçi vebası (PPR) Koyun ve keçi brucellozu, Veziküler stomatitis (Bulaşıcı stomatitis) aranır.
Kurbanlık Hayvanın;
Bir veya iki gözü kör,
Kulakları kopuk,
Bir veya iki boynuzu kökünden kırık,
Kuyruğunun yarısı kopmuş veya doğuştan kuyruksuz,
Dişlerinin çoğu dökük,
Meme başları kopuk,
Yürüyemeyecek kadar topallığı, olmamalıdır.
Genel sağlık açısından kurban edilecek hayvan;
Durgun ve halsiz,
Aşırı öksürük ve aksırıklı olmamalı,
Gözleri, derisi ve kılları parlak ve canlı olmalı,
Göz, ağız ve burnunda akıntı, olmamalıdır.
Kurbanlık hayvan aşırı zayıf ve gebe olmamalıdır.
Veteriner Sağlık Raporu veya Menşe Şahadetnamesi olmayan,
Küpesiz ve Büyükbaş Hayvan Kimlik Kartı bulunmayan,
Çok zayıf olan,
Gebe olan,
Yeni doğum yapmış olan,
Yüksek ateşi olan,
Çok genç ve etleri olgunlaşmamış olan,
Kılları karışık ve mat halde olan,
Bakışları ve dış görünümü canlı olmayan,
Salya akıntısı bulunan,
Pis kokulu ishali olan,
Pis kokulu burun akıntısı olan
Çevreye karşı aşırı tepkili veya çok duyarsız olan,
Kurbanlık Hayvanların satın alınmaması gerekmektedir
Kurban kesim yerlerinin taşıması gereken özellikler nelerdir?
Kurban bayramı süresince tüm mezbaha ve hayvan kesim yerlerinin açık olması, bireysel veya toplu kesim işlemlerinin kesim yerlerine yönlendirilmesi ve kesimin deneyimli kişilerce yapılması sağlanmalıdır. Hayvan kesim yerlerinde aşağıdaki işlemlere uyulduğunda kurban etlerinin sağlıklı ve tüketici sağlığı yönünden güvenli olması mümkün olabilmektedir:
•Kesim yeri temiz olmalı ve akarsu bulunmalıdır.
•Kesimi yapan kişinin sağlıklı ve temiz olması gerekir; ayrıca, bu kişi karkastan kendisine bulaşacak hastalıklara (şarbon, bruselloz gibi) karşı gerekli tedbirleri (eldiven, çizme giyme, kesik-yaralı el veya parmaklarla etle temas etmemek gibi) almalıdır.
•Hastalıklı doku ve organların kesimi sırasında kirlenen bıçaklar sağlam kısımların kesim ve parçalanmasında yeniden kullanılmamalıdır.
•Hayvana tutulup yatırılırken veya askıya alınırken işkence-eziyet edilmemelidir; bu durum kurbanın adabına da uygun değildir.
•Kesimi mümkünse askıya alarak yapılmalıdır; böylece, kanın iyice akması ve yüzümün temiz olarak yapılması sağlanır. Yerde yapılan kanatma esnasında kan akışını arttırmak amacıyla hayvanın üzerine bastırılarak zorlanmamalı (Aksi takdirde oluşacak negatif basınç nedeniyle dışarıdan ve sindirim sisteminden birçok mikroorganizma kolayca ete bulaşacaktır.)
•İç organlar yüzme işlemini takiben çıkarılmalıdır.
•Yutak boşaltılmalı, mide-bağırsak, safra ve idrar kesesi ile uterus çıkarılmalı; hasta ve süt bulunan memeler karkastan uzaklaştırılmalıdır. Bağırsaklar çıkarılırken mideden ayrılmamalı; ayrılma durumunda bağırsak ve mide çıkışı bağlanarak içerikle karkasın kirletilmesi önlenmelidir.
• Kesim sırasında, kan, bağırsak içeriği gibi maddelerle çevrenin kirlenmesi engellenmelidir.
•Tüketilecek sakatatlar temiz bir şekilde çıkarılmalıdır.
•Kesim ve yüzülme işlemini takiben karkas mümkünse veteriner hekime muayene ettirilmelidir; böylece, canlı muayene sırasında gözden kaçan bazı hastalıkların (kist hidatik, şarbon, sarılık, sarkosporidioz, Q-humması gibi) tanısı konulabilir.
•Yüzülme işleminin tamamlanmasını takiben, karkas temiz su ile iyice yıkanmalı, suyu akıtıldıktan sonra parçalanmalı, dağıtıldıktan ve günlük kullanım için ayrıldıktan sonra varsa artakalan et kısmı tek seferlik kullanım için ayrı ayrı paketlenerek soğutucu veya dondurucuya konulmalıdır.
•Kurban atıkları çöp varillerine atılmamalı, kanalizasyon kanallarına dökülmemeli, gelişigüzel çevreye atılmamalı, çevre temizliği ve halk sağlığı açısından bu tür atıklar sokak hayvanlarının erişemeyeceği şekilde derin çukurlara gömülmelidir.
Sonuç olarak, tüketiciler kurban bayramında sağlıklı bir et elde edebilmeleri için, kurbanlık hayvanlarını veteriner hekim kontrolünde satış yapan yerlerden almalı, kesimleri bu konuda ehliyetli kimselere (tercihen mezbahalarda) yaptırmalı, kesim sırasında ve sonrasında hijyenik kurallara uymalı, artık organ ve dokular gelişigüzel atılarak halk ve çevre sağlığı tehdit edilmemeli, etlerin olgunlaşmasından (kesimden 12-24 saat) sonra tüketimine geçilmeli ve etler soğukta muhafaza edilmelidir.
Sağlıklı ve temiz bir kesim sonrası kurban sahiplerinin şu konulara titizlikle dikkat etmeleri gerekir
Kesilen hayvanın karkasının rengi anormal ve tuhaf koku mevcut mu ?
Kesilen hayvanın kanı koyu renkli ve akışkanlığı az pıhtılaşmıyor veya rengi normalden açık mı?
Etlerin üzerinde veya kesitinde pirinç tanesi görünümünde hareketsiz cisimcikler var mı?
Göğüs kafesinde yapışmalar, su toplanması ve inci tanesi gibi oluşumlar var mı?
Deri altında aşırı kanlanma, morarma ve çürüme bulunuyormu?
Karaciğer büyümüş mü ve yüzeyinde beyaz noktalar görünüyor mu?
Akciğerlerde aşırı şişlik veya peynirimsi bir görünüm var mı?
Dalak normalden 3-5 kat daha büyük mü?
Bağırsaklarda aşırı derecede gaz veya kan oturmaları mevcut mu?
Yukarıdaki sorulardan herhangi birine evet denmesi durumunda kurbanın derisi dahil bütün kısımları serin bir yerde muhafazaya alınıp en yakın veteriner hekime başvurulmalıdır. Et veteriner hekimin muayene sonucu vereceği karara göre değerlendirilmelidir.
Kurbanlık satın alırken nelere dikkat edilmelidir?
Hayvanların kesilmeden önce muayenesi etlerin insan gıdası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceklerini saptamak amacıyla yapılır. Bazı hastalıkları tanımlayabilmek ancak hayvan canlı iken gösterdikleri topallık, felç, belirli vücut hareketleri ve durumları veya genel durumlarında görülen değişiklikler ile belirlenebilir. Kurbanlık hayvan satın alırken hayvanın genel durumu ve genel görünüşü iyice gözden geçirilmelidir. Çünkü çeşitli hayvan hastalıkları ette fazla değişiklik yapmadıkları halde, canlı hayvanda klinik belirtilerle daha kolay teşhis edilirler.
Kesim öncesi muayene hayvan ayakta dururken , hareket halindeyken ve sakinken yapılmalıdır. şu noktalara dikkat edilmelidir:
Eğer hayvanda yüksek ateş, iştahsızlık, öksürük, nefes güçlüğü, yutmada zorluk,ağız burun akıntısı, kısmı veya genel felç, vücutta şişlikler, cinsiyet organları ve memede kötü kokulu akıntılar varsa hastalıktan şüphe edilmelidir. Bu ve benzeri durumlarda böyle hayvanlar satın alınmamalı veya kesin karar veteriner hekim kontrolünden sonra verilmelidir.
Kurban etlerinin olgunlaşması ve muhafazası:
Kurban etleri, parçalar halinde temiz kaplara konulmalı ve önce güneş görmeyen serin bir yerde (14 C derecenin altında olmamasına dikkat edilmeli ) hava alması sağlanarak kesim sıcaklığının oda ısısına düşmesi beklenmeli (5-6 saati geçmemeli) daha sonra buzdolabına kaldırılmalıdır. Kurbanlık etler henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına poşet içinde veya hava alamayacak bir durumda büyük parçalar halinde üst üste konulursa, buzdolabı ısısı etin iç kısımlarını soğutmaya yetmez. Bu nedenle etin hava almayan kısımlarında çok kısa sürede (2.gün) bozulma ve kokuşma hatta yeşillenme görülür. Böyle kısımlar kesinlikle tüketilmemeli atılmalıdır. Kurbanlık etin dayanma süresi, kesim kalitesine ve et parçasının büyüklüğüne göre değişmekle beraber normal buzdolabı koşularında 5 veya 6 gündür. Bu süre kıymada genellikle 3 gündür. Eğer daha uzun süreli muhafaza düşünülüyorsa etler derin dondurucuda -18 derecede muhafaza edilmelidir.
Kesim sonrası taze ette görülen ilk değişim ölüm sertliğidir.
Kesimden sonra ortam sıcaklığına bağlı olarak genellikle ilk 15 dakika içinde başlar ve bütün kaslar kasılarak eklemler bükülmez bir hal alır. Ölüm sertliği halinde et, taze olmasına rağmen kendine özgü lastik kıvamlı, kuru ve aromasızdır. Böyle etler gevrek değildir ve pişirildiklerinde lezzet vermezler. Etin bir dizi enzimatik reaksiyonlar geçirerek sertliğinin çözülmesi ve tüketicinin arzu ettiği gevreklik, aroma ve lezzeti kazanması, olgunlaşma olarak ifade edilmektedir. Etler henüz kesim sıcaklığında iken buzdolabına veya 10 Co nin altında bir ortamda tutulursa soğuk kasılması denilen olay meydana gelir. Düzensiz kasılmalar nedeni ile et tam bir olgunlaşma devresi geçiremediğinden sert yapı ve lezzet kaybı görülür.
HELALVEDOGAL.COM