Çarlık Rusyasının Çerkesleri anavatanları Kafkasya’dan sürmesinin üzerinden 152 yıl geçti ancak sürgünün neden olduğu acı hafızalardaki yerini koruyor. Resmi olmayan rakamlara göre, 1,5 milyona yakın Çerkes sürgüne tabi tutulurken yol şartları, salgın hastalıklar, açlık gibi nedenlerden dolayı 400 bin ila 500 bin kişi hayatını kaybetti.
Çerkeslerin Çarlık Rusyasının nüfus politikası kapsamında sürgüne tabi tutulmasının üzerinden bir buçuk asrı aşkın bir süre geçmesine rağmen Moskova yönetimi ana vatanlarından kopartılan Çerkeslerin acılarını bir nebze de olsa dindirecek adımları atmadı. Çarlık Rusyasının mirasçısı konumunda olan Rusya’dan özür bekleyen Çerkesler, 21 Mayıs’ın “Çerkes Soykırım ve Sürgünü” olarak tanınmasını istiyor. Ana vatanlarından sürgün edilen Çerkeslerin yaşadığı tarihi trajedi her sene 21 Mayıs’ta anılıyor.
Rusların geçmişte sürgün acısı yaşattığı milletler
Tarihte Rusya yönetimlerinin sürgün politikalarından “nasibini alan” tek millet Çerkesler değil. Kırım Yarımadası’nın asli unsurlarından Tatarlar da Sovyet yönetimince 18 Mayıs 1944’te, trenlere doldurularak Ural Dağları ile Sibirya ve Orta Asya çöllerine sürgün edildi. Kırım Tatar kaynaklarına göre, 250 bine yakın Kırım Tatarı, 3 günde hayvanların taşındığı tren vagonlarına doldurularak yarımadadan sürgün edildi. Bu kişilerin yüzde 46,2’si zor koşullar altında açlıktan, hastalıktan, kötü yaşam koşullarından, kötü muameleden dolayı, bir kısmı da vagonlarda hayatını kaybetti.
Sovyetler döneminde vatanlarından edilen milletlerden Ahıska Türkleri, Stalin’in kararıyla Gürcistan’dan vagonlara bindirilerek, Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan’a sürüldü. Bağımsız kaynaklar, 15 Kasım 1944’teki bu sürgünde, 20 bine yakın Ahıska Türkü’nün çeşitli sebeplerden hayatını kaybettiğini gösteriyor.
Milli gazete