Bilim adamları, 30 yıl içinde 115 bin kilometrekarelik kara parçasının sularla kaplandığını, 173 bin kilometrekarelik suyun da kara parçası haline geldiğini ortaya çıkardı.
Çalışmayı yürüten ekipten Dr. Fedor Baart, suların en fazla Tibet Platosu'nu kapladığını, sudan karaya en büyük dönüşümün Aral Gölü'nde yaşandığını ifade etti.
Birçok kıyı bölgesinde önemli ölçüde değişim olduğunu vurgulayan Baart, "Daha önce haritalanmayan yerlere bakarak işe başladık." dedi.
Baraj sayısındaki artışın da karaların sularla kaplanmasını artırdığını söyleyen Baart, eriyen buzullar nedeniyle yeni göllerin oluştuğu Tibet Platosu'ndaki büyük değişikliklerle bir zamanlar geniş toprak parçası olan karaların günümüzde sular altında kaldığını bildirdi.
Aral Gölü neredeyse tamamen kurudu
Baart, "Myanmar'da çok sayıda barajın inşa edildiğini biliyorduk ancak şimdi kaç tane olduğunu görebildik. Kuzey Kore'nin Güney Kore sınırında barajlar inşa ettiğini gördük." değerlendirmesinde bulundu.
En büyük değişimin Orta Asya'daki Aral Gölü'nde görüldüğüne dikkat çeken Baart, bir zamanlar en büyük göllerden biri olan Aral Gölü'nün, mühendislerin tarım arazilerini sulamak için nehirlerin yönünü değiştirmesinin ardından, neredeyse tamamen kuruduğunu vurguladı.
Araştırmacılar, ABD'nin en büyük temiz su sağlayıcısı, Las Vegas yakınlarındaki Mead Gölü'nün su kaybettiğini ve 222 kilometrekaresinin kuruduğunu aktardı.
Kıyı bölgelerini de inceleyen araştırmacılar, sahillerin 33 bin 770 kilometrekare toprak kazanırken, 20 bin 100 kilometrekare su kaybettiğini belirledi.
TRT Haber