Lütfen demenin 3 ilginç yönü

İletişimde kullanılan her kelimenin ayrı bir gücü ve etkisi vardır. Günlük konuşmalarımızda sıkça yer alan 'lütfen' kelimesi, basit görünse de, karşımızdakine saygı ve nezaketimizi ifade etmenin ötesinde pek çok olumlu etki sağlayabilir.

Bu küçük kelime, hem bireysel ilişkilerimizi hem de toplumsal dinamikleri derinden etkileyebilir. 

İşte 'lütfen' demenin, iletişimimizi nasıl şekillendirdiğine ve sosyal ile bilişsel beceriler üzerinde nasıl olumlu değişimler sağlayabileceğine dair üç ilginç bilgi:

1. Davranışları şekillendirebiliyor: "Lütfen" demek, isteklerinizi gerçekleştirebilme imkanını büyük ölçüde artırır.  Sosyal medya platformu Twitter üzerinde yapılan bir araştırma, "Lütfen tweet'imi RT yapar mısınız?" diyen kullanıcıların, demeyenlere kıyasla beş kat daha fazla retweet aldığını ortaya koymuştur.

2. Kişilikle ilişkili: "Lütfen" demekte zorlanan kişiler sadece kaba davranış sergileyen kişiler değil aksine fazla mütevazı olan kişiler de olabilirler. Bu durumu anlamak için, iletişim ve davranışları etkileyen psikolojik ve sosyal faktörleri ele almak gerekir. 

Araştırmalar, fazla itaatkarlık ve başkalarını memnun etme arzusu gibi kişilik özelliklerine sahip bireylerin kendilerini ifade etmekte zorlanabileceğini göstermektedir. "Lütfen" demekteki bu güçlük, derinlerde yatan bir onaylanma ihtiyacı ve başkalarını kırmaktan ya da incitmekten kaçınma isteğinden kaynaklanabilir.

3. Çocuklarda bilişsel ve sosyal gelişime katkı sağlıyor: "Lütfen", “Rica ederim” gibi kibar ifadeleri kullanmayı öğrenmek, çocukların hafıza ve bilişsel becerilerinin gelişimine katkıda bulunuyor. Aktif olarak kibar kelimeler kullanmak, çocukların hafızada tutma kapasitelerini geliştirebilir.

Bu bulgular, öğretim ve sosyal etkileşimlerin çocukların bilişsel gelişimine olan katkısını destekler nitelikte olup, "lütfen" gibi ifadeleri kullanmayı öğrenmek, çocukların sosyal ve bilişsel becerilerini nasıl geliştirebileceğini ortaya koymakta.