Eğitimde yapay zekanın yaygınlaşması, çocukların eleştirel düşünme becerilerinin zayıflayabileceği endişesini doğuruyor.
ABD'deki New York City Eğitim Departmanı, 2023 yılında yapay zeka kullanımını okullarda yasakladı. Yapay zekanın, öğrencilerin eleştirel düşünme becerilerini olumsuz yönde etkileyebileceği ve kopya çekmeyi kolaylaştırabileceği düşüncesi yasak kararının temelini oluşturdu. Ancak eğitimciler başka bir soru üzerinde daha çok yoğunlaşıyor: ‘’Yapay zeka araçları eğitime nasıl entegre edilebilir?’’
Kimi eğitimciler, yapay zekanın tamamen yasaklanması yerine, öğrencilere bu teknolojiyi etik ve etkili bir şekilde kullanmayı öğretmenin daha faydalı olacağı görüşünde. ABD'deki bi üniversitede yapılan bir araştırmada yapay zekanın öğrencilerin yazma becerilerini geliştirme ve metinleri daha iyi düzenleme yeteneğini artırdığı ortaya konuluyor. Ancak bu tür araçların yanlış kullanımının, eleştirel düşünmenin gelişmesini engelleyebileceğine de vurgu yapılıyor.
Özellikle yazılı ödevler konusunda öğrencilerin çaba harcamadan sonuçlara ulaşmalarını kolaylaştırıyor. Bu durum, eğitimin "sorgulama" ve "problem çözme" boyutuna zarar verebileceği endişesini artırıyor. Uzun vadede ise öğrencilerin "beyin fırtınası" ve “üretken düşünce" becerilerini nasıl etkileyecek sorusunu gündeme taşıyor.
Yapay zeka eğitimde nasıl etkin bir araç olarak kullanılabilir?
Yapılan bir çalışmaya göre, yapay zeka, yalnızca dil bilgisi hatalarını düzeltmekle kalmıyor, aynı zamanda farklı yazım tarzlarını öğretip içerik düzenleme tekniklerini de öğretiyor. Ayrıca, öğrencileri yanlış bilgiye karşı tetikte tutarak doğruyu ve yanlışı ayırt etme becerilerini güçlendiriyor.
Yapay zeka eğitimde etkin olarak kullanılırsa avantajları çok fazla. Yapay zeka, kişiselleştirilmiş öğrenme, otomatik değerlendirme, veri analizi, doğru bilgiye hızla ulaşma becerileriyle farkını ortaya koyuyor.
Kişiselleştirilmiş öğrenme: Yapay zeka, her öğrencinin bireysel ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş eğitim planları sunar. Öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini analiz ederek, onlara özel kaynak ve destek sağlar.
Otomatik değerlendirme: Yapay zeka, öğrencilerin test ve ödevlerini hızlı ve doğru bir şekilde değerlendirir, öğretmenlerin zamanını etkili bir şekilde kullanmalarını sağlar.
Veri analizi: Yapay zeka, eğitim verilerini analiz ederek öğretim stratejilerini iyileştirir. Öğrencilerin öğrenme süreçleri hakkında derinlemesine bilgiler sunar ve öğretmenlere veri odaklı kararlar alabilme imkanı sağlar.
Doğru bilgiye hızla ulaşma: Bilgiye hızlı ve doğru bir şekilde ulaşma imkanı sunar. Yanlış bilgiyi hızla fark edilmesine yardımcı olur.
Erişilebilirlik: Eğitim materyallerini özel ihtiyaçları olan öğrenciler için daha erişilebilir hale getirebilir. Dil engeli veya öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler için çeviri ve uyarlama araçları sunarak eğitimde eşitlik sağlar.
Ebeveynler ve eğitimciler hangi önlemleri alabilirler?
Konu ile ilgili Nöropsikolog Merve Tuğçe Doğru, çocukların yapay zekayı sorumlu bir şekilde kullanmaları gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde bilgiye bu denli hızlı erişimin, onları derinlemesine düşünmekten uzaklaştırabileceğini söylüyor.
“Bilgiye kolay erişim sağlanması çok önemli; birçok kaynağa daha çabuk ulaşabiliyoruz. Ancak çocuklarda öz denetim, farkındalık ve doğruyu yanlıştan ayırt etme gibi becerilerin gelişimi açısından, beynin ön bölgesi olan frontal korteks tam gelişimini ergenlik döneminin sonuna kadar tamamlamadığı için, yapay zeka kullanımı bu süreçleri zorlayabilir. Bu da beyin gelişimini pasif hale getirme riski taşıyor.
Yapay zeka, bilgiye erişim ve yorumlama bağlamında faydalı bir sistem olabilir. Çocuklara bu sistemi sağlıklı bir şekilde kullanmaları için ebeveynler ve öğretmenler tarafından destek verilmesi, beyin gelişimlerine katkı sağlayacaktır.”
TRT Haber