Yapılan bir çalışmaya göre, mikroplastik kirliliği sadece yüzeyde değil, Mariana Çukuru gibi suların en derin bölgelerine, okyanusun tüm katmanlarına yayıldı.
Mikroplastiklerin rahim ağzı kanseri ile lezyonlar gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceği kaydedildi.
Dört kıtadan bilim insanlarının katıldığı bir çalışmada, 2014 ile 2024 yılları arasında okyanuslardaki 1885 farklı noktadan örnekler toplandı. Elde edilen bulgular, mikroplastiklerin yalnızca yüzeyde değil, okyanusun tüm katmanlarına indiğini ortaya çıkardı.
Pasifik Okyanusu’ndaki Mariana Çukuru’nda, yaklaşık 6700 metre derinlikte, her metreküpte 13 bin 500 mikroplastik parçacığı tespit edildi. Söz konusu çalışmayla, şimdiye kadar belgelenmiş en derin mikroplastik kirliliği kayıtlara geçti.
Tahminlerden çok daha fazla
Yapılan araştırmada, mikroplastikler sadece bir kirlilik unsuru değil, aynı zamanda okyanusun doğal karbon döngüsüne de dahil olduğu kanıtlandı. Bu durum onların atmosferle okyanus arasındaki dengeyi etkileyebileceğini ortaya koydu.
Hakemli bir bilim dergisinde yayımlanan çalışma, “Okyanustaki mikroplastikler çoğunlukla geri alınamaz ve zamanla kalıcı hale gelir” sözleriyle paylaşıldı. 2020’de yapılan bir başka araştırma ise Atlantik Okyanusu’nda tahmin edilenden 10 kat fazla plastik kirliliği olduğunu ortaya çıkarmıştı.
Artık insan vücudunda da raslanıyor
Öte yandan Çin’de bir Üniversite tarafından yürütülen başka bir araştırmada, mikroplastiklerin insan organlarında saptandığı ve rahim ağzı kanseri ile lezyonlar gibi sağlık sorunlarıyla bağlantılı olabileceği açıklanmıştı.
Deniz canlıları için büyük risk
Shiye Zhao, küçük boyutları nedeniyle mikroplastiklerin su sütununda uzun süre asılı kaldığını ve bu nedenle deniz canlıları için daha büyük risk oluşturduğuna dikkat çekti. Daha büyük olan plastik parçaları suların dibine çökerken mikroplastikler okyanus canlılarıyla daha sık temas ettiği ifade edildi.
Mikroplastikler deniz canlılaarı tarafından yutulurken etkileri, bu balıkları yiyen insanlara da geri dönmüş oluyor.