HZ. ADEM VE HAVVA’NIN CENNETTEN ÇIKARILIŞI
Bakara 35
…. “Ey Âdem! Sen ve eşin (Havva) cennette kalın, dilediğiniz yerde oradakilerden bol bol yiyin, yalnız şu ağaca yaklaşmayın; yoksa (kendisine) yazık edenlerden olursunuz.
Taha 117
…. Şüphesiz bu (İblis) sana ve eşine düşmandır. Sakın o sizi (cennetten) çıkarmasın, sonra (dünyada) zahmet çekersin!”
Taha 120
Nihayet şeytan onu vesvesesiyle fitleyip: “Ey Âdem! Sana sonsuzluk ağacını ve yıpran(ıp çök)meyen bir saltanatı göstereyim mi?” dedi.
A’raf 20-21.
… “Rabbiniz size, meleklerden olursunuz veya (cennette) ebedî kalanlardan bulunursunuz diye, bu ağaçtan (meyve) yemenizi yasakladı.” dedi. Ardından: “Şüphesiz ben, sizin (iyiliğiniz) için öğüt verenlerdenim.” diye de yemin etti.
Taha 121
Bunun üzerine ikisi de (şeytanın sözüne aldanıp) ondan (o yasak ağaçtan) yediler. Hemen ayıp yerleri açığa çıkıp görünüverdi. Üzerlerini cennet yaprağından örtmeye başladılar. Âdem Rabbine âsî oldu ve şaşırıp kaldı.
A’raf 22
………… Rableri de onlara: “Ben, sizin bu ağaçtan (meyve) yemenizi yasaklamadım mı? Şeytan muhakkak ki size apaçık bir düşmandır, demedim mi?” diye seslendi.
Bakara 38
Biz (onlara): “Hepiniz (Âdem, zevcesi ve şeytan) oradan (cennetten) inin. Eğer benden size (ve neslinize) bir hidayet (Peygamberlik/Kitab) gelir de, kim hidayetime/rehberime tâbi olursa, artık onlara hiçbir endişe yoktur ve onlar bir üzüntü de duymayacaklardır.” dedik.
A’raf 25
Yine buyurdu ki: “Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (dirilip) çıkarılacaksınız.
Bakara 37
Bunun üzerine Âdem, Rabbinden aldığı birtakım kelimeleri belledi (öğrendi ve onlarla O’na tevbe etti, yalvardı).
A’raf 23
(İkisi de:) “Ey Rabbimiz! Biz kendimize yazık ettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan muhakkak biz, ziyana uğrayanlardan oluruz.” dediler.
Bakara 37
…O da onun tevbesini kabul etti. Şüphesiz O, tevbeyi çokça kabul edendir, çok acıyandır.