HAVARİLER VE HZ. İSA’NIN İYİLEŞTİRME GÜCÜ
Nisa 171.
Ey Ehl-i Kitab! Dininizde taşkınlık etmeyin. Allah hakkında gerçek olandan başkasını söylemeyin. Meryemoğlu İsa Mesih ancak, Allah’ın Resûlü ve Meryem’e ulaştırdığı “ol” kelimesi(nin eseri) ve (Cebrail ile) O’nun tarafından gönderilmiş bir ruhtur. Allah’a ve resûllerine inanın, “(Allah) üçtür.” demeyin, kendi faydanıza olarak buna son verin. Allah bir tek ilâhtır. O, çocuğu olmaktan tamamen uzaktır (münezzehtir), O’nun şânı yücedir. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. Vekil olarak Allah kâfîdir.
Maide 75.
Meryemoğlu Mesih (İsa) bir resûlden/bir peygamberden başka bir şey değildir. Ondan önce de resûller gelip geçmiştir. Onun anası da (her haliyle) dosdoğrudur. İkisi de (diğer insanlar gibi) yer içerlerdi. Bak, âyetleri onlara nasıl açıklıyoruz. Sonra bak, (âyetlerdeki hakikatlerden) nasıl geri çevriliyorlar?
Maide 110.
Allah (o gün) şöyle buyuracak: “Ey Meryemoğlu İsa! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Hani seni Rûhu’l-Kuds (Cebrail) ile desteklemiştim. (Bu sayede Allah’tan bir mucize ile) beşikte, yetişkin iken de (peygamber olarak) insanlarla konuşuyordun. Hani sonra (da sana) kitabı (yazmayı), hikmeti, Tevrat ve İncil’i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş şeklinde (bir şey) yapıyordun, içine üflüyordun, o da benim iznimle (canlanıp) kuş oluyordu; anadan doğma körü ve (derisi) alacalıyı benim iznimle iyileştiriyordun. Hani benim iznimle ölüyü (mezardan) çıkar(ıp dirilt)iyordun. Hani sen kendilerine (İsrâiloğulları’na) açık deliller (mucizeler) getirdiğinde onlardan küfre sapanlar: ‘Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir.’ demişlerdi de o vakit İsrâiloğulları’nın seni öldürmelerine mânî olmuştum.”
Maide 111.
Hani havârilere: “Bana ve Resûlüme inanın.” diye ilham etmiş (bildirmiş)tim. Onlar da: “Biz iman ettik, (yâ Rabbi! Sen) şahit ol ki biz gerçek müslümanlarız.” dediler.
Maide 112.
Havâriler: “Ey Meryemoğlu İsa! (Dua etsen) Rabbin bize (bugün) gökten bir mâide (bir sofra yemek) indirebilir mi?” demişlerdi. O: “Eğer inanmış iseniz, Allah’a saygılı olun (O’nun kudretinden ve benim peygamberliğimden şüpheye sapmayın.) demişti.”
Maide 113.
Onlar: “(İnanıyoruz fakat) istiyoruz ki ondan yiyelim, kalbimiz rahatlasın, senin (peygamberlik iddianda) bize doğru söylediğini bilelim ve ona şahitlik edenlerden olalım.” dediler.
Maide 114.
Meryemoğlu İsa da (dua ederek): “Ey Allah’ım! Ey Rabbimiz! (Bugün) bizim üzerimize gökten bir sofra indir de bizim için hem evvel (gelen)lerimiz hem de sonra (gelecek)lerimiz için bir bayram ve sen(in kudretin)den bir âyet (mucize) olsun. Bizi rızıklandır, sen rızık verenlerin en hayırlısısın.” dedi.
Maide 115.
Allah buyurdu ki: “Ben şüphesiz onu size indireceğim. Fakat sizden kim (bundan) sonra inkâr ederse, hiç şüphe yok ki ben ona, kâinatta hiç kimseye azap etmediğim (şiddetteki) bir azap ile azap ederim.”
Ali İmran 54.
(Yahudiler, Hz. İsa’yı öldürmek için) hile düşündüler. Allah da hilelerini kendi aleyhlerine çevirdi. Allah hile yapanların karşılığını en iyi verendir.
Ali İmran 55.
O vakit Allah buyurmuştu ki: “Ey İsa! (Korkma) Şüphesiz ki seni ben (içlerinden) alıp kendi katıma yükselteceğim (seni vefat ettirecek benim), inkâr edenlerden de seni (kurtarıp) arındıracağım ve sana (ancak Allah’ın kulu ve bir peygamberi olarak) uyanları kıyamet gününe kadar, (katımda) inkâr edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz ancak banadır. (O vakit) ihtilaf ettiğiniz hususlarda aranızda ben hükmedeceğim.”
Ali İmran 59.
Muhakkak ki Allah katında İsa’nın (babasız dünyaya gelişinin) durumu, Âdem’in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı. Sonra “ol” dedi, o da derhal oluverdi.
Ali İmran 60.
(Bu) gerçek, Rabbinden (gelmekte)dir. Artık şüphecilerden olma!
Ali İmran 62.
İşte (İsa hakkında) bu (anlattıklarımız), elbette en doğru haberlerdir. (Bilesiniz ki,) Allah’tan başka hiçbir ilâh yoktur. Allah elbette mutlak galip, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali İmran 63.
Eğer yine (Allah’ın birliğine iman etmekten) yüz çevirirlerse, elbette Allah, o fesatçıları hakkıyla bilen (ve karşılığını veren)dir.
Nisa 156-157.
Onların (İsa’yı) inkâr etmeleri, Meryem’e büyük iftirada bulunmaları ve: “Allah’ın Resûlü Mesih; Meryemoğlu İsa’yı biz öldürdük.” demeleri sebebiyle (onları lanetleyip cezalandırdık). Halbuki onlar, onu ne öldürdüler ne de astılar. Fakat onlara (o sırada asıp öldürdükleri adam, tıpkı İsa’ya) benzer gösterildi. Onun hakkında anlaşmazlığa düşen (yahudi ve hıristiyan)lar bu hususta tam bir şüphe içindedirler. Tahmine uymaktan başka, onunla ilgili hiçbir (sağlam) bilgileri yoktur ve onu kesinlikle öldürmediler.
Nisa 158.
Bunun aksine Allah onu (İsa’yı) kendisine yükseltti (ve korudu). Allah mutlak galip, yegâne hüküm ve hikmet sahibidir.