İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
Öğle13:06 İkindi16:56 Akşam20:06 Yatsı21:38 İmsak04:18 Güneş05:57 İşrak06:42
Hava - Hava durumuÇok Bulutlu 10°C Nem %50
Türkçe
2 Zilka'de 1446 30 Nisan 2025 Çarşamba
2 Zilka'de 1446
İMSAK GÜNEŞ İŞRAK ÖĞLE İKİNDİ AKŞAM YATSI
04:18 05:57 06:42 13:06 16:56 20:06 21:38
Giriş Yap

26.12.2000 - Ramazan Sonrası, Allahın Adını Anmak

Ramazan Sohbetleri

Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn. Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Değerli ve sevgili kardeşlerim;

Bir Ramazan ayı geçti, bitti.

Allahu Teâlâ hazretleri, bizi rahmetine eren kullarından eylesin. Ramazan’da dağıttığı feyiz, sevap ve bereketlerden bizleri de nasipdar eylesin, mahrum kılmasın. Nice Ramazan’lara afiyet ve saadet ile ulaşmanızı nasib eylesin. Nice nice kadir gecelerini ihya edip, o gecelerin sevaplarını almanızı nasib eylesin. Bütün Ümmeti Muhammed kardeşlerimize hayırlar ihsan eylesin. Sıkıntıda olanlarıda sevindirsin. Dertlilerin dertlerine deva, hastaların hastalıklarına şifa ihsan eylesin. Borçlu olanları, borçtan kurtarsın. Mahpus olanları hapisten kurtarsın. Mazlum olanları, gadirden zulümden kurtarsın. Mücahid kardeşlerimizi kafirlere karşı galip eylesin, teyid eylesin, mansur ve mueyyed ve muzaffer galib eylesin. Beldelerimize; İslam’a hizmet edecek sâlih, hâlis, muhlis idareciler ihsân eylesin.

Herkesi, İslam’a getirmemizi hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz buyuruyor.

Hayru’n-nâsi. İnsanların en hayırlısı olan bir ümmetiz.

İnsanlara en büyük hayır da onların mümin olmasıdır, imana gelmesidir. Çünkü öyle olunca, cennete girecekler. Onları cehennemden kurtarmak, en güzel iştir, en büyük mükâfattır, en büyük iyiliktir. Bütün insanlara bu iyiliği yapmaya çalışalım. La ilahe illallah’ı; evimizde, ailemiz arasında, akrabamız arasında, hemşerilerimiz arasında, Müslümanlar arasında yerleştirip kuvvetlendirdiğimiz gibi dışarıya da taşıralım. Genişletelim. Cihana La ilahe illallah’ı yayalım. Her yere tevhid bayrağını dikelim.

وعن ابن عمر رضي الله عنهما قال‏:‏ قال رسول الله صلى الله عليه وسلم ‏:‏ ‏ "‏من استعاذ بالله فأعيذوه، ومن سأل بالله، فأعطوه، ومن دعاكم فأجيبوه، ومن صنع إليكم معروفًا فكافئوه، فإن لم تجدوا ما تكافئونه به، فادعوا له حتى تروا أنكم قد كافأتموه‏"‏‏.‏ ‏(‏‏(‏حديث صحيح رواه أبو داود والنسائي بأسانيد الصحيحين‏)‏‏)‏

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhuma’dan rivayet edildiğine göre buyurmuşlar ki;

Men iste’âze billâhi fe-e’îzûhü ve men seele billâhi fe-a’tûhü ve men de’âküm fe-ecîbûhü ve men sana’a ileyküm ma’rûfen fe-kâfiûhü fe-in lem tecidû mâ tükâfiûnehû bihî fe-d’û lehû hattâ terav enneküm kad kâfe’tümûhü.

Hadîsün sahîhun, revâhu ebu davûde ve’n-neseiyyü bi-esânîdi’s-sahîhayni.

İbn Ömer; Hz. Ömer Efendimizin oğlu, Abdullah radıyallahu anhüma rivayet etmiş ki; Peygamber Efendimiz şu tavsiyelerde bulunuyor bize.

Men iste’âze billâhi fe-e’îzûhü. Kim Allah’ın adını söyleyerek ‘Allah aşkına’ diye, size sığınırsa. Fe-e’îzûhü. Siz de onu himaye edin, koruyun.

Madem, Allah’ın adını verip size sığınıyor, koruyun. Çeçenler, cümle cihana şey yapıyorlar, bir millet kahrediliyor, yok ediliyor yardım edin diyorlar mesela. Bir dev şeytan, saldırıyor uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla. Yardımcısız, cümle cihan halkından yardım istiyorlar. Müslümanlardan, öteki insaflı adaletli, müslüman olmasa bile vicdanı olan insanlardan, hep yardım istiyorlar, mesela. Bu bunun gibi de olur, yakınınızdaki bir mazlum ve mağdur insanda olur. Sizden yardım istiyor Allah aşkına bana yardımcı ol, yav diyor, yardımcı olun.

Ve men seele billâhi fe-a’tûhü. Allah için, sizden birşey isteyene, istediğini verin.

Allah için ver, Allah rızası için, Allah aşkına!

Peki al.

Allah için, isteyene verin, Allah’ın adını anarak.

Ve men de’âküm fe-ecîbûhü. Sizi, birisi davet ederse, buyur bizim eve gidelim çorbayı içelim, buyrun bizde bir çay içelim, buyur benim toplantım var bu akşam, sen de gel gibi sizi birisi davet ederse davetine icabet ediniz, gidiniz davetine.

Neden?

Muhabbet böyle gelişir de onun için.

Muhabbetin gelişmesi için, önemli faaliyetlerden birisi ziyaretlerdir. Onun için ziyaretler çok sevaptır, çok büyük sevaptır. O kadar sevaptır ki, Cenâb-ı Hakk’ın, sevgili kulu yapar insanı. Hadis-i kutsîde böyle buyuruyor, Peygamber Efendimizin hadisinde, hadisi kutsî ama

“Allah için birbirlerini ziyaret edenlere benim muhabbetim, sevgim vacip olur.”

Haggat muhabbetî li’l-mütezâvirîne fiyye. Benim rızam için, benim aşkıma birbirlerini ziyaret edenlere benim sevgim; muhakkak vacip olur, ben onu severim.

Ben kalkıyorum Salih’e gidiyorum Ali’ye gidiyorum, Ali kalkıyor, Salih geliyor bana geliyor Allah rızası için. Tamam, Allah sever. Yani o kadar kıymetli ki ziyaretleşme, Allah’ın sevgisini kazanmaya sebep oluyor. Onun için davete icabet, çok önemli.

Ve men sana’a ileyküm ma’rûfen fe-kâfiûhü. Size bir iyilik yapana, siz de karşılığını verin.

Size bir iyilik yaptı birisi, Allah razı olsun tamam, e ne olacak?

Siz de ona iyilik yapın. Karşılıklı yani tek taraflı değil, sadece hep bana değil, bir iyilik yapana siz de elinizden geldiği kadar iyilik yapın.

Fe-in lem tecidû mâ tükâfi ûnehû bihî. Eğer size iyilik yapana, verecek bir şeyiniz yoksa.

Fakirsiniz, bir şeyiniz yoksa elinizde o da sizi sevmiş bir iyilik yapmış, sizin de başka imkânınız yok ne olacak şimdi?

Ben Allah’ın bir gariban fakir kuluyum, o da zengin camide görmüş beni sevmiş, bir iyilik yapmış. Şimdi ben bu adama ne yapayım? Bu adam zengin zaten. Mersedesi var, arabası var, malı var, mülkü var, ben buna ne yapayım?

Yoksa onu karşılayacak bir hediye verme durumunuz. Fe-d’û lehû. Ona dua edin.

Ya Rabbi! O kardeşime dünyada ahirette hayırları sen ver, sen her şeye kadirsin. Zenginlerin zenginisin. Zenginlere, zenginliği veren sensin. Gayb hazinelerinin sahibi sensin. Yerin göğün hazineleri senin mülkün, senin elinde. Ben veremiyorum, sen veriver.

Dua edin öyle ki;

Hattâ terav enneküm kad kâfe’tümûhü. Öyle candan dua edin ki; tamam verdiği hediyenin karşılığı bu oldu diye, içinizde böyle bir kanaat gelinceye kadar dua edin.

Allah razı olsun şu Ahmed kardeşimden, filan filan filan. O kadar çok şey yapıyorum ki tamam ya, o kadar candan istedim ki tamam, diye böyle içinize, birşey gelinceye kadar kanaat, gelinceye kadar dua edin. Yani öyle kısaca, yarım ağızla tamam, Allah razı olsun. Öyle değil, yani candan böyle ya Rabbi! Muhakkak onun derdini izale et. Ya Rabbi! Onun muhakkak işini rast getir. Ya Rabbi! Ona muhakkak sıhhat ver.

Evet bu sahih hadistir, sahih isnad zinciriyle Ebu Davud ve Neseî rivayet etmişler.

وعن أبي هريرة رضي الله عنه النبي صلى الله عليه وسلم قال‏:‏ ‏ "‏إن أخنع اسم عند الله عز وجل رجل تسمى ملك الأملاك‏"‏ ‏(‏‏(‏متفق عليه‏)‏‏)‏‏.‏ قال سُفيانُ بن عُيَيْنَةَ: «مَلِكُ الأَمْلاَكِ» مِثْلُ: شَاهِن شَاهِ.

An ebî hüreyrate radıyallahu anhu ani’n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme kâle

İnne ahna’a’s-min indellâhi azze ve celle racülün tesemmâ melike’l-emlâk.

Müttefekun aleyh. Kâle Süfyânü’bnü Uyeynete melikü’l emlâk mislü şâhen şâh.

Ebu Hureyre radıyallahu anh’den, bu hadis-i şerif.

Allah’ın yanında isimlerin; en hor, alçak ve aşağılığı, en değersizi, lakapların, unvanların en horu, en çirkini ‘hükümdarlar hükümdarı’ lafıdır, ünvanıdır.

Melikü’l emlâk ne demek?

Emlâk, melikler demek.

Melikü’l emlâk ne demek?

Melikler meliki, yani padişahlar padişahı.

Bu ünvan var maalesef, kullanmış.

Kimler kullanmış?

İranlılar kullanmış mesela, şâhen şah demiş.

Şâhen şah ne demek?

Şahlar şahı demek.

Niye bu ismi sevmiyor, Cenâb-ı Hak Teâlâ?

Çünkü şahlar şahı; Allah’tır, kullar ne oluyor!

Kullar ne oluyor, hepsinin, hepsinin yaradanı; Cenâb-ı Hak Teâlâ’dır. Böyle palavra unvanları, layık olmayan ciğeri beş para etmeyen adamlara vermek, Allahın hoşuna gitmez. Bu unvanları da sevmez. Allah öyle mütekebbirleri sevmez.

Üçüncü hadisi şerif.

حَدَّثَنَا عُبَيْدُ اللَّهِ بْنُ عُمَرَ بْنِ مَيْسَرَةَ، حَدَّثَنَا مُعَاذُ بْنُ هِشَامٍ، قَالَ حَدَّثَنِي أَبِي، عَنْ قَتَادَةَ، عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ بُرَيْدَةَ، عَنْ أَبِيهِ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم ‏ "‏ لاَ تَقُولُوا لِلْمُنَافِقِ سَيِّدٌ فَإِنَّهُ إِنْ يَكُ سَيِّدًا فَقَدْ أَسْخَطْتُمْ رَبَّكُمْ عَزَّ وَجَلَّ ‏"

An Büreydete radıyallahu kâle kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve selleme

Lâ tekûlû li’l münâfıki seyyidün fe-innehû in yekü seyyiden fe-kad eshattüm rabbeküm azze ve celle.

Büreyre radıyallahu anh’den Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki;

Münafığa; efendim demeyin, efendi demeyin, beyefendi demeyin, seyyid demeyin.

Seyyid, değerli beyefendi filan manasına geliyor.

Münafığa böyle bir isim vermeyin. Çünkü; onu, öyle beyefendi makamına koyarsanız. Eshattüm rabbeküm. Rabbınızı kızdırmış olursunuz.

Cenâb-ı Hak kızar bu işe. Şu adamlara bak haddini bilmezler vay vay vay, münafık bir adama, böyle bir unvan veriyorlar diye, kızar Cenâb-ı Hak. Söyleyenlere kızar.

Onun için bir adam; fasıksa, münafıksa, yanar döner kaypaksa, dini zayıfsa ona öyle ünvanlar falan verilmez. Vermek doğru olmaz.

Neden?

Allah kızar.

Hatta başka hadis-i şerifler var, Arş-ı Âlâ korkudan titrer. Şimdi bunlar belasını bulacaklar. Allah kızacak da başlarına bir ceza gönderecek diye Arş-ı Âlâ titrer, münafığa seyyid denildiği zaman.

Çok yapılıyor bu iş. Tarihte ve asrımızda maalesef çok yapılmış. Münafık, fasık insanlara değer verilmiş, baş tacı edilmiş, yüksek mevkilere çıkartılmış, tahtlara oturtulmuş, karşısına geçilmiş, el pençe divan durulmuş ve onun emrinde zulümler yapılmış. Çok, misalleri hem zamanımızda, hem de tarihin içinde misalleri çok. Yanlış. Peygamber Efendimiz şey yapmıyor. Öyle insanlara Allahın sevmediği insanlara, değer vermek olmaz.

O halde, yani bir insana bir hitap edeceğiniz zaman, Cenâb-ı Hakk’ı kızdıracak laflar söylemeyin, olmadık laflar söylemeyelim. Bir insan da kendisinde olmayan vasıflarla şişirttirilmesin, böbürlenmesin, övülmesin. Dalkavukluk yapmayalım, dalkavukluk olmasın.

Ne yapmış alimin birisi?

Emevi hükümdarlarından birisinin yanına girmiş, esselamü aleyke ya filan diye ismini söylemiş. Halbuki; sayın hükümdar demesini filan bekliyor, emirü’l-mü’minin, halife filan demesini bekliyor, hiç dememiş.

Esselamü aleyküm filanca.

Eh, senin askerlik arkadaşın mı bu? Mahalle arkadaşın mı? derler Türkiye’de olsa yani.

Sonra da oturmuş bir kenara. Böyle onun bu selamına bir kızmış, kendisi müsaade etmeden ,oturduğuna kızmış. Bir kızmış, köpürmüş, sormuş demiş ki; niye sen bana öyle ya emîra’l-mü’minîn demedin? Ey Müslümanların halifesi, ya halifeti’l-müslimin demedin? Emîr a’l-mü’minîn demedin? Ey padişah demedin?

Niye böyle demedin?

Demedim demiş çünkü, dışarda ahalinin senden memnun olmadığını gördüm. Onlar memnun değilse, nasıl olacaksın onların emiri?

Memnun değiller ki onlar, sevmiyorlar ki, kabul etmiyorlar ki.

Peki niye ben izin vermeden oturdun?

Yani adama ceza verecek ama alime, yani öyle bir soruyor böyle, demiş ki; Peygamber Efendimiz hadisi şerifte buyurdu, cehennemlik bir insan görmek isteyen varsa, kendisi oturduğu halde, karşısındakini ayakta tutan insana bakın.

Bu cehennemlik.

Neden?

Kendisi oturmuş, karşısındakini ayakta tutuyor, otur demiyor.

Seni o duruma düşmüş hale getirmemek için, ayakta durmadım oturdum. Senin iyiliğin için oturdum filan.

Daha başka şeyler sormuş, hepsine böyle mert mert cevaplar vermiş, hadisle ayetle cevaplar vermiş. Adam onu kestirmeyi düşünüyor, cellatları çağırıp ama öyle güzel nasihat etmiş, öyle güzel sözler söylemiş ki ağlamaya başlamış, kalbi yumuşamış, ağlamaya başlamış.

Yani dalkavukluk yapmamış, neden?

Büyük alim de ondan.

Onun için büyüklerimiz, bizlere diyorlar ki; öyle sultanların davetlerine, saraylarına, sohbetlerine gitmeyin. Yani mutasavvıflara, böyle tavsiye ederler. Onun için bizim meşayihimiz, padişahların davetine filan gitmez. Hatta bazılarını padişahlar ziyarete gitmek istiyorlar, biz geleceğiz Efendim filan diye haber gönderiyorlar, kabul etmiyor.

Padişahların ziyaretine gitmesin alimler, fazıllar, dervişler, bilgili insanlar, arif insanlar amma bu alim gibi olursa gitsin. Çünkü dobra dobra konuşuyor karşı tarafı yumuşatıyor, ağlattırıyor. İsmini unuttum onun, yani şu anda ismini hatırlayamıyorum, büyük bir alim. Öyle dobra dobra konuşabilecekse; eğilmeden ,bükülmeden, hakkı söyleyecekse o gitsin. Eğilecekse, münafığa seyyid diyecekse, ciğeri beş para etmeyen insana; ey hükümdarlar hükümdarı filan deyip de Allah’ı kızdıracaksa gitmesin o zaman. Yani onlar uygun olmuyor.

Sonuncu hadis-i şerif bu akşam ki konuşmamdaki;

عن جابر رضي الله عنه أن رسول الله صلى الله عليه وسلم دخل على أم السائب، أو أم المسيب فقال‏:‏ ‏"‏مالك يا أم السائب -أو يا أم المسيب- تزفزفين‏؟‏ ‏"‏ قالت‏:‏ الحمى لا بارك الله فيها، فقال‏:‏ ‏"‏لا تسبي الحمى، فإنها تذهب خطايا بني آدم، كما يذهب الكير خبث الحديد‏"‏ ‏(‏‏(‏رواه مسلم‏)‏‏)‏‏.‏ «تُزَفْزِفِينَ» أيْ تَتَحَرَّكِينَ حَرَكَةً سَريعَةً، وَمَعْنَاهُ: تَرْتَعِدِين. وَهُوَ بِضَمِّ التاء وبالزاي المكررة والفاء المكررة، وَرُوِيَ أيضًا بالراء المكررة والقافينِ.

An Câbirin radıyallahu anhu enne rasûlallahi sallallahu aleyhi ve selleme dehale ümmi’s-sâib ev ümmi’l-müseyyib.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Ümmü Saib veya Ümmü Müseyyib lakablı, künyeli kadının ziyaretine gitti. Hasta, hasta olan bir hanıma ziyarete gitti, Peygamber Efendimiz.

Burada hakkında bir bilgi göremedim.

Hasta ziyaretini yapardı, çünkü hasta ziyaret etmek çok sevap. Peygamber Efendimiz tavsiye ediyor bizlere de.

Fe-kâle. O hasta kadına dedi ki;

Mâ lekil yâ ümme’s-sâib ev ümme’l-müseyyib tüzeffifîne. Ne oluyor sana ey Ümmü Saib veya Ümmü Müseyyib, böyle tir tir titriyorsun?

Kadın titriyor öyle, ne oldu böyle titriyorsun hastalığın ne? diye sordu.

Cevap olarak, kadın dedi ki. el-Hummâ lâ bârekallahu fîhâ. Allah kahredesice humma tuttu beni.

Allah bereket vermesin, kahretsin. Kötü bir laf söylemiş yani kahretsin de demiyor ama yani öyle Allah mübarek etmeyesice, humma beni tuttu demiş.

Fe-kâle. Efendimiz o zaman buyuruyor ki;

فقال‏:‏ ‏"‏لا تسبي الحمى، فإنها تذهب خطايا بني آدم، كما يذهب الكير خبث الحديد‏"‏ ‏(‏‏(‏رواه مسلم‏)‏‏)‏‏.‏ «تُزَفْزِفِينَ» أيْ تَتَحَرَّكِينَ حَرَكَةً سَريعَةً، وَمَعْنَاهُ: تَرْتَعِدِين. وَهُوَ بِضَمِّ التاء وبالزاي المكررة والفاء المكررة، وَرُوِيَ أيضًا بالراء المكررة والقافينِ.

Lâ tesübbî el-hummâ. Hummaya sövme.

Böyle ağzını bozup da aleyhinde lâ bârekallah filan deme hummaya.

Fe-innehâ. Çünkü bu humma, hastalık. Tüzhibü’l-hatâyâ benî âdeme. İnsanoğlunun günahlarını götürür bu humma, siler, affettirir, defterde bırakmaz. Kemâ yüzhibü’l-kîru hubse’l-hadîdi. Demiri potaya koyduğun zaman, ateşe koyduğun zaman küflü paslı demirleri, eriyip de pislikleri üste cüruf olarak çıkıp, demir safileştiği gibi. Hurda demirleri alıp kaynatıyorsun ocakta, hurdalığı, pisi pası gidiyor, yeni demiyor oluyor. Gayet güzel bir demir oluyor. Bunu demirciler bilir veya demircileri görenler bilir.

İşte humma, o sıcaklık; ateşin, demirin pasının vesairesini giderdiği gibi bu humma da insanoğlunun günahlarını affettirir. Onun için bu hummaya sövme. Yani bu aslında sana bir bakıma yararlı, çünkü günahlarını affetttiriyor dedi, Peygamber Efendimiz.

Evet hastalığın, insanoğluna sağladığı çook mükâfatlar, ecirler vardır.

Nedir?

Bir, hastanın uykusu ibadettir.

Uuu, hasta bir yattı uyudu, sekiz saat uyudu. Tamam sekiz saat, ibadet etmiş gibi olur.

Sen sekiz saat ibadet edebilir misin?

Adam kendinde değil; yattı uyudu cayır cayır yanıyor, uyudu kaldı, tamam iyi ki uyudu filan.

Uykusu ibadet. İniltisi, aah aah aaah.. İniltisi tesbihtir. Allah Allah, La ilahe illallah, Subhanallah, Allahu Ekber demiş gibi iniltisini, tesbihe yazıyor melekler.

Sonra?

Duası müstecaptır.

Nasılsın iyi misin?

Allah razı olsun senden, iyiyim. Biraz hastayım, midem ağrıyor. Tamam duası makbul müstecap. Allah ne dua ederse, dualarını şey yapın diye, duası müstecap.

Sonra?

Sağlığındayken yaparken, yapıyor idi, şimdi hasta olduğu için yapamamaya başladığı bütün ibadetleri; yapmış gibi meleklerine der ki, yazın. O kulumun defterine yazın, işrak namazı sevabı yazın, duha namazı sevabı yazın, evvabin sevabı yazın, teheccüd sevabı yazın. Şu kadar hatim sürerdi, bu kadar cüz okurdu, şu kadar tesbih çekerdi, yazın onları.

Ya Rabbi! Yapamadı bunları hasta?

Olsun, yapmış gibi yazın. Yapamadığı sevaplı işlerin hepsini, yapmadığı halde hastalığı dolayısıyla yapamadığı için yapmış gibi yazdırır.

Günahları silinir, defterinden. Denilir ki kendisine: Allah senin günahlarını bağışladı, günahsız kaldın, defterin tertemiz oldu. Fe’ste’nisi’l-amel. İşe yeniden başla hadi. Defterin temizlendi, bütün cezalar, günahlar silindi, işe yeniden başla denilir.

Onun için hastalık geldiği zaman, sabretmek lazım, şikâyet etmemek lazım, ecirleri sevapları, kaçırmamak lazım. Hastalık istenmez ama çünkü zordur, ağrıyor bir yeri insanın kolay değil. Bir dişi ağrıdı mı feleğini şaşırır insan. Küçücük dişi koca pehlivanı yere çalar, yani bir diş ağrısı. Zonk zonk zonk zonk böyle orası şişer, burası şişer filan çok zor olur. Küçücük bir yerinde bir sancı, midesi ağrıyor, aman aman aman kıvranıyor. Bir böbreğinde taş varmış taş düşürüyormuş. Zor, amma gelirse dişini sık şikâyet etme mükâfatı var artık, büyük sevabı var, Cenâb-ı Hakk’ın. Tabi hasta olduğu zaman insan, o mükâfatlarına ermeyi kaçırmamaya çalışmalı.

Allah hepinizden razı olsun.

el-Fâtiha.

Diğer Kayıtlar
Başlık Eklenme Tarihi Paylaş Oku Ekle Süre Beğen
playlist play 00.00.0000 - İyi ve Kötü Huy, Toplum Ahlakı, Kullara İyilik, Kullara Kötülük 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 00.00.0000 - Kuranı Kerimin Anlayarak Okunması, Akra 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 29 playlist like
playlist play 00.00.0000 - Peygamber Efendimiz (SAS) 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 00.00.1999 - Güzel Ahlak, Münafığın Alametleri 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 00.00.1999 - Ramazan, Orucun Faydaları 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 00.00.2000 - İftar Ettirmek, Oruçlunun Yanında Yemek Yemek 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 16 playlist like
playlist play 00.00.2000 - Ramazan, İftar Ettirmek 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 42 playlist like
playlist play 00.00.2000 - Ramazanda Sahura Kalkmak, Hilalin Görünmesi 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 14 playlist like
playlist play 00.12.2000 - Cennetin Ramazan Ayında Süslenmesi 02.10.2020 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 00.12.2000 - İftarı Suyla Açmak, Sahura Kalmak, Yalan Yere Yemin, Gıybet 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 00.12.2000 - Orucun Önemi, Orucu Zedeleyen Şeyler, Oruçlunun Mükafatı 25.10.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 02.11.2000 - Ramazanın İlk Gecesinin Fazileti, Kadir Gecesi, İftar Ettirmek 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 42 playlist like
playlist play 03.01.2000 - Kadir Gecesi 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 50 playlist like
playlist play 03.02.1995 - Ramazanın İlk Haftası, İlk Cuması, Ramazanı Değerlendirmek 07.04.2022 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 03.12.2000 - Orucun Mükafatı, Oruç Adabı 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 04.00.0000 - Allahın Seveceği Kullar 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 43 playlist like
playlist play 04.05.2000 - Takva Sahibi Olmak, Zikir, Evde Kuranı Kerim Okumak 18.04.2023 playlist oku playlist ekle 17 playlist like
playlist play 05.01.1998 - Ramazanda Takva Sahibi Olmak 05.11.2019 playlist oku playlist ekle 21 playlist like
playlist play 05.02.1992 - Güzel Ahlakın Önemi 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 15 playlist like
playlist play 07.01.2000 - Ramazanın Son Günü 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 07.02.1997 - Ramazanın Son Cuması ve Bayram, Niyetin Önemi, Allah Yolunda Para, Aileye Masraf 28.04.2022 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 07.12.2000 - Oruc Tutmak, İftar Ettirmek 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 26 playlist like
playlist play 08.01.1999 - Kadir Gecesinin Önemi 29.03.2024 playlist oku playlist ekle 30 playlist like
playlist play 08.12.2000 - Ramazan, Sıcak Günlerde Oruç, Tevhidi Yaymak 14.03.2025 playlist oku playlist ekle 31 playlist like
playlist play 10.01.2001 - Güzel Ahlak Sahibi Olmak, Zikir 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 11.01.1998 - Ramazandan Sonra Hali Muhafaza Etmek 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 32 playlist like
playlist play 12.03.1999 - İtikafın Sevabı, Allahı Zikretmek, Çocuklar Arasında Adalet 02.04.2024 playlist oku playlist ekle 24 playlist like
playlist play 13.01.1999 - İslamda Kardeşlik 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 35 playlist like
playlist play 13.12.2000 - Cennet ve Oruç 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 14.01.1999 - Kadir Gecesi 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 39 playlist like
playlist play 15.07.1990 - Tevhid, Namaz, Zekat 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 15.12.1999 - Müminin Güzelliği, Hikmet, Kardeşinin İhtiyacını Görmek 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 39 playlist like
playlist play 15.12.2000 - İtikaf Fazileti 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 23 playlist like
playlist play 16.01.1999 - Sabah ve İkindi Namazlarının Önemi 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 22 playlist like
playlist play 17.12.2000 - Gece Namazı, Ramazandan Sonra Alışkanlıkların Devam Etmesi 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 37 playlist like
playlist play 19.06.2000 - Kuran Kıraati 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 16 playlist like
playlist play 21.12.2000 - İtikaf, Eşlerin Birbirine Olan Hakları 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 25 playlist like
playlist play 23.12.2000 - Kadir Gecesinin Önemi, Kuran-ı Kerim 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 34 playlist like
playlist play 24.01.1997 - Takva Ehli Olmak, Cehennemden Korunmak 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 17 playlist like
playlist play 25.12.1992 - Hasta Ziyareti, Misafir Bereketi, Ramazanda Tevbe Etmek 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 28 playlist like
playlist play 25.12.1997 - Ramazanın İlk Günü, Ramazanda Yapılması Gerekenler 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 33 playlist like
playlist play 27.11.2000 - Ramazan Ayının Başı, Sahur Vakti İbadet 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 18 playlist like
playlist play 28.12.1999 - İtikafın Önemi 10.12.2019 playlist oku playlist ekle 44 playlist like
Kabe
Canlı Yayın
Şuan Canlı Yayın
Güne Merhaba
AKRA CANLI
 / 
player image icon close icon
AKRA CANLI
Güne Merhaba
Güne Merhaba Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close