1.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Tek bir fakih, şeytana bin âbidden daha yamandır." (Tirmizi)
2.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Allah kimin için hayır murad ederse onu dinde fakih kılar." (Buhari, Müslim, Tirmizi)
3.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "İlim talebi için yola çıkan kimse dönünceye kadar Allah yolundadır." (Tirmizi, İbn-i Mace)
4.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm): "Kim ilim taleb ederse, bu işi, geçmişteki günahlarına kefaret olur" buyurmuştur." (Tirmizi)
5.Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Mü'min, sonu cennet oluncaya kadar hayır işitmekten asla doymayacak." (Tirmizi)
6.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Hikmetli söz mü'minin yitiğidir. Onu nerede bulursa, onu hemen almaya hak sahibidir." (Tirmizi)
7.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Sen bir cemaate akıllarının almayacağı bir şey söylersen mutlaka bu, bir kısmına fitne olur." (Müslim)
8.Ebu Hüreyre (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Ensardan bir zat Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm)'a (hafızasını) şikâyet ederek dedi ki: "Ey Allah'ın Resûlü, ben senden hadis işitiyorum, çok hoşuma gidiyor, ancak hafızamda tutamıyorum. Resûlüllah (aleyhissalâtu vesselâm) ona: "Sağ elini yardıma çağır!" dedi ve eliyle yazma işareti yaptı." (Tirmizi)
9.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Her kim dini ilimleri tahsil için yola koyulursa dönünceye kadar Allah yolunda mücadele etmiş gibidir.” (Tirmizi)
10.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: “Dikkat edin! Sizden birinizi; emrettiğim veya yasakladığım konulardan birisi kendisine ulaşınca arkasına yaslanmış durumda iken, bilmiyorum. Allah’ın kitabında ne bulursak ona uyarız (hadisleri tanımayız derken) bulmayayım.” (İbn-i Mace, Ebu Davud)
11.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur." (Tirmizi, İbn-i Mace)
12.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Ey âdemoğlu! Eğer fazla malını Allah yolunda harcarsan bu senin için daha hayırlıdır. Kendine saklarsan senin için zararlıdır. Yeterli miktar sebebiyle kınanmazsın, (harcamaya) bakımları üzerinde olanlardan başla. Üstteki el (yani veren), alttaki elden (yani alandan) daha hayırlıdır." (Müslim, Tirmizi)
13.Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdu ki: "Kişinin iplerini alıp dağa gitmesi, oradan sırtında bir deste odun getirip satması, onun için, insanlara gidip dilenmesinden daha hayırlıdır. İnsanlar istediğini verseler de vermeseler de." (Buhari)
14.İbn-i'l-Firâsî'nin anlattığına göre, babası (radıyallâhu anh): "Ey Allah'ın Resûlü! (ihtiyacımı başkasından) isteyeyim mi?" diye sormuş, Aleyhissalâtu vesselâm da: "Hayır, isteme! Ancak istemek zorunda kalmışsan, bari salihlerden iste!" buyurmuşlardır. (Ebu Davud, Nesai)