1.Resûlüllah Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem)'in Şaban ayının son günü hutbede şöyle buyurduğu bildirmektedir:
“Ey Müslümanlar! Üzerinize öyle büyük bir ay gölge vermek üzeredir ki, bu aydaki bir gece ki Kadir gecesi, bin aydan daha faydalıdır. Allah-u Teâlâ, bu ayda, her gün oruç tutulmasını emretti. Bu ayda, geceleri teravih namazı kılmak da sünnettir. Bu ayda, Allah için ufak bir iyilik yapmak, başka aylarda farz yapmış gibidir. Bu ayda, bir farz yapmak, başka ayda yetmiş farz yapmak gibidir. Bu ay, sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar. Bir kimse bu ayda, bir oruçluya iftar verirse günahları affolunur. Hak Teâlâ, onu Cehennem ateşinden âzâd eder. O oruçlunun sevabı kadar, ona sevap verilir.” Ashâb-ı Kiram;
"Ya Resûlüllah! Her birimiz, bir oruçluya iftar verecek, onu doyuracak kadar zengin değiliz" deyince, Resûlüllah Efendimiz;
“Bir hurma ile iftar verene de, yalnız su ile oruç açtırana da, biraz süt ikram edene de, bu sevap verilecektir. Bu ay öyle bir aydır ki, ilk günleri rahmet, ortası af ve mağfiret ve sonu cehennemden azad olmaktır. Bu ayda emri altında olanların vazifesini hafifletenleri, Allah-u Teâlâ affedip, cehennem ateşinden kurtarır. Bu ayda dört şeyi çok yapınız! Bunun ikisini Allah-u Teâlâ çok sever. Bunlar; Kelime-i Şehâdet söylemek ve istiğfar etmektir. İkisini de, zaten her zaman yapmanız lâzımdır. Bunlar da Allah-u Teâlâ’dan cenneti istemek ve cehennem ateşinden O’na sığınmaktır. Bu ayda bir oruçluya su veren bir kimse, kıyamet günü susuz kalmayacaktır” buyurdu. (Et-Tergib ve’t-Terhib)
2.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.” (Buhari, Müslim, Nesai)
3.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim Ramazan orucunu tutar ve ona şevval ayından altı gün ilave ederse, sanki yıl orucu tutmuş olur.” (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)
4.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her iftar vaktinde Allah tarafından cehennemden azad edilen kimseler bulunur. Bu, (Ramazan’ın) her gecesinde olur." (Müslim, Tirmizi, Ebu Davud)
5.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Her kim inanarak ve sevabını Allah’tan umarak Kadir Gecesi’nde kalkar ibadet ederse, geçmiş günahları onun lehine mağfiret olunur. Her kim de Ramazan orucunu inanarak ve mükâfatını ancak Allah’tan umarak tutarsa onun geçmiş (küçük) günahları mağfiret olunur.”
6.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Ramazan girip çıktığı halde günahları affedilmemiş olan insanın burnu sürtülsün. Anne ve babasına veya bunlardan birine yetişip de onlar sayesinde cennete girmeyen kimsenin de burnu sürtülsün. Ben yanında zikredildiğim zaman bana salât okumayan kimsenin de burnu sürtülsün!"
7.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “İslam, Kelime-i Şehadet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazan orucunu tutmak ve haccetmektir.” (Müslim)
8.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kişi özürsüz olarak, Ramazan ayında bir gün oruç tutmazsa, bunun yerine bütün yıl boyu nafile oruç tutsa, Ramazan ayındaki o bir günkü sevaba kavuşamaz.” (Tirmizi)
9.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştu: “Ramazan ayı mübarek bir aydır. Allah-u Teâlâ size Ramazan orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytanlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir.” (Nesai)
10.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayında oruç tutmayı farz bilip, sevabını da Allah-u Teâlâ’dan bekleyerek oruç tutanın geçmiş günahları affolur.” (Buhari)
11.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayı gelince, ‘Ey hayır ehli, hayra koş! Şer ehli, sen de kötülüklerden el çek’ denir.” (Nesai)
12.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma namazı, sonraki Cuma namazına kadar; Ramazan ayı, oruç tutan için sonraki Ramazana kadar olan günahlara kefaret olur.” (Taberi)
13.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan orucu farz, teravih sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibadetle geçirenin günahları affolur” (Nesai)
14.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennemden kurtuluştur.” (İbn-i Ebi’d Dünya)
15.Resûlüllah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Cennet şu dört sınıf kimseye özlemle kucak açmış beklemektedir; Kur’an-ı Kerim’i okuyan, Ramazan’da oruç tutan, açları doyuran, dilini tutan.”