1.Ebû Amr (radıyallâhu anh) anlatıyor:
"Yâ Resûlallah, Müslümanlığa dair bana bir söz söyle ki, o konuda senden başka hiç kimseye bir şey sormaya ihtiyaç hissetmeyeyim" dedim. Peygamber (sallâllâhu aleyhi ve sellem) bana: "Allah’a inandım de, sonra da dosdoğru ol" buyurdu. (Müslim)
2. Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “İbadetlerinizde ölçülü ve titiz olun; (fakat) bilin ki hiçbiriniz (sadece) ameli sayesinde kurtuluşa eremez."
"Yâ Resûlallah, sen de mi?" dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (sallâllâhu aleyhi ve sellem) şöyle dedi:
"Evet, Allah, rahmetiyle ve lütfuyla kuşatmamış olsa ben de kurtulamam.” (Müslim)
3.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. İnsan doğru söyleye söyleye Allah katında “sıddîk (dürüst)” olarak tescillenir. Yalan söylemek kötülüğe, kötülük de cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında “yalancı” olarak tescillenir.” (Buhari, Müslim)
4.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Sana şüphe vereni bırak, şüphe vermeyene bak! Doğruluk, gönül ferahlığı, yalan ise şüphedir.” (Tirmizi)
5.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Bir kimse bir mü’minin dünya üzüntülerinden birini giderir ve onu rahatlatırsa, Allah da kıyamet günü onun üzüntülerinden birini giderir. Her kim eli darda olana kolaylık gösterirse Allah da dünya ve âhirette ona kolaylık gösterir. Her kim bir Müslümanın ayıbını örterse, Allah da dünya ve âhirette onun ayıbını örter. Bir insan (din) kardeşine yardımda bulunduğu sürece Allah da ona yardım eder. Bir kimse ilim tahsili için yola çıkarsa, Allah da ona cennetin yolunu kolaylaştırır. Herhangi bir topluluk, Allah’ın evlerinden bir evde toplanıp Kur’an okur ve aralarında müzakere ederlerse onların üzerine sükûnet/huzur iner, onları rahmet kaplar ve melekler onları kuşatır. Allah da kendi nezdindeki meleklere ve peygamberlere onlardan bahseder. Ameli kendisini geride bırakan kimseyi, soyu ileri götürmez.” (Müslim)
6.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Nerede olursan ol, Allah’tan kork; kötülük yaparsan, peşinden hemen iyilik yap ki, kötülüğü silip götürsün. İnsanlara karşı güzel ahlâkla davran.” (Tirmizi)
7.İbn-i Abbâs (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Bir gün Resûlüllah (aleyhissalâtü vesselam)’ın arkasında bulunuyordum. Bana şöyle söyledi: “Delikanlı, sana birkaç cümle öğreteyim: Allah’ın emirlerini ve nehiylerini gözet ki, Allah da seni gözetsin. Evet, Allah’ı gözet ki, O’nu yanında bulasın. Bir isteğin varsa Allah’tan iste, yardım dileyeceksen Allah’tan dile ve bil ki bütün insanlar sana bir fayda sağlamak için çalışsalar, ancak Allah’ın senin için yazdığı şeyi sağlayabilirler. Eğer bütün insanlar, sana zarar vermeye kalkışsalar, ancak Allah’ın yazmış olduğu zararı verebilirler. Kalemler kaldırılmış, yazgı tamamlanmıştır.” (Tirmizi)
8.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Akıllı insan, kendini sorgulayan ve ölüm ötesi için çalışandır. Aciz insan ise, nefsini çirkin arzularına uyduran ve Allah’tan olmayacak şeyler umandır.” (Tirmizi)
9.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kendisini ilgilendirmeyen ve faydası olmayan (dünyalık) şeyleri terk etmesi, kişinin iyi Müslüman oluşundandır.” (Tirmizi)
10.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Allah, sizin cüsselerinize ve şekillerinize değil, kalplerinize ve amellerinize bakar.” (Müslim)
11.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: “Kişinin (camide) cemaatle kıldığı namaz, evinde veya dükkanında kıldığı namazdan yirmi küsur kat üstündür. Şayet bir kimse güzelce abdest alır, sırf namaz kılmak maksadıyla camiye gelirse, camiye girinceye kadar attığı her adımla onun derecesi yükselir ve günahı bağışlanır. Camiye girince de namaz için oturduğu müddetçe sanki namazdaymış gibi sayılır. Namazı kıldığı yerde kaldıkça kimseye sıkıntı vermediği ve abdesti bozulmadığı (yahut günah işlemediği) takdirde, melekler onun için şöyle dua eder: “Allahım! Sen bu kişiye rahmet et. Allahım! Onu bağışla. Allahım! Onun tövbesini kabul et.” (Müslim, Buhari)
12.Resûlüllah (aleyhissalâtü vesselâm) Allah Teâlâ’nın: “Allah, iyilik ve kötülükleri kaydeder”, dediğini belirtti ve sonra bunun anlamını şöyle açıkladı: “Bir kimse iyilik yapmaya niyetlenir de, onu yapamazsa, Allah, o kimse için tam bir iyilik sevabı yazar. Eğer hem niyetlenir hem de o iyiliği yaparsa, on iyilik sevabı yazar ve bu sevabı yedi yüze ve/veya daha fazlasına kadar çıkarır. Eğer kötülük yapmaya niyet eder de, sonra onu yapmaktan vazgeçerse, Allah onun için tam bir iyilik sevabı yazar. Şayet kötü bir işe hem niyetlenir, hem de onu yaparsa, Allah o kimse için sadece bir tek günah yazar.” (Buhari, Müslim)
13.Hz.Peygamber şöyle buyurmuştur: "Allah'ın zikri dışında kelamı çok yapmayın. Zira, Allah'ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet (katılık) verir. Şunu bilin ki, insanların Allah'a en uzak olanı kalbi katı olanlardır." (Tirmizi)