İlke ve Değerlerinden Ödün Vermeden
Özgür Yayın Platformu Olarak Kalsın Diye
İmsak04:26 Güneş06:02 Öğle13:07 İkindi16:55 Akşam20:01 Yatsı21:31
Hava - Hava durumuAçık 19°C Nem %76
Türkçe
16 Şevval 1445 25 Nisan 2024 Perşembe
16 Şevval 1445
İmsak
04:26
Güneş
06:02
İşrak
06:42
Öğle
13:07
İkindi
16:55
Akşam
20:01
Yatsı
21:31
Giriş Yap

Cuma Sohbeti; 'Hastanın Duası, Dünya ve Âhiret İçin Çalışmak'

Özel Haber
Özel Haber
20.11.2020    |

 

Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocaefendi'nin; 'Hasta ziyareti' ile 'Dünya ve ahiret için çalışma' hakkındaki hadis-i şerifleri açıkladığı Cuma Sohbetinin metnini istifadenize sunuyoruz.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hadîs-i şerîflerinden bir kardeşimizin kur'a ile açtığı sayfadan okumak istiyorum. Birincisi Ebu'd-Derdâ radıyallahu anh'ten rivayet olunmuş. Peygamber Efendimiz şöyle buyuruyor:

"Hastalığa müptela olmuş mü'minin duasını fırsat ve ganimet bilin; ondan istifade etmeye çalışın!"

Hastalandığı zaman mü'minin duası makbuldür.

Hastaya verilen mükâfatlardan birisi, duasının müstecâb dua, kabul olunacak dua olmasıdır. Uykusu ibadettir, iniltisi tesbihtir. Yapamadığı ibadetleri yapmış gibi sevap alır. Hastalar sabretsinler de bu sevapları kaçırmasınlar. Hastalığın da bir fırsat olduğunu bilsinler. Hasta olan kimsenin elinde olan imkânlardan, güzelliklerden birisi de duasının müctecâb olmasıdır. Onun için bu yönden de Peygamber Efendimiz öbür insanlara tavsiye buyuruyor:

"Hasta mü'minin duasını ganimet bilin; ondan istifade edin, faydalanın."

Zaten mü'minin duası makbuldür ama hasta bir mü'minin duası özellikle çok kıymetlidir. Onun için hasta kardeşlerimizi ziyaret edin. Özellikle cuma günü ziyaret etmek tavsiye ediliyor. Cuma günü yapacağımız işlerden birisi de hasta ziyareti olabilir. Kabir ziyareti olur; babalarımızı annelerimizi, akrabalarımızı, geçmişlerimizi kabrinde ziyaret eder, Fâtiha okursunuz.

Hasta ziyaret edin. Hastanın duasını fırsat bileceksiniz, hâlini hatırını soracaksınız. Mâneviyatı düzelecek; sizi görünce memnun, mesrur olacak. "Nasılsın?" diyeceksiniz, elini şefkatle tutacaksınız, elinizi alnına koyacaksınız; "Bana dua edin." diyeceksiniz. O da memnun olacak, dua edecek. Zaten memnun olduğu için candan dua eder; "Allah razı olsun." der.

Cuma günü sadaka vermenin faydalı ve çok kârlı olduğunu hadîs-i şerîflerden biliyoruz. Kabir ziyaret ederseniz, hasta ziyaret ederseniz, sadaka verirseniz cuma namazı kılarsanız, cuma namazına erken giderseniz, cuma namazı için gusül abdesti alırsanız çok çok sevaplar kazanırsınız.

Her hafta bunları yapmaya gayret edin, sevapları kazanın.

Hasta kardeşlerimizi ziyaret edin. Duasını elde etmeye çalışın, gönlünü hoş etmeye çalışın. Giderken bir hediye götürürsünüz. Çeşitli yönlerden gönlünü hoş edip sevindirirsiniz. Sevindirilen hasta, mâneviyatı düzelen hasta daha çabuk iyileşir. Sizin ziyaretiniz ilaç gibi gelir. İşin o tarafı da var. Onun için ziyaretlerin her çeşidini bir dinî vazife, kardeşlik vazifesi, tasavvuf vazifesi olarak ihmal etmeyin, yapın.

Hasta ziyareti; bir.

Hasta olmayan arkadaşları ziyaret; iki:

"Falanca kardeşim var, okuldan arkadaşımdı." veyahut "Askerlikten arkadaşımdı." veyahut "Hacda tanışmıştık." deyin, kalkın ziyarete gidin.

Buradan bir arkadaş evine gidiyordu;

"Falanca yere uğrayacak mısın?" dedim.

"Yok, ben doğrudan doğruya giderim." dedi.

Doğrudan doğruya gitmeyip de falanca yere uğrasa bir işi de olmadığı için tam ivazsız garazsız, sırf Allah rızası için bir ziyaret olur. Ziyaret etse o ziyaretin mükâfatını alacak. Bir kardeşini Allah için ziyaret edince insan Allah'ın sevgisini kazanıyor.

Büyükleri ziyaret etmek çok güzel. Annesinin babasının, vefat etmiş büyüklerinin hâl-i hayatta iken dostları olan kimseleri ziyaret etmek. Mesela "Falanca kimse, Hocamız'ın çok sevdiği bir kimseydi." diyerek onları ziyaret etmek çok sevap.

Bu çeşit ziyaretleri hayatınızın bir parçası olarak yapın. Ziyaret edemediğiniz zaman da telefon açın. Telefon olmadığı zaman bir kart atın, bir mektup yazın, gönderin. Böylece gönül almaya çalışın. Şu ölümlü dünyada, en güzel işlerden birisi ne yapmaktır? Gönül kazanmaktır, dua almaktır.

***

Efendimiz'den Amr İbnü'l-Âs radıyallahu anhümâ rivayet etmiş; babası da sahabe, kendisi de sahabe. Deylemî Müsnedü'l-firdevs'ine almış. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor:

Kısa bir hadîs-i şerîf. Konusunu herhalde duymuşsunuzdur, biliyorsunuzdur. Bu konuda; ifadeleri, sözleri değişik, aynı mânayı ifade eden başka hadîs-i şerîfler de var. Efendimiz muhatabına şöyle buyuruyor:

"Kendisinin hiç ölmeyeceğini düşünen, öyle zanneden bir insanın ameli gibi amel et, çalışmanı yap, iş işle, icraat yap, faaliyette bulun! Yarın ölecek olan bir insanın korkusuyla hazer eyle, kork!"

Bu ne demek olabilir?

Hiç ölmeyeceğini sanan bir insanın; ölüm hiç hatırına gelmeyen, ölümü hiç düşünmeyen bir insanın ameli gibi amel eyle, icraat eyle.

Hiç ölmeyecek insan nasıl hareket eder?

İlk hatıra gelen; yaşamak için kendisine gerekli ihtiyaçlarını sağlamak için çalışır, ticaret yapar, faaliyet yapar vesaire. Bu mânaya gelebilir.

Yarın ölecek bir insan da her türlü ufak hesabı bir tarafa bırakır, doğrudan doğruya âhiretine yarayacak işlere yönelir. Boş işle meşgul olmaz. "Yarın öleceğim." diye tevbe istiğfar eder.

Bazı büyüklerimiz de; Hiç ölmeyecek olduğunu sanan bir insanın ameliyle amel et!" tavsiyesini şöyle yorumlamış:

"Hiç ölmeyecek olan bir insan; 'Nasılsa ölmeyeceğim.' diye telaş etmez, çok büyük bir rahatlık içinde olur, aheste olur. İbadetlerini daha telaşsız yapar. 'Açlık gelir, ölüm gelir.' diye bir endişesi yok. Hayatı garantilenmiş gibi. O zaman yaptığı ibadetleri çok daha rahat, tadını çıkara çıkara yapar." diye anlayanlar da olmuş.

Ama umumi ve tabii şekilde bizim duyduğumuz, eskiden kulağımıza gelen;

"Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya çalış, yarın ölecekmiş gibi âhirete çalış!" diye büyüklerimiz söylerdi.

Harıl harıl dünyevî vazifeleri de yapacağız; işimize gücümüze, bağımıza, bahçemize, tarlamıza bakacağız.

Hatta Peygamber Efendimiz nasıl buyuruyor?

"Elinde dikilecek fidan varsa sen çukuru kazmış, onu dikmekle uğraşıyorken kıyamet kopuyor olsa bile yine fidanını dik!"

Hayırlı işlere, topluma ve kendimize, geçimimize, faydası olacak işlere gayret edeceğiz.

Neden?

Helalinden kazanmak için kimseye muhtaç olmamak için. İnsan para kazandığı zaman, kazancımızın fazlalıklarıyla da hayır hasenât yapma imkânı oluyor. Fakir olduğu zaman başkasına yük oluyor.

Yemenliler; "Biz mütevekkil insanlarız, Allah'a tevekkül ediyoruz." derlermiş. Hacca giderken yanlarına hiç yiyecek almadan, yol ihtiyaçlarını sağlayacak malzeme almadan çıkarlarmış.

Allahu Teâlâ hazretleri; "Öyle yapmayın." diyor. "Kendinize azık edinin." diye, yol hazırlığı yapmalarını, yiyecek ve içeceklerini hazırlamalarını tavsiye ediyordu.

Neden?

"Başkalarına yük olmasınlar, dilenmesinler, başkalarının sırtından geçinmeye alışmasınlar." diye.

Çalışmak onun için lazım.

Kimseye muhtaç olmamak için dosta düşmana el açmamak için; bir.

Çoluk çocuğumuzun ihtiyaçlarını görmek için; iki.

Üçüncüsü de kazandığımız fazla ise o fazlalıkla da sevap kazanmak için. Sadaka vermek, hayır hasenât yapmak; çeşme, cami, yol, köprü, diğer hayır işlerini yapmak; İslâm'ı yaymak için yurt içinde, yurt dışında faaliyetlere bizzat gitmek, katkıda bulunmak.

Mesela bir zengin insanın birkaç çocuğu olsa bir çocuğunu Allah rızası için "Seni Afrika'nın falanca ülkesine gönderiyorum, paranı sağlayacağım. Sen orada İslâm'ı yay." diye görevlendirse o da Allah rızası için gitse o diyarlarda sahabe gibi İslâm'ı anlatsa ne kadar güzel olur. Sahâbe-i kirâm rıdvanullahi aleyhim ecmaîn öyle yapmışlar.

Böyle güzel çalışmalar yapmak için de; insanın hayır hasenât yapması ve hayrı hasenâtı desteklemesi için de paraya ihtiyaç oluyor. Onun için ne yapmak gerekiyor? Çalışmak güzel oluyor.

Ben bunlara ilave olarak, bir de kendi hayatımda şunu gördüm:

Çalışan insan dinç kalıyor, genç kalıyor. Çalışmak insanın sağlığına ilaç gibi yarıyor. Çalışmayan insan da düşünülenin aksine, tahmin edilenin aksine yıpranmamış kalmıyor; çalışandan daha zayıf, daha naif, daha dayanıksız oluyor, daha çabuk yıpranıp çöküyor. Çalışan daha dinç kalıyor.

Bakıyorsun bağda bahçede çalışan insan 70-80 yaşına gelmiş, hâlen tarlaya gidiyor. Beli kamburlaşmış, sakalı bembeyaz olmuş ama çelik gibi maşaallah! Öbür tarafta evinde kaymakla, izzetle, nimetle beslenen insan hastalıklı, mızmız oluyor.

Neden?

Çalışmak yarıyor. Faaliyet, yorgunluk, çalışmak; o bakımdan da ayrıca güzel bir şey, tatlı bir şey. Çalışmayı sevmeliyiz; boş durmayı, tembelliği sevmemeliyiz. Bir ânı, bir dakikayı bile boş geçirmemeye gayret etmeliyiz. Çok çok kitap okumalıyız. Çünkü "Her kitap bir hayat" demektir. Bir hayat tecrübesini insana kestirme yoldan, kısa yoldan kazandırıyor. Kıymetli kitapları çok çok okumalıyız. Kütüphanemizdeki kitapların hepsi okunmalı, bitmeli; "Daha var mı?" diye aranmalıyız.

Allahu Teâlâ hazretleri ilm ü irfanını geliştiren ve İslâm'a çok faydalı olan kullardan olmayı, her yönden faydalı olmayı cümlemize nasip eylesin. Rızasını kazanmayı nasip eylesin. Cennetiyle Cemâli'yle cümlenizi, cümlemizi müşerref eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan (Rh. A.) - Cuma Sohbetleri / 20.10.2000

Sohbeti buradan dinleyebilirsiniz.

 

­

 

 

© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.

Kabe
Canlı Yayın
Şuan canlı Yayın
Hatm-i Şerif - Maher Al Muaiqly
AKRA CANLI
 / 
close icon close icon
AKRA CANLI
Hatm-i Şerif - Maher Al Muaiqly
Hatm-i Şerif - Maher Al Muaiqly Add Icon volume up
 / 
Canlı Yayın
fast rewind
fast forward
Playlist
Bu özelliği kullanabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir
  
Fikrini Paylaş
TAAHHÜTNAME

Hazırlamış olduğum ve sitenize gönderdiğim/ teslim ettiğim, tamamen orjinal ve bana ait olan, projemin/görüntü veya kaydımın, AKRA MEDİA tarafından kendisine ait kablolu/karasal/uydu, şifreli/şifresiz, free/paralı TV, video, DVD, VCD,VHS ,radyo, kaset, sinema ve sair mevcut yada ortaya çıkacak her türlü İşaret, ses ve /veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ve tüm internet siteleri ve sosyal medya platformlarında yayınlamasına, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, işleme hakkı ve temsil hakkının kullanılmasına süresiz olarak müsaade ediyorum.

Projemin/görüntü veya kaydımın, bant, CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player, dijital kayıt vb. tüm yollarla kayıt, çoğaltma ve dağıtım haklarını, bilişim veya iletişim ortamında görüntülenmesini, iletilmesini, okunmasını, izlenmesini, dinlenmesini vb. interaktif veya normal CD, VCD, DVD, GSM, MP3 Player vb. şekilde basılarak veya ses kayıtlarının metin haline getirilip kitap olarak piyasaya sunulmasını sağlayacak her türlü materyal üzerine kaydı ile çoğaltılması, kullanılması, işlenmesi, yeniden ve genişletilmiş şekilde sesli, yazılı ya da görüntülü yayın haklarını, bu suretle de çoğaltılarak kullanılması, dağıtılması, pazarlanması vb. fikri, mali ve manevi haklarımın tamamını, programda gerekli görülen değişiklikleri yapma haklarımı bila bedel olacak şekilde, AKRA.MEDİA sitesine ve bu site'nin yetkilisi ve sahiplerine devir ve temlik ettiğimi, beyan, kabul ve taahhüt ederim.

Şehir Seçin
Close