Türkiye’de son zamanlarda antibiyotik kullanımının arttığı söyleyen uzmanlar, aşırı ve kontrolsüz kullanımda vücutta olumsuz etkiler oluşabileceği konusunda vatandaşları uyarıyor.
Özellikle salgındöneminde artan antibiyotik kullanımında artış olduğunu ancak bunun nedeninin hastaların koronavirüse yakalanma korkusu olduğunu belirten Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Denizhan Dizdar, “Hastane ortamından, toplu taşımadan çekinen hastaların önemli bir kısmı da hastaneye gelmiyor. Bu noktada ise bir şekilde antibiyotiğe ulaşıp, kullanmaya başlıyorlar. Maalesef bunlara rastlıyoruz. Daha önceden yazılıp, evlerinde bulunan antibiyotikleri bile panik halinde kullanıyorlar” dedi.
Antibiyotiğin virüslere etki etmediğini ve bakterileri canlı tuttuğunu dile getiren Dizdar, “Antibiyotik kullanımı ülkemizde yıllardır süregelen bir alışkanlık. Bu maalesef mevcut ama antibiyotikler mutlaka ve mutlaka doktor kontrolünde kullanılması gereken ilaçlar. Antibiyotiklerin virüslere karşı herhangi bir etkisi yok. Tamamen bakterilere yönelik uygulanan bir tedavi seçeneği. Siz bir üst veya alt solunum yolu enfeksiyonu geçirdiğinizde, normalde bunu iyileştiren sizin bağışıklık sisteminiz. Ama hastalık yapan etken biraz daha güçlü olduğunda ve vücut başa çıkamadığında, onu zayıflatacak bir şey kullanmanız gerekiyor. Bakteri burada devreye giriyor. Her hastalıkta antibiyotik almak doğru bir yaklaşım değil. Zaten şu an, reçetesiz antibiyotik alınamıyor” diye konuştu.
Dizdar, sözlerine şöyle devam etti:
“Antibiyotiklerin bir kısmı bakterileri öldürebiliyor veya çoğalmalarını engelleyerek bağışıklık sistemine zaman kazandırıyor. Sonuca baktığımızda, aslında hastalığı sonlandıran bağışıklık sistemimiz, antibiyotik değil.”
Antibiyotik tedavisinin bir sağlık profesyoneli kontrolünde uygulanması gerektiğinin altını çizen Dizdar, “Antibiyotikler seçici bir ilaç değil. Hasta olan, olmayan tüm hücrelere etki edebiliyor. Vücutta ‘flora’ dediğimiz, yani bizimle yaşayan, mikroorganizmalar var. Bunlar besin sindiriminde, bağışıklıkta ve benzeri pek çok konuda bizimle beraberler.
Antibiyotik alımında bu florayı oluşturan etkenleri de yok etmiş oluyoruz. Bu terazide, antibiyotik kullanımına dair kararın sağlık profesyonelleri ile verilmesi gerekiyor.
Kontrolsüz kullanımda olumsuz etkileri olabiliyor. Bir hastalıktan korunurken, başka bir hastalığa kapı açılıyor. Antibiyotikler kuvvetli ilaçlar. Her ilacın karaciğerden, böbrekten sindirimi ve vücuttan atılması gerekiyor. Bu durum da vücudu zorlayabiliyor. Karaciğerde, böbrekte bilinmeyen bir hastalık varsa ve kişi, bunu bilmeden kendi kafasına göre antibiyotik alırsa 2 organa da zarar verir” diyerek çok daha büyük problemlerin meydana geleceğini vurguladı.
Salgın döneminde antibiyotik kullanımının artma sebeplerinin başında koronavirüse yakalanma endişesi olduğunu dile getiren Dizdar, “Normalde antibiyotiklerin koronavirüse karşı bir etkinliği yok. Bu konuda da hastalarımızı uyarıyoruz. Şu anda herkes çok hassas. Yani amaç, antibiyotikle koronavirüsü yok etmek değil. Onun tedavi ilaçları farklı." dedi.