Kadim tıp tarihi, bütün hastalıkların bağırsaklardan başladığını bağırsakların hasta ise vücudun geri kalanının da hasta olduğunu söyler. Günümüzde bağırsakların insan için “ikinci beyin” olarak tanımlanması bunu doğrular nitelikte.
Yapılan çalışmalarda bağışıklık sistemimizin büyük bir bölümünün bağırsaklarımızdaki flora sayesinde korunduğu ortaya konuyor. Bağırsak mikroflorasındaki bir bozulma birçok hastalığı tetikleyebilmekte. Bu yüzdendir ki sağlıklı diyebileceğimiz diyet modellerinin bir kısmı bağırsak sağlığını önceleyen prensipler belirlemiş durumda.
Probiyotik (yararlı bakteri), prebiyotik (sindirim sisteminde yararlı bakterilerin beslendiği lif türleri), simbiyotik gibi kavramlar yine bağırsak sağlığıyla ilgili terimler. Son zamanlarda bunları içeren besinlein daha çok tercih edilmeye başlandığı görülüyor.
Beslenme şeklimiz bağırsak mikrobiyomunu büyük ölçüde etkiler. Araştırmalar, lif oranı düşük, hayvansal yağ ve protein bakımından yüksek olan batı tarzı beslenme ile kansere sebebiyet veren birikim ve enflamasyon arasında bağlantı olduğunu göstermiş durumda.
Sağlıklı bağırsaklar için beslenme düzeni nasıl olmalı?
⚫ Her alanda olduğu gibi bağırsak sağlığı için de yeterli ve dengeli beslenme çok önemli.
⚫ Her öğünde 4 besin grubu bulundurulmalı. Bu besinler; süt grubunda yer alan süt, peynir ve yoğurt; et grubunda yer alan et, tavuk, yumurta ve kuru baklagiller; sebze ve meyve grubu ile tahıl grubuna giren ekmek, bulgur, makarna, pirinç, mısır ve tarhana.
⚫ Lif oranı yüksek besinler tercih edilmeli, yetişkin için günlük posa alımı 25-30 gr olmalı.
⚫ Karbonhidrat seçiminde şeker, pasta, tatlılar gibi basit şeker yerine tam tahıl, nişasta, bulgur gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli.
⚫ Hücre yapım ve yenilenmesinde rol oynayan, et, süt, yumurta, kuru baklagil gibi proteinden zengin besinler yeterli düzeyde alınmalı.
⚫ Genel sağlığın korunması için hayvansal yağlar azaltılmalı, bitkisel yağlar tercih edilmeli.
⚫ Az ve önerilen düzeyde tereyağı kullanımı içerdiği bütirik asit sebebiyle bağırsak sağlığına olumlu etkisi sağlıyor. Kalp-damar hastalık riski olan kişilerin ise tüm hayvansal yağlardan uzak durması öneriliyor.
⚫ Yeterli düzeyde su tüketimi besinlerin sindirim ve emilimine yardımcı olur. Metabolizma sonucu oluşan atıkları uzaklaştırmak için günlük 8-10 bardak su içilmeli.
⚫ Yoğurt, kefir, peynir, tarhana gibi probiyotikten zengin besinler tercih edilmeli.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.