TBMM Müsilaj Komisyonu, Meltem Taşdelen ve ekibiyle birlikte dalış gerçekleştirerek, Marmara Denizi’ndeki vahim tabloyu ve müsilaj gerçeğini bir kez daha yerinde tespit etti. Marmara’nın 5, 10, 15, 20, 30 metre derinliklerindeki müsilaj durumunu gösteren Taşdelen, “10 ve 14 metreden sonra artmaya başladı. Örümcek ağının içinde gibiydiniz. Yandaki ‘body’sini göremeyecek hâlde. Müsilajın şu anki etkisini görüyorsunuz, her yeri kaplamış vaziyette.
‘Planktonlar ölüyor’
Marmara’yı 20 yıldan fazla bir süredir günbe gün gözlemlediklerini dile getiren Taşdelen, “Artık dalışın keyfinden çok, su altını yedi-sekiz yıldır koruma eğilimine çok ciddi anlamda girdik” dedi.
Taşdelen, dalışa ilişkin şu bilgileri verdi:
“Aşağıda bulunduğumuz yer denizlerimizde oksijen açısından en zengin olan deniz çayırlarının yani posidoniaların bulunduğu mevki. Posidonialar denizdeki karbon dioksiti yok edip oksijen sağlar. Şu an bu müsilajın oluşum sebeplerinin en temelinde yatan problem de, su altında oksijenin azalmasıydı. Su altında oksijen azalınca planktonlar ölmeye başladı. ‘Plankton’ dediğimiz ‘yakamoz’ dersiniz ya, gece suya böyle elinizi sürttüğünüzde pırıl pırıl görünür, bir ışık saçar, işte onlar gözle görülmeyen planktonlardır. Mercanlar ve bununla birlikte çeşitli anemonlar ve birçok canlı, tüplü kurtlar bu planktonlarla beslenir ama oksijen suda azalınca etkenlerden dolayı bu planktonlar ölmeye başladı. İşte, bizim o yukarıda kalın olarak gördüğümüz katman aslında planktonların ölüsü. Suların soğumasıyla ortadaydı, sular ısınınca çürüyeceğini biliyorduk, sular ısındıkça çürümeye başladı ama sular tekrar soğumaya başladığında biz tekrar müsilajın oluşacağını çok rahat görüyoruz.”