Global çapta artan nüfus insan eliyle oluşan çevre sorunlarına da hız kazandırıyor. Bunlara çözümler getirilmeye çalışılsa da pek çok şey bireyler olarak bizde bitiyor. Örneğin her gün tonlarca ürün, tonlarca gıda maddesi çöp olmaktan kurtulamıyor.
Atık konusunda bilinçli bireyler olabilir ve çöplerimizi ayrıştırıyor olabiliriz. Ancak bunun yeterli gelmediğine sürekli tanıklık ediyoruz. Çevreye atılmış milyarlarca çöp, bulunduğu yerin doğal dengesini bozuyor. Her ne kadar kendi çöpümüzü düşünsek bile bazen başkalarının çöpünü de düşünmemiz gerekebiliyor.
Çünkü rastgele oluşan çöp yığınlarının getirdiği sorunlar çok ciddi. Bu sorunların başında gözle görmenin mümkün olmadığı mikroplastikler, deniz florasının ve kara habitatının bozulması, metan gazının açığa çıkması gibi birçok sıkıntı geliyor.
Mikroplastikler
Denizler, okyanuslar ve çeşitli sularda biriken çöp yığınları her geçen gün artıyor olsa da bu manzaralar aslında buzdağının görünen kısmını oluşturuyor. Çünkü insan gözüyle görülmesi imkansız mikroplastikler denizlerdeki atıkların neredeyse %90’ını oluşturuyor. Plastik atıkların çeşitli şekillerde parçalara ve taneciklere ayrılmasıyla minik taneli plastikçiklere dönüşmesi olarak adlandırabileceğimiz mikroplastikler sağlığımızı tehdit eden bir olgu.
Örneğin pamuk, yün gibi doğal kumaşlar dışında aldığınız her giysinin yıkama evresinde giysiden koparak suya karışan mikroplastiklerin varış noktası denizler yahut toprak oluyor. Tabi buradan da tükettiğimiz yiyeceklere karışıyor. Solunum yolları ile ciğerlerimize doluyor ve hatta deri temasıyla vücutlarımıza nüfuz ediyor.
Çöp Yığınları
Evlerden, iş yerlerinden, okullardan her gün atık çıkarılıyor ve bu atıklar bazen geri dönüşüm kapsamında ayrıştırılmak için tesislere gönderiliyor. Ancak geri dönüştürülemeyen atık oranı oldukça yüksek. Peki bu çöplere ne oluyor?
Bunlar maalesef bizlerin de zaman zaman gördüğü çöp yığınlarını oluşturuyor. Oluşan bu yığınlar, yığın içindeki oksijenin tükenmesi ile ortaya metan adını verdiğimiz zararlı bir gaz salmaya başlıyor. Elbette tek zararı bu değil ve metan gazı haricinde çeşitli oranlarda başka gazlar da salınıyor ancak en büyük oran metana ait. Rengi ve kokusu olmayan bu gaz havada kolaylıkla karbondioksite dönüşebiliyor.
Bunların önüne geçmek için aslında bireysel olarak inisiyatif almak ve harekete geçmek zor değil. Etrafımızdaki çöpleri toplayarak, ayrıştırarak çevre kirliliğinin önüne geçebiliriz. Dünya çapında bir farkındalık hareketine dönüştürülmeye çalışılan bu eylemin farklı dillerde kavramları oluşmaya başladı bile. Örneğin İsveç’te, kişiler koşuya çıktığında bir yandan çevredeki çöpleri topluyor. Çünkü sonuçta bu atıklar her ne kadar bize ait olmasa da üzerinde yaşadığımız gezegen bize ait. Dolayısıyla onu korumak için aracılar ve büyük etkinlikleri beklemeye gerek yok. Çeşitli sebeplerle gittiğimiz çeşitli yerlerde atıkları toplayabilir, herkesin katılacağı bir etkinlik haline getirebiliriz.
Diyelim ki buna ayıracak vaktiniz yok. O zaman da atık konusunda yapabileceğiniz şeyler mevcut. İşte gezegenimizi çöplerden korumak için beş öneri:
Daha az tüket: Hızla şekil değiştiren modaya uymaktan kaçın. İhtiyaç kadarını satın alın. Böylece daha az tüketerek muhtemel çöpleri de ortadan kaldırmış olursunuz. Bir şeyi satın alırken ona gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını iyice düşünün. Yahut mümkün olan kategorilerde ikinci el alternatiflere yönelin.
Daha az plastik kullan: Ne kadar kolay uygulanabilen bir madde gibi dursa da hayatımızın her alanını kaplayan plastiklerden kaçınmak kolay değil, biliyoruz. Burada önemli olan bunun bilincinde olmak ve plastik kullanımımızı sınırlamaya çalışmak. Kafelerde otururak içeceğiniz içeçekleri kupada tercih etmekten tutun, paketsiz gıda tercih etmeye kadar pek çok seçenek var ve en azından bunların birkaç tanesiyle yola koyulabiliriz.