Güneş ışınlarından en etkin şekilde faydalanmak ve zararından korunmak için uzmanların sunduğu temel ilkeler oldukça net.
Yaz aylarında gündüz saatlerinde yalnızca gözlerimizi koruyarak 15-20 dakika kremsiz ve koruyucusuz olarak yüz, kol ve bacaklarımıza güneşlendirmek gerekli. Böylece vücudumuz D vitamini sentezleyebiliyor, bağışıklığımızı güçlendirebiliyor, ruh ve beden sağlığımızı besleyebiliyoruz.
Güneşe çıkacağımız vakitlerde ise sıkı dokunmuş açık renkli kıyafetler, güneş gözlüğü ve şapka gibi siperlikler, güneş gören yerlerimizden ellerimizin dışı ve yüzümüz için yüksek faktörlü koruyucu kremler kullanarak güneşin zararından korunmamız mümkün. Aksi takdirde UVA ve UVB ışınlarına uzun süre maruz kaldığımızda cilt yaşlanması, kırışıklık oluşumu, cilt lekelenmesi gibi belirtiler uzun vadede cilt kanseri için de bir risk oluşturabiliyor.
Doğal yollarla güneşten korunmak mümkün
Uzmanlara göre güneş ışınlarının etkisi ile ortaya çıkan zararlı oksijen radikallerinin etkilerini hafifletebilmek için antioksidanlar bakımından zengin beslenmek ve yaz ayları boyunca bazı bileşenleri takviye yoluyla almak tercih edilebilir.
Yeşil çay
İçerdiği yüksek antioksidan etkili bileşenlerle yeşil çay yaz aylarında güneşin zararlı etkilerinden korunmak için doğru tercih olabilir. Güneş almayı planladığınız dönem bir kür şeklinde birkaç hafta boyunca günde 2 - 3 bardak kadar sade yeşil çay içilebilir. Ilık bir bardak yeşil çaya günde bir tatlı kaşığı doğal bal ilavesinin yeşil çayın antioksidan etkisini 7 kata kadar artırdığını da ekleyelim. Günde 2-3 bardak yeşil çay içerseniz birine muhakkak bal ekleyin. Ayrıca yeşil çay özütü içeren kremler de sürülebilir.
Ada çayı
İkinci bir tercih, ada çayı yaprağından demlenen bitki çayından yana kullanılabilir. Ada çayında karnosik asit ve karnosol gibi antioksidan etkili fenolik dityerpen bileşenler bulunuyor. Ada çayı demlerken uçucu bileşenler kayba uğramadan, su kaynatılıp 2-3 dakika bekledikten sonra yaprakların suya atılması, kapağın kapatılması ve 5 dakika sonra yaprakların çıkarılması ile hazırlanmalı. Ilık ve şekersiz olarak içilmeli. %2 miktarınca ada çayı içeren kremler sürmek de ayrıca etkili.
Kakao/bitter çikolata
Kaliteli, şeker ilavesiz bir çikolatanın antioksidan etkisini artık hemen hemen hepimiz biliyoruz. Bitter çikolataya ya da kakaoya bu etkisi zengin kateşinlerden geliyor. Kakaolu bir içeceği yahut bitter çikolatayı 2-3 ay süreyle devamlı tüketmek güneşin yol açtığı hasarı önleyebilir. Ayrıca ciltte dolaşımı ve nemi koruyabilir ve cildin sıkılaşmasına yardımcı olabilir.
Havuç ve domates
Kateşinlerin güneşten koruyucu etkilerini farklı besinlerde bir bir sıraladık. Diğer bir antioksidan grubu olan karotenoitler içeren havuç ve domates gibi besinlerin UV ışınlarına karşı koruyucu etkisi biraz daha hafif. Beta-karoten zengini havuç ve likopen zengini domates, düzenli tüketildiğinde cildin esmerleşmesini kolaylaştırmakta.
Deniz ürünleri
Astaksantin isminde kırmızımsı renge sahip karatenoid maddeler, deniz ürünlerinde bulunuyor ve onlara kendine has rengi veriyor. Astaksantinlerin antioksidan etkileriyle güneş ışınlarının zararlı etkilerinden cildi koruyabildikleri belirtiliyor. Somon balığı, kırmızı alabalık, spirulina gibi deniz yosunları ve bazı deniz canlıları yaz aylarında beslenmenizde yer alabilir.
Propolis
Propolis, doğadaki en güçlü antioksidan olarak biliniyor. Arıların kovanlarını sıvamak için bal mumuyla karışık halde ürettiği bu madde, laboratuvar ortamında glikol ya da gliserollü su içinde özütlenip saflaştırılıyor, damla haline getirildikten sonra vücut tarafından emilebilir hale geliyor. Propolis antioksidan etkisi sayesinde ciltte serbest radikal oluşumunu engelleyebiliyor. Güneşin zararlı UVA ve UVB ışınlarına karşı cildi koruyarak kırışıklıkları ve yaşlanmayı önleyebiliyor. Araştırmalar propolisin cilt bariyerini güçlendirdiğini ve ciltteki ölü hücreleri ve toksinleri atarak temizliğini sağladığını gösteriyor. Cildimizi zararlı mikroorganizmalar ve enfeksiyonlara karşı koruyabiliyor.
Damla halindeki propolis bir bardak su, süt, meyve suyuna, bir kâse yoğurda, bir tatlı kaşığı bal ya da pekmeze karıştırarak öğünlerle birlikte içilebilir. Böylece hastalıklara karşı genel bağışıklığı desteklemek de mümkün.
Arı sütü
Kraliçe arının besin maddesi olan arı sütü, pek çok faydasının yanı sıra vücudumuzda bağ dokusunda kolajen sentezini artırıyor. Saç, deri, kemik, eklem ve tırnakları besliyor. Kolajen üretimi özellikle cilt sağlığını koruyan ve besleyen, yaşlanma geciktirici yönüyle öne çıkıyor. Arı sütü doğrudan taze olarak her sabah aç karna yarım çay kaşığı miktarınca içilebiliyor. Çabuk bozulan değerli bir ürün olan arı sütü buzdolabında yahut ham balla karıştırılarak oda sıcaklığında saklanabiliyor. Ham ballı arı sütü her gün bir tatlı kaşığı içilebilir. Arı sütü, propolis ve ham bal karışımı haftada 2-3 kez cilde ince bir tabaka halinde sürülüp yarım saat sonra yıkanarak kullanılabilir. Böylece arı sütünün kolajen sentezini artırıcı etkisinden, ham balın nem verici etkisi ve propolisin ciltteki ölü hücreleri ve toksinleri uzaklaştırıcı etkilerinden yararlanmak mümkün.
Bazı fenolik/polifenolik yapıda bileşiklerin, yangı giderici, bağışıklık sistemini düzenleyici ve serbest oksijen radikallerinin vücuda verdiği hasarı önleyici etkileri bulunuyor. Pek çok bilimsel araştırmada mekanizmaları açıklanan bu etkiler sayesinde, bazı gıda takviyelerinin güneş ışınlarının zararlı etkilerine karşı koruyucu olarak birkaç hafta düzenli kullanımı önerilebiliyor.
Yaz aylarında bol bol su içilmesi, terle atılan suyun yerine konulması büyük önem arz ediyor.
Ayrıca güneş alırken tüketiminden kaçınmamız gereken bazı doğal ürünler da söz konusu:
Güneşlenirken portakal, greyfurt gibi narenciye grubu meyvelerin suyunu içmek, bol miktarda kereviz veya maydanoz içeren çorbalar yahut sebze suları içmek, bergamot uçucu yağı içeren parfümler kullanmak tavsiye edilmiyor. Zira söz konusu doğal meyve ve bitkisel ürünlerin içinde furanokumarin ismi verilen, cildin güneş ışınlarına hassasiyetini artıran; güneş ışınlarıyla temas ettiğinde ciltte tahrişe, cilt yanıklarına ve uzun vadede cilt kanserine yol açabilen maddeler bulunuyor.
Keza güneş yanığı ve tahrişlerde başvurulan doğal bir çare olan sarı kantaron yağının da yalnızca geceleri sürülmesi, gündüzleri ciltten silinmesi önemli.
Zira sarı kantaronda bulunan hiperisin maddesi de güneş ışınlarına karşı hassasiyeti artırmakta.
Ultraviyole ışınlar hayatımızı nasıl etkiliyor?