Kur’an-ı Kerim’de, eski milletlerin tarihi, sonrakilerinin haberi ve çağdaş meselelerin hükmü vardır. O, doğruyu eğriden, iyiyi kötüden ayıran kesin bir hükümdür.
O doğru yol rehberi, tüm insanların ve alemlerin kılavuzudur. O, eksiklik ve fazlalık içermeyen, Allah`ın kopmayan sağlam ipi, kuvvetli fikir kitabıdır. O, akılları, dilleri ve gönülleri kuşatan ve koruyandır.
Kur`an, ilim insanlarının doymadığı, tekrar tekrar okunan, her defasında farklı anlamlarını gün yüzüne çıkaran, eskimeyen, modası geçmeyen, üstünlükleriyle hayret veren, bitip tükenmeyen bir kitaptır. Yine O, doğruluk ve olgunluk yolunu gösteren eşsiz bir eserdir. Sözlerin doğruluğu O’na dayanır, O`na uyan Allah tarafından mükafatlandırılır, O`nunla hükmeden adil, O`na dâvet eden iyilerle beraber olur.
Kur’ân-ı Kerîm, her seviyedeki insanın kendine has özelliğine hitap eden ilâhî bir kitaptır. İlâhî kaynaklı ve zaman üstü erişilmez düzenden haber verir, dünya ve âhiret hayatında bütün insanların gerçek mutluluk ve huzura erişmesi için formül ve reçete sunar.
O’na içtenlikle tutunanları kurtuluşa, bütün kötülüklerden arınarak asıl mutluluğa eriştiren kaynaktır.
Kur’anın prensiplerine göre hareket etmek Kur’ân’ın anlamını iyice anlamak ve onun üzerinde düşünmekle mümkündür. Bizzat Kur’ân’da: “(Kur’ân) mübârek bir kitaptır ki, onu sana, âyetlerini iyiden iyiye düşünsünler ve aklı olanlar öğüt (ve ibret) alsınlar diye indirdik.” (38/29) buyurulmaktadır.
Kur’ân-ı Kerîm, Peygamber Efendimiz (SAS) aracılığıyla bütün insanlara ulaştırılması için gönderilmiştir. Peygamber Efendimiz’in (SAS) mesajı bütün insanlaradır, evrenseldir.
Kur’ân-ı Kerîm’in davetinin geniş kitlelere ulaşması ve kolaylıkla anlaşılması amacıyla uzmanları tarafından farklı dillerde yayınlanması faydalı ve gerekli görülmüştür. Kur’an bizzat Allah’ın sözüdür ve O’nun koruması altındadır. Her biri eşsiz ve edebi Kur’an ayetlerinin birebir çevirisi mümkün değildir. Bu sebeple Kur’an’ın farklı dillere çevrilmiş haline “tercüme” ismi verilmemiş, “yakın anlam” ifade eden “meal” tabiri kullanılmıştır.
Kur’ân-ı Kerîm öyle bir mûcize kitaptır ki, maddî, mânevî, ilmî, edebî, ahlâkî, toplumsal, ekonomik ve tarihî birçok gerçeği içine almaktadır. Asırlar geçtikçe ilimlerin, keşiflerin, buluşların artması, onun içinde yer alan bu gerçeklerin daha iyi anlaşılmasına ve yorumlanmasına yol açmaktadır. İnsan için bütün dünya hevesleri geçici olmakla birlikte; ebediyen kalıcı, hayat dolu, geçmeyen, bitmeyen, tükenmeyen bir arzu olarak Kur’an’ın anlamıyla buluşmak vardır.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.