Karaciğer, yediklerimizi vücudumuzun kullanabileceği besin maddelerine çeviriyor. Protein, kan pıhtılaştıran faktörler, enzimler, hormonların üretiminde rol oynuyor ve daha pek çok görev üstleniyor.
Yaşamsal öneme sahip olan karaciğerde bir miktar yağ olması olağan bir durum ve sağlığı tehdit etmiyor. Ancak karaciğerdeki yağ oranı yüzde 5’in üzerine çıkarsa, ‘karaciğer yağlanması’ olarak tanımlanıyor.
Dünyada en sık görülen kronik karaciğer hastalığı olan karaciğer yağlanmasının en önemli nedeni, günümüzün önemli bir toplumsal sorunu olan, obezite.
Belirtileri anlaşılamıyor
Gastroenteroloji Uzmanı Emine Köroğlu, belirti vermemesi nedeniyle karaciğerin ‘sinsi hastalığı’ olarak belirtilen karaciğerde yağlanmanın erken dönemde tedavi edilmesinin yaşamsal önem taşıdığını belirterek, “Bu nedenle normalden fazla kilosu, diyabet hastalığı, kolesterol yüksekliği veya insülin direnci olan hastaların kan tahlilleri ve ultrasonografinin yanı sıra ihtiyaç halinde karaciğerdeki yağlanma ile fibrozis evresini gösteren tetkikleri yaptırmaları son derece önemli. Zira hastalığa erken tanı konulduğunda uygulanan tedaviler sayesinde organ yetmezliği ile karaciğer kanserine dönüşmesi önlenebiliyor” dedi.
Nasıl tespit ediliyor?
Karaciğerde yağlanma genelde belirti vermemekle birlikte nadiren halsizlik, karnın sağ üst kısmında hafif bir ağrı veya dolgunluk hissine yol açabiliyor. Bu nedenle hastalık sıklıkla başka bir sağlık problemi nedeniyle başvurulan laboratuvar tetkikleri, be bazı taramalarla tespit ediliyor.
Karaciğer yağlanmasına neden olan 6 etken ise şöyle:
- Fast food tipi beslenme ve fiziksel aktivite azlığı nedeniyle gelişen obezite
- Hızlı kilo vermek
- Diyabet hastalığı veya insülin direnci
- Kan kolesterol düzeylerinde yükseklik
- Tiroit bezinin az çalışması
- Kullanılan bazı ilaçlar
Milliyet