Sosyal beceriler, yaşamın ilk yıllarından başlayarak desteklenmesi gereken bir beceridir.
Çocuk gözlerini Dünyaya açtığı zaman güven duygusunu tadacağı ilk yer annesi, annesinin kucağı ve ailesinin bulunduğu yerdir. Sosyal gelişimdeki ilk adımlarını burada atar. Anneyle olan bakışı, dokunuşu, çocuğun hissettiği güven duygusunu önemli derecede etkiler. Sosyal gelişim, fiziksel ve zihinsel gelişim kadar önem arzeder.
Sosyal beceri gelişimi, kendi içinde çevresiyle ilişki ve iletişim kurması yönünde, özellikle kendini ifade etmesi ve yaşamsal dokunuşların geliştirilebilmesi için, insanın en ihtiyaç duyduğu alanlardan bir tanesidir.
Sosyal beceri hangi aşamalarla gelişir?
Psikolojik danışman Ayşegül Karahan Cengizhan bu aşamaları şöyle anlatıyor:
“Sosyal gelişim doğumla birlikte aile içinde başlar. Anne baba ve aileyle birlikte bir bütün olarak ilerler, sonrasında sosyal alanlarda ilişkiler ve çevre aralıkları gelişmeye başladıkça, çocuk gerek akranlarıyla gerek yetişkin aile bireyleriyle ve daha sonrasında da okul hayatında geliştirerek devam eder. “
Sosyal beceriler, bireylerin bulundukları sosyal ortam ile uyum sağlayabilmelerini, toplum içerisinde kendilerine yer edinebilmelerini ve kişiler arası sağlıklı iletişim kurabilmelerini sağlayan tutum, davranış ve duyguların tamamı için kullanılan bir tanımdır.
Aile rol model oluyor
Çocukların bu sosyal becerileri kazanmaları ve hayatlarına doğru şekilde entegre edebilmeleri için en kritik nokta ise doğru rol modeller eşliğinde doğru zamanda öğrenmeleridir. Burada da ebeveynlerin ciddi sorumlulukları bulunuyor. Ebeveynler, çocuklarında sosyal becerilerin sağlıklı şekilde gelişmesini istiyorlarsa, mutlaka her bir sosyal beceriye dair iyi birer rol model olmaları gerekiyor.
Peki bir çocuğun veya bireyin sosyal becerilerinin sağlıklı geliştiğini nasıl anlayabiliriz?
Cengizhan bu konuda şunları söylüyor:
“Bir çocuk veyahut birey sosyal alanda uyum kurmakta zorluk yaşamıyorsa, kendini ifade etme, ilişki kurma, sürdürme, geliştirme, iletişim kurma noktasında sorun yaşamıyorsa, aynı zamanda atılganlık becerileri aktifse, plan yapma, sorun çözme, koordine etme, yürütme gibi birçok alanda zorlanmıyorsa, sosyal becerilerinin gelişimi noktasında pozitif bir gelişim gösterdiğini söyleyebiliriz.”
Çocukların bu sosyal becerileri kazanmaları; gelecekte sağlıklı iletişim kurabilen, problem çözebilen ve sorumluluk alabilen birer yetişkin olmaları açısından oldukça önemli.
“Çocuklarda sosyal beceri eksikliğini anlayabilmek için öncecilikle uyum becerisine bakmak gerekir. Eğer ilişki kurmak, yürütmek noktasında zorluk yaşıyorsa veya bir işe başlama ve devam ettirme noktasında sıkıntı çekiyorsa veya akranları ile uyum içinde aynı ortamda bulunamıyorsa, bu koşullarda kendisinde çekilme, gerilme, dahil olmama gibi uyum noktasında zorluk yaşama süreci söz konusu ise sosyal gelişim becerileri noktasında bir sıkıntı olduğundan bahsedebiliriz. Bu sıkıntılar bazen basit bir sebepten kaynaklı olabilirken, bazen de altında yatan başka psikolojik nedenlerden de sosyal gelişim becerileri sekteye uğrayabilmektedir.”
Cengizhan sosyal gelişim becerilerini sekteye uğratan psikolojik nedenleri sıralayıp çözüm yolunun da açık olduğunu belirtti:
“Mesela öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, kaygı bozukluğu gibi bazı psikolojik sorunlar sosyal beceri gelişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Aynı zamanda, üstün zekalı yapıdaki kişilerin de sosyal beceriler noktasında uyum sorunları yaşadıkları gözlenmektedir. Birçok kişi de sosyal gelişim alanında bazı sıkıntılar yaşayabilmekte ancak bunlar bazı çalışmalarla desteklerle çözülebilir ve geliştirilebilir. Bu kişiler sosyal hayatta daha aktif, daha uyumlu, daha girişken ve özgüvenli olabilmektedirler. “
Sosyal beceri kazanımında okul hayatı ve öğretmenlerin rolü oldukça büyük ancak bu süreçte anne babalar da dışarıda kalmadan çocuklarıyla olan iletişimi sağlıklı ve sürekli tutmaları onlarla mümkün olduğunca kaliteli bir vakit geçirmeleri gerekiyor.
© İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.