Sivil Savunma Derneği, deprem bölgesinde kurulan çadır kentlerde ısınmak için yakılan sobaların doğru konumlandırılması ve yakılma şeklinin önemli olduğunu, her çadır kentte yangın tüpü bulundurulması gerektiğini hatırlattı.
Depremler sonrasında kurulan çadır kentlerde yaşanabilecek yangınlar ve karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı uyarılarda buluulndu.
Karbonmonoksit zehirlenmelerine karşı rüzgarın estiği döneme dikkat edilmesi gerektiğine işaret edilen açıklamada, "Çadırın bir kısmının fermuarı açık olmalı ki içeride sürekli hava sirkülasyonu olsun. Çadırda hava girişi sağlanmalı." denildi.
Çadır kentlerde çadırların genellikle 2 metre aralıklarla kurulduğu belirtilirken, rüzgarlı havada bir çadırdaki soba gazının yan, ön ve arka çadırlar için tehdit olabildiğine dikkati çekildi.
"Sobaları uzman kişiler kurmalı. Sobanın kullanıldığı havanın durumu önemli. Sobanın doğru konumlandırılması, yakılma şekli, tekniği önemli. Ateşlemeyi iyi bir şekilde yapmadıysanız, alev oluşmadıysa duman tütecektir. Yanma doğru oluyorsa karbonmonoksit olmaz ama soba tütüyor ise tamamen zehirli gaz formunda çadırda karbonmonoksit birikecektir."
Karbonmonoksit zehirlenmesinde semptomların başında halsizlik, baş dönmesi, kusma, nefes almada zorluğun gelmekte.
"Çadır kentte kalanlar, çadırı sürekli havalandırmalı. Çadıra ara ara çıkıp girerek içeriyi kontrol etmek, sobanın doğru yanmasını sağlamak önemli. Her çadır soba kurmaya elverişli değildir. Yazlık çadıra soba kurulmamalı, zaten ısınmak için verim alınamaz. Ayrıca üretildiği malzeme itibarıyla kolay tutuşabilir. Bunlara soba kurmak kesinlikle doğru değildir. Soba kurulacak çadırlar, malzemesi daha geç tutuşan ve borunun dışarı çıkacağı kısmı daha dayanıklı olanlardır."
AA