Unutulmaya yüz tutmuş Ahlat tarihini aktardığımız ilk bölümün ardından; ilk güzergahımız Van gölü kıyısındaki Selçuklu Meydan Mezarlığı olsun.
Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı
12-15. yüzyıllar arasına tarihlenen bu âbidevî mezar yapıları ve taşları Türk-İslam tarihini gün yüzüne çıkaran sanat harikaları. Mezarlığın bulunduğu alan gerçekten devasa ve çok etkileyici. Urartular’dan Osmanlı devletine kadar birçok medeniyetin izini sürmek mümkün. Selçuklu Mezarlığı, 200 dönümlük alan üzerine kurulu bir açık hava müzesi hüviyeti taşıyor. Burada bazısı kitabeli tam 8169 mezar taşı bulunuyor.
Dünya Kültür Mirası Geçici Listesinde yer alan mezarlık, Orhun Abideleri’nin Anadolu’daki temsilcileri kabul ediliyor. Meydan mezarlığına giriş ücretsiz.
Ahlat Selçuklu Mezarlığı içinde dört farklı mezar tipi bulunuyor; baş ve ayak taşı bulunan şahideli sandukalılar, şâhidesiz sandukalılar, çatma lahit ve akıtlar. Tüm mezar abidelerindeki eşi benzeri bulunmayan kabartmaları ve süslemeleri tek tek incelemek vakit alsa da buna kesinlikle değer. Bunlardan sayıları bin civarında olan şâhideli mezarlar, özellikle alışılmış ölçülerden çok büyük, 3,50 m. yüksekliğe varan ve her cephesinde süsleme bulunan dikdörtgen prizma şeklindeki şâhideleriyle Ahlat’a has mezar taşlarını temsil ediyor.
Mezar taşları ne anlatıyor?
Mezar taşlarının doğu yüzünde medfun bulunan kimlik bilgileri, mesleği ve künyesi yer alıyor. Mezarlar batı yüzünde ise mezar taşını yapan zanaatkarın adı, Kur’an-ı Kerim’den ayetler ve süslemeler yer alıyor. Yapılan araştırmalar sonucunda, mezar taşlarında 32 farklı zanaatkarın imzası tespit edilmiş.
Mezarda yatan kişinin unvanına göre mezar taşının büyüklüğünün belirlenmesi oldukça ilgi çekici, değil mi?
Mezarlık içinde ahşaptan yürüyüş yolları düzenlenmiş. Önemli kişilere ait mezar taşları veya belli bir özelliği olan mezar taşlarının bulunduğu noktalara açıklama tabelaları eklenmiş.
Ahlat’ın tarihi mahallelerinde de ilgi çekici mezar abidelerine rastlamak mümkün.
Meydan mezarlığının yanı başında, Tatvan yolu üzerinde yer alan Ahlat Müzesi’ne uğramadan geçmemeli.
Ahlat Müzesi
1971 yılında inşa edilen, 2014’te yenilenerek hizmete açılan Ahlat müzesi, şehrin tarihini, kültürünü anlamak, gezip gördüğünüz yerlere ve eserlere dair bilgi edinmek için güzel bir imkan sunuyor.
Müze Arkeolojik Salon, Kentsel Bellek Salonu, Fuaye Alanı ve Bahçe olmak üzere dört bölümden oluşuyor. Her bölümde Urartular’dan Osmanlı’ya uzanan farklı dönemlere ait eserler sergileniyor.
M.Ö 2000 yıllarına ait kaplar, Ulu Cami ve Çifte Hamamda yapılan kazı sonucu çıkarılan tarihi eserler, Selçuklu Döneminden kalma seramikler müzenin önde gelen tarihi eserleri.
Sabah 08.00’da açılan müze kış döneminde 17.00’de kapanıyor, yaz döneminde 19.00’a kadar açık kalıyor. Makul bir giriş ücreti karşılığında ziyaret edilebiliyor.
Ahlat’a nasıl gidilir?
Ahlat’a gitmek için havayoluyla Muş ve Van’a gelindikten sonra Ahlat’a ulaşmak için araç kiralanabilir. İstanbul’dan Ankara üzerinden trenle Tatvan’a kadar gelinip sonrasında şehir otobüsleriyle ilçeye ulaşabilir.
Ahlat'ın tarihi kümbetleri