Hayatı en güzel şekilde nasıl anlamlandırabiliriz? Hakikati en doğru şekilde nasıl anlayabiliriz? Bu mümkün mü? Kaliteyi en ideal şekilde nasıl ortaya koyabiliriz? Gündelik hayatta karşılaştığımız sorunları nasıl daha kolay çözebiliriz?
Kritik-analitik düşünce işte bu soruların cevaplarını bulmamızda bize rehberlik ediyor.
İnsanlar olarak yaratılıştan bizlere bağışlanan zihinsel yeteneklerle donatılmışız. Bunları aktif bir biçimde; gözlem, tecrübe, tefekkür, neden-sonuç ilişkisi kurma gibi işlevler veya iletişim yoluyla topladığımızda kritik-analitik düşünmenin bir adımını gerçekleştirmiş oluyoruz. Ayrıca edindiğimiz bilgileri ilmi seviyede ve belli bir disiplin içinde tanımladığımızda, değerlendirdiğimizde, kavram haline getirdiğimizde de hakeza.
Bilgilerin analiz edilmesi, karşılaştırılması, sentezlenmesi, yorumlanması ve uygulamaya geçmesi de birer kritik-analitik düşünme süreci oluşturmakta. Dolayısıyla kritik analitik düşünme bir beceri olduğu gibi aynı zamanda bir tutum; kimliğimizin temel parçası olan inançları analiz ederek bizi hakikate götüren bir yaşam tarzı.
Kritik analitik düşünme, karar verirken akla uygun ve derinlemesine düşünebilme süreci. Zihnin bilişsel sorgulama etkinliği, derinlemesine düşünme ve yeniden yapılandırma gibi bilişsel pratikleri içerdiği göz önünde tutulursa analitik ve kritik düşünme anlamlandırma ve problem çözme gibi iki temel yeteneği gerektiriyor.
Bir sorun ya da durumla karşılaşıldığında önümüzde iki seçenek belirir: Birincisi, ne olursa olsun kabul etmek ve ikincisi de kişisel kararımıza ulaşmak için biraz çaba sarf ederek sorular sormak.
Analitik ve kritik düşünme ikinci seçeneği hedefliyor. Buradan bakıldığında analitik ve kritik düşünme doğru soruları sorabilmek demek. Doğru ve kritik sorular sormak bir dürtü sağlayarak kritik düşünce için yol gösteriyor. Daha iyi seçenekler, kararlar ve yargılar için bizi teşvik ediyor. Bir makaleyi okurken, bir konferansın kalitesini sorgularken, bir tartışmayı şekillendirirken, bir vatandaş olarak seçim yaparken, alışverişte doğru sorular sorabilmek ve kritik ve analitik düşünebilmek oldukça önemli.
Analitik ve kritik düşünme bir bilişsel faaliyet, yani zihnin kullanımını gerektiriyor. Dikkat, kategorizasyon, seçme ve muhakeme etme işlevlerinin eşgüdüm içinde kullanılmasına bağlı.
Bir konuyu, sorunu ya da problemi alt başlıklarına ayrıştırıp, her bir başlığı ayrı ayrı kuşkucu olmayan bir şüpheyle irdelemek, her biri arasındaki bağlantıları gerçekçi kanıtlarıyla ortaya koymak ve değerlendirmek gibi adımlardan oluşuyor. İnisiyatif kullanmak, planlama yapmak ve uygulamada bulunmak gibi gereksinimleri karşılaması yönüyle tepkisel düşünmeden ayrılıyor. Kritik analitik düşünmenin uygulamaya yönelik anlamı içerisinde “sorunu çözmek” de bulunuyor.
Kritik ve analitik düşünme; kişisel gelişimimizin, kariyerimizin veya toplumsal hayatımızın, her yönü hakkında daha iyi düşünür olmak anlamına geliyor. Kabul edilmesi için bize önerilen herhangi bir şeyin, gerçeğe uygun olup olmadığının ortaya çıkartılması için sorgulanması ve test edilmesi gerekmekte. Önce sorgulamak daha sonra kabul veya reddetmek kritik analitik düşünmede esas.
Kritik analitik değerlendirme ile ilgili bir başka uygulama ise; kişinin eşyaya, insana ve Allah’a bakışında.
Bilgilerimizi, inançlarımızı, ibadetlerimizi, düşünce, duygu ve kanaatlerimizi, davranışlarımızı, fikri ve ruhi yapımızı sağlam, sahih, ana kaynaklara uygun hale getirmekle yükümlüyüz. Bu amaçla kendimizi sürekli sorgulamak durumundayız. Bilgi dağarcığımızı delillerle, ilmi dayanaklarla zenginleştirmek; her türlü hurafeden, bidatlerden, yozlaşmış geleneklerden ve çağdaş yanılgılardan, fitnelerden uzak durmak kritik analitik düşünmeyi hayata geçirerek sağlanabilir. Böylece, sloganik düşünce ve söylem tarzından uzak, derinlikli bir düşünce bütünlüğü kazanmak mümkün.
* Kritik-Analitik Düşünme bir bütünü görebilme çalışması. Kişinin inançlarına ve eylemlerine temel teşkil eden fikirlerin, uygulamaların, analizlerin veya deneylerden elde edilen bilgilerin değerlendirilmesinde, mantıksal ve bilimsel disiplinlerin uygulanması.
* Kritik-Analitik Düşünme, düşüncelerin kriterli olması veya kriterlere uyarak düşünme sürecinin yerine getirilmesi.
* Kritik-Analitik Düşünme özel bir davranış olarak ve bir sisteme uyularak yapılır. Bu kazanılabilecek bir beceri ve edilgenlikten etken bir duruma geçme süreci.
* Kritik-Analitik Düşünme, etkili öğrenmenin ve üretken yaşamanın temeli. İş ve düşüncelerimizin doğruluğu veya doğru düşünme yeteneğimizle orantılı. Doğru düşünme becerisiyle yapılan işlerin ve dolayısıyla hayatın kalitesi de artmakta. Düşüncelerde olgunluk, sistematik düşünme ile elde edilebiliyor.
* Kritik-Analitik Düşünme kısaca, kendi kendini yönlendiren, disipline eden, yöneten ve test edip doğrulayan düşünme şekli.
* Kritik-Analitik Düşünme, kişinin düşüncesi hakkında düşünmesi yoluyla kendi gelişimini sağlaması ve doğru düşünme ilkelerini kullanma becerisi kazanması anlamına geliyor.
* Kritik analitik düşünebilen bir kişi, önemli sorunları ve olayları doğru ve kesin bir şekilde formüle ederek çözebilir. İyi bir bilgi; konu ile alakalı, açık, yeterince kesinliğe sahip, özlü bilgi anlamına geliyor.
* Kritik- analitik düşünen kişi; bilginin tamamının verilmiş, doğru zamanda sunulmuş, doğru kişiye sunulmuş, doğru kanaldan sunulmuş olduğunu teyid edebilir.
Kritik-Analitik Düşünme becerisine sahip olan kişinin diğer özellikleri şöyle sıralanabilir:
· Yeni fikirlere açık
· Hakkında bilgi sahibi olmadığı bir konuda yorum yapmayan
· Bir konu hakkında daha fazla bilgiye ihtiyacı olduğunda bilen
· Gerçek olanla “gerçek olabilecek” arasındaki ayrımı gören
· Cümlelerin anlam taşıyan birer kurgu olduğunu, aynı kelimelerin farklı anlamlar taşıyabileceğini bilen
· Kendi gerekçelerinde büyük ve yaygın hatalardan kaçınan
· Gerçeği anlayana kadar soru soran
· Matematiksel düşünce ile duyusal düşüncenin ayırımını yapan
· Diğer insanları doğru anlayacak ve kendini başkalarına doğru anlatabilecek kelime hazinesine sahip olmaya çalışan kişi.